Bir Mafyaya Aşığım

47. Bölüm

"Zayn."

Gözlerini araladığında bu sefer sevinç gözyaşları yanaklarımdan süzüldü.

"Şükürler olsun iyisin" yanağını okşadım "sana bir şey oldu diye çok korktum."

Elini ağrıyan başına koyup çevresine baktığında bizi buraya getiren adamları görmesiyle gözleri kocaman açıldı.

"Kimsiniz? Ne istiyorsunuz? Nasya.." endişeyle elimi kavradı. "Sana zarar vermediler dimi."

Alkışlayarak yanımıza gelen adama tiksintiyle baktım. Elindeki ekmek bıçağını boğazıma dayayıp Zayn'e bakarak kahkaha attı.

"Zarar vermedim ama şimdi vericem." Histerik bir kahkaha attı. "Onu kurtarmaya gücün var mı züppe."

Zayn yerinden güçlükle kalkıp karşısına geçti.

"Eğer ona zarar verirsen yemin ederim senin etlerini tek tek doğruyup köpeklere yem ederim."

Hareketlerinden ve konuşmalarından dolayı akıl sağlığı yerinde olmadığını düşündüğüm kişi aptalca gülümseyip Zayn'in bacağına tüfeğinin arkasıyla vurdu. Zayn ağrısından bağırırken adam tekmelemeye başladı.

"Dur lütfen vurma. Ne olur bırak onu."

Diğeri boğazımdan bıçağı çekip önümdeki masaya sapladı ve karşıda duran süs köpeğini elime tutuşturup masadan bıçağı alıp Zayn'in yanına gitti. Bıçağı Zayn'in yüzünde ve boynunda gezdirirken söze başladı.

"Eğer ona zarar vermemi istemiyorsan köpeği kesip yememiz için pişireceksin."

"Ha-hayır bunu yapamam lütfen onun canını alamam."

Gözlerini devirip bıçağı Zayn'nin boynuna biraz daha bastırdı.

"Sorun değil. Sen köpeğin canını alamazsan ben bu züppenin canını alırım."

Boynundan az da olsa akan kanı gördüğümde çığlık attım.

"Bıraaaak. Onu bıraak lütfen. Ne istersen yapıcam."

"Bekliyorum." Dediğinde bıçağı titreyen elimle zar zor tutup gözümü bi kaç dakika kapatıp daha sonra bir anda köpeğe sapladım. Vücuduma sıçrayan kanlarla midem alt üst olmuştu. Bulunduğum yere kusmamla saçımdan tutulup sürüklenmem bir oldu.

"Ortalığı batırdın lanet sürtük!"

"Bırak lan onu. Senin ellerini kırıcam orospu çocuğu."

Adam sinirlice Zayn'in yanına gidip yüzüne art arda yumruklarını geçirdi. Kendimi toparlayıp çırpındım.

"Vurma. Lütfen vurma. Bırak onu. Beni nereye götürüceksen götür."

Bana tuhaf bir şekilde bakıp diğer adamı çağırdı. Biri beni diğeri Zayn'i tutarken evin önündeki depoya geldik. Kapıyı kilitlemeden önce siyah epeyce büyük bir köpek gösterdi.

"Burdan çıkamazsınız ama oldu da çıktınız diyelim. Tanıştırıyım bu Patrick. Patrick çok iyi bir etçildir ve en sevdiği et türü insan etidir."

Kapıyı sertçe kapatıp kilidi taktığında tek yaptığım Zayn'e sıkıca sarılmak oldu.

"Burdan kurtulamayacağız hissediyorum."

"Bana bak!" Sertçe yüzümü tutup yerden kaldırdı. "Sana söz veriyorum burdan kurtulucaz."

Gözlerine alaycı bir tavırla bakıp başımı sağ sola salladım.

"Bu dediğine gerçekten inanıyor musun Zayn? Karşımızdaki kişiler normal değil. Her an ne yapıcakları belli olmaz. Bir hayvan öldürdüm yani bir canlıyı anlıyor musun? Bu benim için ne kadar zordu biliyor musun. Korkuyorum Zayn. Senin yanında hiç bir zaman korkmazdım ama şu an korkuyorum."

Koluyla beni yanına çekip başımı göğsüne yasladığında bir anda aklına gelen düşünceyle hareketlendi.

"Bu adamların niye bizi burda tuttuğunu buldum."

Meraklı gözlerle ona baktığımda devam etti. "Etrafına bak bunların hepsi paketlenmiş uyuşturucu. Bizi tehdit olarak gördükleri için bu aldılar."

Gözlerimi alayla devirdim.

"Öyle ya da böyle ne farkeder Zayn sonuçta şu an burdayız ve burdan kurtulmamız lazım."

"Çakmak yada kibrit bunlardan birini bulabilirsek eğer burayı ateşe vericem onlar uyuşturucunun peşine düştüğünde bizimde kurtulma şansımız olucak."

"Tanrı aşkına çakmak yada kibriti nerden bulabileceğimizi düşünüyorsun."

Düşünürmüş gibi yaptığında çok geçmeden bana döndü.

"İçeriye girmemizin bi yolunu bulmamız lazım eğer içeriye girersek orada bulmamız kaçınılmaz."

"Onlar istemediği sürece içeriye giremeyiz bunu biliyorsun."

"O zaman isticekler."

Etrafı dağıtmaya başlayıp bağırdığında ne yapmaya çalıştığına anlam veremedim. Bana göz kırpıp devam ederken birden deponun kapısı açıldı ve adamlar içeri girip tüfeklerini Zayn'e doğrulttular.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun." Tekme attığında Zayn ayaklarımın önüne düştü. Diğeri gelip tüfekle kafasına vururken Zayn'in üstüne kapanıp yalvardım.

"Çok üzgünüm bir daha olmucak lütfen vurmayın lütfen."

"Bir daha eğer olursa onun yürüyecek ayakları seninde konuşucak dilin olmucak kaltak."

Dışarı çıkıp kapıyı kilitlediklerinde Zayn'e döndüm.

"Ne yapmaya çalışıyorsun sen aklınımı kaçırdın. Zayn tehlikedeyiz. Bu insanlar normal değil. Her an ne yapıcakları belli olmuyor. Korkuyorum. Çok korkuyorum."

"Üzgünüm Nasya. Seni koruyamadığım seni bu duruma soktuğum için üzgünüm."

Ellerimi yanaklarına götürüp okşadım.

"Bana güveniyor musun?"

Afallayarak suratıma baktı.

"Ne-nerden çıktı bu tanrı aşkına!"

"Zayn gürültü çıkartıp bizi içeriye götürmelerini beklemek delilik olur. Aynı zamanda hiç bir şey yapmadan beklemekte intihar. Bu adamlar bizi öldürücek. Ya onlar bizi öldürmeye gelmeden bişeyler yapıp kurtuluruz ya da onlar bizi öldürüne kadar sadistçe işkencelerine maruz kalırız. Ben bizi burdan çıkarıcam sadece bana güven olur mu?"

Alnıma derin bir öpücük kondurdu.

"Geri dön olur mu hiç bir yerine bişey olmadan bana dön."

Nefesim kesildiğini hissettim. İçeride beni neler bekliyordu bilmiyordum. Geri dönebilir miydim onuda bilmiyordum. Yutkunup derince bir nefes alarak kapıya ilerledim.

"Seni seviyorum Zayn Malik."

Deponun kapısına geldiğimde bi kaç kere yumruklayıp bekledim. Çok geçmeden kapının açılmasıyla boğazıma dayanan eller bir oldu. Sıkıca boğazımı sıktığında konuştuğunda ağzından çıkan salyaları yüzümde hissetmemle midem kalkmıştı.

"Ne istiyorsunuz yine kaltak. Şimdi dayak yeme sırası sende mi?"

"Canımı bağışlaman karşılığında kadının olmak istiyorum."

Zayn'i göstererek devam ettim.

"O artık istediğim erkek değil. Beni koruyamıyor." Ellerimi kollarında gezdirdim. "Düşündüm ki sen beni daha iyi koruyup daha iyi sevişirsin."

Gözlerindeki parıltıyı görmek aslında amacıma ulaştığım için sevindirsede bana dokunması ölmekten çok daha kötüydü. Ama ben beni değil Zayn ve bizi düşünmek zorundaydım. İkimiz için benim bu oyunu başarılı bir şekilde tamamlamam gerekiyor. Aksi takdirde ölüm çok yakınımızda.