26. Bölüm

426 14 0
                                    

Sabaha yakın gözlerimi bangır bangır çalan telefonumun melodi sesiyle araladım. Elimi sehpaya attığımda elime ilk gelen telefon Zayn'in telefonu oldu duvar kağıdındaki fotoğrafım karşısında gülümseyip hemen yanında duran kendi telefonumu alıp rehberimde kayıtlı olmayan arayan numaraya bakıp telefonumu sessize aldım. Zayn'i uyandırmamak adına yataktan yavaşça kalkarken odadan sessizce çıkıp yanıtlaya bastım. Bir şey dememe fırsat vermeden zar zor konuşan sesin sahibini anlamamla gözlerimden akan yaşlar yanağımdan süzülmeye başladı. Titreyen sesimi düzene sokup cevap verdim.

"Büyükanne"

Art arda gelen öksürüklerinden sonra konuşmaya başladı.

"Anastasia güzel kızım çok hastayım ve bu günlerimin son günlerim olduğunu biliyorum. Bu yüzden seni son kez görmek istiyorum."

Onu ihmal ettiğim için kendime lanetler savurdum.

"Se-seni bırakmamalıydım büyükanne be-ben çok üzgünüm nolur beni affet."

"Ssh sakın ağlama yavrum senin üzgün olman beni kahreder beni üzmek istemiyorsan eğer lütfen ağlama"

"Hemen geliyorum büyükanne! Hemen geliyorum!"

Zayn'e haber vermek istemiştim ama günlerdir böyle rahat uyuduğunu görmediğim içip yanına gidip saçlarını okşayıp yanağına minik bir öpücük bıraktım.

Dolabıma yönelip üstüme siyah tulumumu geçirip saçımı topladım. Telefon ve cüzdanımı çantama atıp son olarak Zayn'in kot pantolonunun cebinden arabanın anahtarını aldım. Gitmeden önce Zayn'in üstünü örtüp kapıdan çıktım.

Evin kapısını kapatıp gözyaşlarımı elimin tersiyle silip arabaya ilerlerken gördüğüm manzara karşısında ağzım açık kalmıştı. Harry bahçede ki salıncakta yatıyordu. Acelem olduğu için umursamamam gereksede yanına gidip uyandırmaya çalıştım o ise beni başka biri sanıp kolumu sıkıca kavradığı gibi altına aldı.

"Ha-Harry benim Nasya"

Gözlerini kırpıştırıp suratıma baktıktan sonra yavaşça üstümden kalkıp elini ensesine attı.

"Üzgünüm ben seni"

Sözlerini bitirmesini beklemeden lafa girdim.

"Sorun değil anladım. Şuan acelem var Harry ama geldiğimde neden burda yattığını uzun uzun konuşucaz."

"Sen bu saatte nereye gidiyorsun ayrıca acelem var diyosun tanrı aşkına hava tam olarak aydınlanmadı bile."

"Harry şuan gerçekten bunu anlatıcak vaktim yok içeri geç istersen ben gidiyorum"

Elimdeki anahtarlığı alıp kolumdan kavradı.

"Birinci gidiyorum değil gidiyoruz. İkincisi yolda olan biteni anlatıcak epeyce vaktin olucak."

Arabaya ilerlerken Harry önden gidip binmem için kapıyı açtı tebessüm edip ön koltuğa yerleşip kapımı kapattım. Harry'de arabanın önünden dolanıp sürücü koltuğuna geçti.

"Seni dinliyorum." Konuşmasıyla yere dönük bakışlarımı ona çevirip şaşkın gözlerle baktıktan sonra ne dediğini anlayıp duran gözyaşlarımın tekrar akmasıyla söze başladım.

"Uyurken büyükannem aradı ve çok hasta olduğunu söyledi."

Ne diyeceğini bilemez bir şekilde bana bakıp omuzumu okşadı.

"Eminim ki en kısa sürede iyi olucak."

"Harry" dedim güçsüzce "onu bırakmamalıydım onu bırakmam saçmalıktı, onu hiç aramamam saçmalıktı. Büyükannemin bu durumda olmasında benim rolüm çok büyük. Kendimi çok suçlu hissediyorum. Çok üzgünüm. Onuda kaybedersem yaşayamam."

Aniden frene basıp daha fazla konuşmama izin vermeden güçlü kollarını vücuduma doladı. Başımı boynuna yerleştirip fısıldadım.

"Sen beni hiç bırakma Harry"

Kollarını daha sıkı sarıp saçıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Sana ne kadar söyleyeceklerim olsa bile o kadar fazla susmak zorundayım."

*****

Arabadan hışımla inip eski evime bakarken bu evdeki anılarım gözümde canlanmaya başladı. Daha fazla kendime acı çektirmemek adına kapıya koşarak ilerleyip çelik kapıyı yumruklamaya başladım. Kapıyı büyükannemin çalışanlarından birinin açmasını beklerken Edward'ın açmasıyla gözlerim kocaman açılırken umursamayıp bağrırcasına konuştum.

"Büyükannem nerde?"

İlerideki salonu gösterip geri çekilirken Harry'i kolundan tutup peşimden sürüklercesine içeriye çektim. Büyükannemi geniş koltukta yatarken görünce koşup saçlarını okşadım.

"Geldim büyükanne. Burdayım. Yanındayım. Nolur beni affet."

Yavaşca oturur pozisyona geçtikten sonra gülmeye başladı.

"Ben iyiyim güzelim. Buraya gelmen için Edward'la beraber sana küçük bir oyun oynadık."

Edward'ın üstüne yürüyüp göğsünden itekledim.

"Senin planındı dimi bu? Bana son iki saattir ne yaşattığınızın farkındamısınız."

"Anastasia." Büyükannemin sesiyle ona yöneldim.

"Acı çekeceğimi bildiğin halde niye böyle bir oyunun parçası oldun büyükanne."

Kolumdan tutup yanına oturttu.

"Niye mi? Böyle bir oyun yapmasaydık sence sen bu eve gelir miydin? Senin deden öldü benimde kocam sen gittin peki ben ne yaparım diye düşündün mü hiç?"

"Bunun için zaten pişmandım."

"Pişmansan yanımda burda benimle kal. Edward'da burda olur."

"Büyükanne ben biriyle birlikteyim."

Harry'e baktıktan sonra bana döndü.

"Bu zümrüt gözlü çocukta bizimle kalabilir."

"Hayır büyükanne ben Zayn, Zayn Malik ile birlikteyim."

Gözünü kocaman açarken kolumdan tutup sıkıca sıktı.

"Şaka mı yapıyorsun? Buna asla izin vermem."

Bir Mafyaya AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin