Guard Angels / Hyunlix

29. Düşündüklerin Değişmiş

Ruby elindeki hançeriyle oynarken bir yandan da bakışlarını çevresinde gezdiriyordu. Chris'in yarı bekçi lafını ortaya atmasından beri bu durum fazlasıyla kafasını kurcalar olmuştu. Kimseye bu konuyla ilgili bir şey söylememiş olmasına rağmen gizlice araştırmaya başlamıştı. Ruby tamamen mantıkla hareket eden bir bekçi olduğundan önceliği gerçekleri öğrenip yapılacak en doğru hamleyi ve en doğru zamanı kollamaktı. O zaman gelene kadar en iyisinin sadece izlemek olduğuna inanıyordu ayrıca liderin Peter'la olan ilişkisinden sonra doğru karar verebileceğine dair inancı da kalmamıştı. Lider çok büyük bir zayıflık göstermişti ve Ruby'e göre artık o konumu bile hak etmiyordu.

Elindeki bıçağı tam kınına yerleştirecekken ara sokakta konuşan lider ve Hyunjin'i gördü. Jake'i kolundan tutarak hızlıca bir iki adım geri çekti. Gizlenmek en profesyonel olduğu özelliklerinden biriydi ama onu hissedecekleri kadar yaklaşamazdı. Ayrıca hemen yanında yürüyen Jake'i de bir şekilde geçiştirmesi gerekiyordu. Yüzünü doğruca önüne bakan oğlana çevirdi.

''Jake, yürümekten sıkılmadın mı? Gidip bir yere oturalım diyorum.''

Oğlan, Ruby'in onunla konuşmasıyla bakışlarını kıza çevirdi. Haklı olabilir diye düşündü. Uzun bir süredir bozulmuş bir ruha denk gelmemişlerdi ve o da boş boş sokaklarda gezmekten hayli sıkılmıştı. Olumlu anlamında kafasını salladı.

''Nereye oturalım.'' Caddenin sonunu işaret etti. ''Caddenin sonunda bir bar varmış, bizimkiler de orada takılıyormuş diye duydum. Oraya gidelim mi?''

Ruby yüzüne memnun bir ifade yerleştirdi. Jake'i başından savma görevi başarıyla halledilmişti. Şimdi onu önden gönderip kısa bir süre lideri ile Hyunjin'in gizli gizli sokak aralarında neden buluştuğunu anlamaya çalışabilirdi.

''Tamam, benim çok kısa bir işim var Jake, sen önden git. Kısa bir süreye yanında olurum.''

Jake, Ruby'in bu tavırlarına fazlasıyla alışık olduğu için pek sorgulamadan onayladıktan sonra bara doğru ilerlemeye başladı. Ruby hafif kafasını uzatarak Lider ve Hyunjin'i gördüğü sokağa baktı. Know ciddi bir ifadeyle ona endişeli bir tavırla bir şeyler anlatan Hyunjin'i dinliyordu. Ruby onlara fazlasıyla uzak olduğu için ne dediklerini duyamıyordu. Ayrıca sokağın başında durduğu için oldukça dikkat çekiyordu. İkilinin konuştuğu dar sokağı oluşturan iki binaya inceledi. Biri yaklaşık 5 katlıydı. Ruby muhtemelen ikiliyi yine de duyamayacaktı ama rahatlıkla izleyebilirdi ve onu hissetmeleri de mümkün olmayacaktı.

Kısa bir an gözünü kapattı, gözlerini tekrar açtığında binanın tepesindeydi. Kafasını dikkatle aşağıda konuşan ikiliye doğru uzattı. Yukardan baktığından yüzlerini net göremiyordu ama önemli bir konu tartıştıklarını anlamıştı. Bir süre izlemeye devam ettikten sonra Know'un bir anda kafasını yukarı kaldırmasıyla kendini geriye çekerek saklandı. Şimdilik bu kadar gözlem yeter diye düşündü bu aşamada yakalanmayı göze alamazdı. Jake'in yanına gitmek için binanın sokağa bakan kısmından aşağı atladı.

''Seninle konuşmak istediğim, kafamı kurcalayan bir konu var.''

Know yüzündeki ciddi ifadeyi bozmadan Hyunjin'in konuşması için kafasını salladı. Bu gizem canını sıkmaya başlamıştı ama kahin yüzünden hiçbir hamle yapamıyordu. En azından Hyunjin'in ona bir şeyleri açık bir şekilde anlatıyor olması az da olsa olanları kontrolü altında hissetmesine yardımcı oluyordu.

''Bozulmuş ruhların kapının çevresinde yoğunlaşmasının ve sayıların gittikçe artmasının Felix'in varlığından kaynaklandığını düşünüyorum ve bu durum farkında olmasa da onu tehlikeye sokuyor.''

Know kısa bir süre Hyunjin'in dediklerini düşündü. Aslında yarı bekçinin varlığını öğrendiğinden beri o da Hyunjin ile aynı şeyleri düşünüyordu ama elinde bu konuyu kanıtlayacak herhangi bir bulgu yoktu.