Bir Mafyaya Aşığım

52. Bölüm

"Kataloglara bakmayı bırakta birşeyler ye."

Kahvaltısını yapan Zayn'e bakıp gülümserken çayımdan bir yudum aldım.

"Karar veremiyorum hepsi birbirinden güzel."

Yanağımı okşadığında elini tutup dudaklarıma bastırdım ardından ellerimizi birbirine kenetleyip iyice yanına yaklaştım.

"Çok heyecanlıyım."

Elimden tutarak yerimden kaldırdırırken şaşkınca yüzüne baktım.

"Gidiyoruz."

Birşey dememe fırsat vermeden arabaya bindirdiğinde konuşmaya başladım.

"Nereye gittiğimizi söylücek misin hayatım?"

Yanağıma büyük bir öpücük bırakıp genişçe gülümsedi.

"Gittiğimizde görürsün."

Bir şey demeyip yola odaklandım. Dakikalar içinde küçük bir eski konağın önünde durduk.

"Buraya neden geldik?"

Cevap vermeyip elimden tutup tahta kapıyı aralayarak içeri girdik. Saksının altından bir anahtar çıkarıp kapıyı açtığında şaşkınlıkla onu izliyordum.

"Zayn."

"Lütfen bebeğim, sabret."

"Javadd!"

Yükselen tiz kadın sesiyle etrafa bakındım.

"Benim pamuğum."

Gözlerim kocaman açılmış Zayn'e bakarken gülümseyip elimi tutan elini sıkıca kavradı. Uzun girişin ardından bir odaya girdiğimizde yaşlı bembeyaz saçları olan tombul bir kadınla karşılaştım. Zaman kaybetmeden Zayn kadına sarılırken kadında Zayn'in saçlarına özlemle öpücükler bırakıyordu. Ayrıldıklarında gülümseyerek söze girdim.

"Merhaba efendim."

"Adın ne bakalım, küçük hanım."

"Anastasia efendim."

Bize bakıp gülen Zayn'e bakarken yanımıza gelip önümüzdeki sandalyeye oturdu.

"Bu kız pamuğum." Dedi bana derince bakarken "bir gün aşık olduğunda tüm bu hayattan seni uzaklaştıracak bir kadın olacak demiştin. Bu o kadın. Hayatıma girdiği ilk günden beri beni değiştiren beni iyileştiren kadın."

Gözlerim dolduğunda kollarına kendimi atmamak için direndim. Yaşlı teyze elimi tutup okşarken gülümsedi.

"Teşekkür ederim kızım. Benim pırlanta kalpli oğlumu o bataktan kurtardığın için binlerce kez teşekkür ederim."

Yaşlı teyzeye sarıldığımda Zayn'de saniyeler içinde yanımıza gelip kollarını bize doladı. Gülümseyip geri çekilirken Zayn konuşmaya başladı.

"Öncelikle çok üzgünüm sevgilim sana büyükannemden hiç bahsetmedim. Tanışmanız böyle olsun istemezdim. Buraya asıl geliş sebebimizden biri" dedi gözüyle dolabın yanında ki sandığı gösterirken. "Aradığın şey o sandıkta."

"O sandıkta ne var büyükanne." Zayn ve yaşlı teyze memnun olmuşçasına gülümserken mahçupça başımı eğdim.
"İsminizi bilmediğim için nasıl sesleniceğimi bilemedim."

"İsmim William fakat sen bana hep büyükanne diye seslen."

Olumlu anlamda başımı sallayıp tebessüm ettim.

Boynundan ipe bağlanmış anahtarı çıkarıp bana uzattı.

"Bu sandık tam 5 senedir hiç açılmadı. Açılmamasının nedeni demek ki senin Zayn'i geç bulmanmış. Her neyse hadi kızım aç bakalım sandığı."

Yavaşça sandığa ilerleyip anahtarı kilide sokup çevirdim. Kilidi üstünden alıp kapağını araladığımda beyaz çarşafa sarılı gelinliği elime aldım. Heyecanla çarşafı açarken gelinliğin güzelliği karşısında kendimden geçmiştim. Açık konuşmak gerekirse eski fakat yinede güzel bir şey beklerken gelinliğin modernliğine, işlemeliğine ve dantellerine bayılmıştım. Büyükannenin yanına gidip sarıldım.

"Be-ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok teşekkür ederim. Gerçekten bu tam istediğim gelinlik."

Yanağımı okşayıp gülümsedi.

"O gelinliğin sahibi ben değilim." Eliyle Zayn'i işaret etti. Bakışlarım Zayn'le birleştiğinde dolmuş gözlerine aşkla baktım. Bir kez daha anlamıştım biz birbirimiz için yaratılmıştık.

"Bu gelinliği tam 5 yıl önce bana Zayn getirdi saklamam için. Fransada olduğu bir gün caddeden geçerken bu gelinliği görmüş vitrinde." Bana bakıp saçlarımı okşadı. "Sanırım içinde sarışın, uzun boylu, renkli gözlü güzel bir kız hayal etmişti." Gülümsediğimde Zayn yanıma gelip elimi sıkıca kavradı. "Benden gelinliği saklamamı ilerde evlenmeyeceğini fakat bu gelinliğin bu evde kalmasını istedi.

"Neden bana bunu daha önce söylemedin?"

"Eğer baktığın gelinliklerden birini beğenseydin senin tercihine bırakacaktım. Fakat sen beğenmemekte ısrar edince son çare bu gelinliği gördüm."

"Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

"Evet çocuklar düğüne kaç gün kaldı."

Gülümseyip sarıldık ve aynı anda söze girdik.

SON BİR...