Gözlerimi aralarken karşımda telaşla yüzümü okşayan Zayn ve yanında çocuklar vardı. En arkada Harry'i görmemle hemen başımı çevirdim.
"İyimisin?"
Sorunun Harry'den gelmesi sinirlerimi tavana çıkartırken Zayn'e ve diğerlerine belli etmemek adına zorlukla gülümsedim.
"İyiyim Harry."
"Bir sorun yok dimi hayatım eminsin."
Elimdeki elini daha da sıkıp içtenlikle tebessüm ettim.
"İyiyim sevgilim merak etme, tansiyonum düştü sanırım."
"Gel bakalım buraya" bedenimi kucağına alıp merdivenleri ağır ağır çıkıp eski odamıza götürüp yatağa yatırdı. Üstümü örtüp alnıma öpücük bırakıp ekledi.
"Biraz dinlen güzelim uyandığında evimize geçeriz."
Elini kavrayıp dudaklarıma bastırdım.
"Seni seviyorum."
Eğilip dudağıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Seni seviyorum kadınım."
Kapıyı aralayıp çıktığında kafamı oldukça meşgul eden konuyu tekrar düşünmeye başladım. Harry beni Amerikaya götürmüştü. Peki ne için? Neden sevgilimmiş gibi davranmıştı? Sorular beynimi bir bir yerken kapı tekrar aralandı ve bu sefer içeri Harry girdi.
"Se-seni görmek istemiyorum."
Hızla kapıyı kapatıp yanıma yaklaştı.
"Dinlemelisin."
Alayla gülümsedim.
"Dinlicek ne var ortada Harry Styles?"
"Her şeyi anlatıcam Anastasia sadece dinle sonra istersen bir daha ne senin ne Zayn'in karşısına bir daha çıkmam."
Olumlu anlamda başımı salladım.
"Seni ilk gördüğüm gün." Acıyla gülümsedi. "O gün boyunca ne kadar güzel olduğunu düşündüm. Saatlerce aklımdan çıkmadın. Sonra Zayn'in evlerinden birinde kalmaya başladın ve bildiğin gibi orda olduğun süre boyunca her gün yanına geldim ve her gelişimde orda daha uzun süre durabilmek için bahanelere sığındım. Sana karşı duygularım olduğunu iyice anlamaya başlamışken gittiğimiz dağ evi sonra barda geçirdiğimiz o saatler duygularımı epey bir ileri seviyeye getirdi. Sana aşığım Anastasia bunu inkar etmicem. Zaten bunu anlamaman saçmaydı. Seni saat başı arayıp iyi olduğunu soran bir adam sadece arkadaşı olamaz insanın. Canın yandığında canım yandı. Gülümsediğinde gülümsedim. Bir düşün Zayn canını ne zaman yaksa yanında ben vardım. Seni korudum. Seni sevdim. Sana her zaman şefkatle yaklaştım. Bunları Zayn'in sevgilisi olduğun için değil sana aşık olduğum için yaptım."
Ağzımı araladığımda eliyle sus işareti yaptı.
"Bunları söylememin hiç bir şey değiştirmiceğinin farkındayım ama duygularımı sana söylememin zamanı geldide geçiyordu. Şimdi gelelim asıl sorunun cevabına. Seni Amerika'ya götürdüm ama düşündüğün gibi üstüne evcilik oyunları kurduğum için değil burda ki doktorunun senin en iyi tedavi olabileceğin yerin Amerika'da olduğunu söylediği için. Hastaneyi biletleri doktorları herşeyi ayarlamışken o an aklıma Zayn'nin sana vurmaları, küfürleri, cezaları geldi. O seni hep incitti Nasya. Oysa ben sana masum, temiz bir aşk verebilirdim. Ve verebileceğimi bildiğim için böyle bir oyuna girdim."
"Harry be-ben.."
"Hiç bir şey söyleme sadece beni affedip affetmediğini merak ediyorum."
Akan gözyaşlarımı silip gülümsedim.
"Affedilcek bir şey yok asıl sen beni affet Harry her şey için üzgünüm."
Yanıma yaklaşıp gözyaşlarımı silip yüzümü avucunun içine aldı. "Bana bak." Başımı hafifçe kaldırıp gözlerine baktım.
"Bunları sen üzül diye söylemedim. Artık sırtımdaki yükü taşıcak kuvvetim kalmadığı için atıp kurtulmak istedim. Bundan sonrası sana kalmış zaten. Umarım tüm hayatın boyunca mutlu olursun çünkü her zaman senin mutluluğunla mutlu olup üzüldüğünde üzülecek bir adam olduğunu unutma."
Bir şey dememe fırsat vermeden kapıyı aralayıp çıktı ve ben sadece arkasından bakakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mafyaya Aşığım
RomanceBelki de hayatımda ki tüm sorunlar yetmezmiş gibi birde suç işleme makinası Zayn Maliğe aşık olmak gibi bir hataya düşmeseydim, ya da onu alışkanlık edinmeseydim. O zaman başım daha az dertte olmaz mıydı? Büyük ihtimalle evet. Fakat hiç biri önemli...