16. Bölüm

759 74 15
                                    

ZAYN

Havuza bakarken istemsizce yutkunup gözlerimi kapayıp birkaç milyon açmamayı düşündüm. Onu öldürecektin. İç sesime lanet okuyarak gözlerimi açtım ve elimdeki kabanı burnuma götürüp kokladıktan sonra sinirli bir şekilde havuza fırlattım.

"Nerdesin lanet olsun nerde." Sesimin güçsüz çıkmasına şaşırmışken ellerimle uzamış olan sakallarımı okşayıp ardından telefonumu cebimden çıkarıp elime aldım. Ekranda Nasya'nın fotoğrafı belirince parmağımı yüz kısmında gezdirdim. Onu kaybetmekten it gibi korkuyordum. Gözümü kapatıp elimi fotoğrafta tekrar gezdirirken karşımdaymış gibi hissettim.

"Sana kendimi affettiricem Anastasia Walker ve senin bana ait olduğunu tüm dünyaya açıklayacağım sevgilim ."

Gözlerimi yumup havuzun kenarına çökerken Nasya ile beraber bu bok çukurundan nasıl çıkacağımızı düşünmeye başladım.

Kendime sinirliydim hatta kendimi öldürecek kadar kendime sinirliydim. Hızla oturduğum yerden kalkıp eve girdim. Çocukları tek tek arayıp Nasya'nın havuzdan çıkarılmasıyla ilgili bir bilgileri olup olmadıklarını sorarken sadece Harry telefonuna cevap vermemişti. Meraktan ölüyordum ona kötü bir şey olmuş olma fikri bile beni deli ediyordu. Birdaha onu görememek şuana kadar istemediğim tek şeydi.

Odama girdiğimde telefonumu tekrar elime alıp bu sefer en güvendiğim adamım olan Paul'un numarasını tuşladım.

"Nasya neredeyse buldur Paul, gerekirse adamları iki katına çıkar ama her nerdeyse onu hemen buldur."

"Anlaşıldı." deyip Paul telefonu kapattıktan sonra telefonu yatağın üzerine fırlatıp dolabıma yönelip siyah pantolonumu ve gri kazağımı üzerime giydim. Başımada siyah beremi geçirdikten sonra botlarımı giyip elime telefonumu ve anahtarlığımı alıp merdivenlerden oldukça hızlı bir şekilde inip arabama atladım.

******

Bradfordun nerdeyse bütün caddelerini gezmiş Nasya'yı ararken telefonum çalmaya başladı. Nasya'nın olduğunu düşünüp heyecanla telefonumu elime alırken Harry'nin ismini görmemle önce suratımı buruşturup ardından Nasyayla ilgili bir şey söyleyebilme ihtimaline karşı hemen cevapladım.

"Harry.' dedim tek nefeste "Nasya..."

Sözümü tamamlamamı beklemeden sessizce konuştu.

"Sakin ol Zayn, Nasya benim yanımda ve güvende şuan uyuyor."

"Onu havuzdan sen mi çıkardın yani?"

"Evet piç kurusu senin o soğuk havada havuza bağlayıp ölüme terkettiğin kızı ben çıkardım."

"Harry ben gerçekten çok pişmanım, zaten hatamı anlayıp aşağıya hemen indim ama yoktu herneyse durumu nasıl?" dedim pişmanlık duygusunu tüm benliğimde hissedip.

"Sanırım hasta oluyor aslında seni aradığımı duysa beni öldüreceğini biliyorum ama uyurken senin adını sayıklıyor Zayn."

"Hemen geliyorum Harry." deyip son sözü söyledikten sonra telefonu kapattım ve gaza daha çok köklenip şehir merkezine sürüp Harry'nin evine yöneldim. Suratımda gülümseme belirince birazdan onu göreceğim için olduğundan emindim.
Adımı sayıklıyordu bu hala beni sevdiğini gösterirdi dimi? Londra'nın sakin trafiğinden hızla geçerken solladığım her araba isyanını korna çalarak belli ediyordu. Uzun bir araba yolculuğundan sonra Harry'nin evinin önünde durup uzun bir nefes alıp ne zaman buğulandığını bilmediğim gözlerimi silip arabadan indim. Yavaş adımlarla bahçede yürürken Nasya'nın uyuduğunu hatırladığımda rahatlayıp adımlarımı hızlandırdım. Nasya'nın uyanmamasını daha doğrusu uyanıp onunla burda kavga etmek istemediğim için paspasın altında ki anahtarı alıp kapıyı araladım. Salona ilerlerken gözlerim Nasya'nın başında bekleyen Harry'le birleştiğinde sarhoş olduğunu anlamam geç olmadı. Gözlerim Nasya'ya kayarken üstündeki pijamaları görmemle gözüm kocaman açıldı hatta tam manasıyla sinirden kudurdum ama olay çıkmasını istemediğim için ses çıkarmadım.

Bir Mafyaya AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin