41. Söz

234 38 7
                                        

Hyunjin yaklaşık bir saat sessizce aşağıda oturmuştu. Felix fazla öfkeli olduğundan o zaman onunla konuşmanın daha kötü sonuçları olacağını düşünmüştü ama artık sakinleşmiş olmasını umuyordu. Tedirgin adımlarla Felix'in kendini kapattığı odanın önüne geldi. Tereddüt etmişti. Hala biraz da olsa Felix'den çekiniyordu. Ancak içerden Felix'in "gelsene" diye seslendiğini duyunca odaya girdi. Yatağın ortasında ayaklarını kendine çekmiş oturuyordu.

"İyi misin şu an, Lix?"

"Sakinim."

Hyunjin bu cevaptan Felix'in ona hala kızgın olduğunu anlamıştı. Yatakta oturan çocuğun yanına yaklaşıp sakince oturdu.

"Özür dilerim. Beni yanlış anlamana sebep olacak bir hareket yaptım."

"Bana yalan söyledin."

Felix bir saatin ardından söylediği gibi şu an sakindi ama Hyunjin'in ona yalan söylemiş olması hem üzülmesine hem de Chris'in dediklerine biraz daha inanmasına sebep olmuştu.

Hyunjin uzanıp Felix'in ellerini tuttu. Ona bir açıklama yapması gerektiğini düşünüyordu. Kendisine inanıcak mı hiçbir fikri yoktu ama elinden başka bir şey de gelmiyordu.

"Lix, içinde bulunduğumuz durum benim için çok yeni. O adamla yaşadıklarından sonra seni koruyabilmek için birileriyle konuşmalıydım ama Know'la görüşeceğimi söylersem beni yanlış anlarsın, diye düşündüm."

"Şimdi iyi mi oldu, peki? Doğru mu anladım seni?"

Hyunjin üzgün bir şekilde başını önüne eğdi. Yaptığı her şeyi eline yüzüne bulaştırıyordu artık. Know'dan destek istemekti amacı ama Felix'in o halini görmeleri hiç iyi olmamıştı. Felix, Jisung'u öldürmekle tehdit etmişti ve Know bu hareketten sonra artık onlara yardım etmezdi.

"Öfkeni kontrol etmekte zorlanıyorsun, Lix? Bu konuyu öyle akışına mı bırakmamı bekliyordun?"

Felix, Hyunjin'in ellerini bırakıp sırtını geri yasladı. Hyunjin'in üzgün olduğunu hissediyordu ama sanki ona öfkeliydi de aynı zamanda. Emin olamıyordu.

"Korkuyor musun benden?" diye mırıldandı.

Acımasız davrandığının farkındaydı ama artık yaşananlardan bıkmıştı. Birilerinin ona sürekli bir şey anlatıp kafasını karıştırmasından yorulmuştu. Hyunjin doğru söylediğini savunuyordu. Chris de öyle. Felix kime inanması gerektiğine karar veremiyordu.

Hyunjin'in gözlerinin içine baktı. Tedirgin bir bakışı vardı. Korku değildi şu an ama Jisung'u tehdit ettiği sırada o korku dolu bakışlara şahit olmuştu. Chris'in dediği geldi aklına. 'Benim haricimde bütün bekçiler senden korkuyor.'

"Seni seviyorum, Lix."

"Korkmuyorum diyemiyorsun ama Hyunjin."

"Korkmuyorum." dedi Hyunjin ama bu söylediği de yalandı. Felix'den korkuyordu. Kontrolünü kaybedip birilerine zarar vermesinden, en kötüsü de kendini öldürtmesinden korkuyordu. Ondan korkuyordu ama sadece onun için.

Felix aşağı katta bir bekçinin varlığını daha hissediyordu. Elly geri dönmüş olmalıydı. Yüzünü tekrar Hyunjin'e çevirdi.

"Elly geldi sanırım. Hadi inelim."

"Gelecek misin sen? En son onları öldürmekle tehdit etmiştin." Hyunjin yaptığı espriden kaynaklı mahçup bir gülümseme takınmıştı.

"Özür dilerim ben ondan."

Hyunjin önden ayağa kalkıp aşağı inmişti. Elly, Felix'in de söylediği gibi salonda oturuyordu. Hyunjin'i görmesiyle bakışları onu buldu.

"Sarışın sakinleşmiştir umarım. Yoksa bu yaptığım intihar ucuşu gibi bir şey olacak."

Guard Angels / HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin