Know peşine aldığı on bir ruhla birlikte kapıya kadar gelmişti. Elini kapıya koydu. Kısa bir süre sonra kapı yavaşça açıldı. Karşısında dikilen sarışın çocuğa baktı.
"Selam Adrian, döndün mü sonunda." Dedi Know.
Çocuk evet anlamında kafasını sallayıp bekçilerin içeri girmesi için kenara çekildi.
"Ruhları biriktirip mi getirdiniz Know. On bir tane biraz fazla değil mi?"
Jisung hızlı adımlarla Adrian'ın yanına kadar geldi. Yüzüne karanlık bir gülümseme yerleştirdi.
" Hepsini aynı yerde tek seferde hallettik." Dedi.
Adrian duyduklarına şaşırmıştı. On bir tane bozulmuş ruh hem de aynı yerde. Bu durum hiç normal değildi.
"Know bu sayı çok fazla değil mi?"
"Evet çok fazla ama bu sıralar da kapı çevresinde bir yoğunluk var."
Adrian ileride bekleyen 2 borderkriye seslenip ruhları almalarını istedi.
"Teşekkürler Adrian." Dedi Know ve çocuğun yanından geçip gitti.
Jisung ses çıkarmadan önünde yürüyen liderini takip ediyordu. Bir şey düşündüğünü anlayabiliyordu ama ne düşündüğünü anlayamıyordu.
"Know bir şey mi var?" Dedi, yüzünde sorar bir ifade ile.
Know cevap vermeden yürümeye devam etti. Olanlar kafasını kurcalıyordu. Bozulmuş ruhların artmasının bir sebebi olmalıydı. Kapıdaki bekçi sayısını arttırmalıydı hatta belki destek olması için infazcı bile çağırabilirdi. Bu gün yanlarında başka bekçi olmasaydı. Jisung ile birlikte asla baş edemezlerdi. Chris'le konuşmalıyım diye düşündü. Adımlarını onun odasına doğru yönlendirdi.
"Canlılar dünyasında olanları Chris'e anlatmalıyız."
Jisung kafasıyla Know'u onayladıktan sonra elini tuttu. Know Jisung'un elini tutmasıyla şaşkın bakışlarını ona endişeyle bakan oğlana çevirdi.
"Ne oldu Jisung."
"Kendini çok yoruyorsun. Bu gün çok fazla güç kullandın. Yok olmaktan korkmuyor musun?"
Know çocuğun boşta olan diğer elini de tutup alnını Jisung'un alnına yasladı.
"Senin için korktuğum kadar değil." Dedi, yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Ardından duyduklarından dolayı gülümseyen Jisung'un dudaklarına kısa bir öpücük kondırdu.
"Hadi Chris'le konuşalım."
Koridor boyunca ilerlemeye başladılar. Biraz ileriden yürüyerek gelen kahini ikisi de görmüştü. iki bekçide eğilerek kahine selam verdi.
''Merhaba Know.'' Bakışlarını Jisung'a çevirdi. ''Sana da merhaba, Peter.''
''Merhaba Kahin, seninle de sürekli koridorda karşılaşıyoruz.'' Dedi Know, gülümseyerek.
Kahin yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. Öteki taraftayken genelde oturmak yerine dolaştığı için bir çok kişi ile koridorlarda denk gelmek onun için bir rutine dönüşmüştü. Tek elini kaldırıp Know'un omzuna koydu. Gözleri beyaza dönmüştü. Kısa bir süre sonra gözleri tekrar eski haline döndü. Yüzünde memnun bir ifade oluşmuştu. Bu iki çocuğun sonunda birbirlerine açılmış olması keyfini yerine getirmişti.
'' Sonunda körelttiğimi düşündüğünüz duygularınızı birbirinize açabilmişsiniz.''
Jisung'un yüzüne şaşkın bir gülümseme yayılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guard Angels / Hyunlix
FanficFelix doğduğu günden beri sebebini bilmeden birilerinden kaçmıştı. Ta ki bir gün barda o siyah saçlı oğlana denk gelene kadar. Küçüklüğünden beri sakladığı güçleri artık sır olarak kalabilecek miydi? Canlılar aleminde nefes alması yasaklanmışken...