14. Bölüm

713 67 13
                                    

Zayn kolumu sıkıca kavramış beni dışarıya sürüklerken art arda ettiği küfürlerine maruz kaldım. Zaten üstümde ki gelinlik yüzünden bırakın koşmayı doğru düzgün yürüyemiyordum bile. Canım yanıyordu ama canımın yanma sebebi kolumu kırıcak derecede sıkması değil bana böyle davranmasıydı. Gözlerimden akan yaşları serbest elimle silip başımı arkaya çevirdim salonda ki herkes pür dikkat bizi izliyordu. Yardım gecesi benim yüzümden mahvolmuştu. Bir daha utancımdan okulun önünden bile geçemiyeceğimi düşündüğümde gözyaşlarım hıçkırıklarımla beraber daha da şiddetlendi. Gerçekten bu okul benim için bitmişti. Adımlarımız çıkışa doğru yönelirken Stefan'ın nasıl olduğunu merak edip arkama döneceğim sırada gelinliğin kuyruğuna takılıp sendelemem bir oldu. Zayn başını bacaklarıma çevirip yürüyemediğimi anladı ve tek hamlede yorgun bedenimi kucağına aldı. Ne kadar bu kadar kötü bir durumda olsakta göğsüne değen burnum içime huzur dolduruyordu. Okuldan çıktığımızda arabanın önünde durup kapıyı açtı ve tam anlamıyla telefonunu fırlatırmış gibi beni koltuğa fırlattı. Kendi de yerini aldıktan sonra kontağı çevirip sinirden olduğunu düşündüğüm titreyen bacaklarıyla gaza bastı.

"Zayn niye bu kadar sert bir tepki veriyosun?" dedim gözyaşlarımı silip.

Arabayı aniden sağa çekip durdurdu.

"Şu siktiğimin beynine sok artık. Sen benim kızımsın sana bir tek ben dokunabilirim, seni bir tek ben öpebilirim." sözünü kesip bağırdım.

"Zaten senden önce kimse hayatım da olmadı Zayn sen bana ilk dokunan erkeksin ilk öpen erkeksin ."

Bu sefer sözümü o kesip acıyla gülümsedi.

"İlkim ama son değilim anlaşılan." Dudağımı koparırcasına dişleyip söylediği sözleri hazmetmeye çalıştım. Elim sert bir şekilde yanağına inmek için kalktığında elimi havada kavrayıp sıkıca tuttuktan sonra bacağımın üzerine bıraktı ardından çatık kaşlarıyla yüzümü inceleyip yanağıma beton ağırlığında ki tokadını geçirdi.

"Bir kere bunu yapmana izin verdim diye birdaha olucağını da nerden çıkardın."

"Git, Zayn yanında olmak istemiyorum senin bu dengesiz ne dediğini bilmez hallerinden bıktım." sözlerim üzerine gaza aniden yüklenip eve sürdü. Yaklaşık yirmi dakika içinde arabayı büyük bahçeye son derece sesli bir şekilde sokup beni arabadan saçlarımdan sürükleyerek çıkardı.

"Zayn yapma lütfen bırak beni canımı yakıyorsun."

"Ya ben? benim canım yanmıyor mu sanıyorsun seni o siktiğiminin okulunda boktan bir defilede görüyorum ve üstüne üstlük elin piçi seni öpüyor emin ol senin şuan çektiğin acıdan kat ve kat fazlasını çekiyorum. Sana vurmak canını yakmak hoşumamı gidiyor sanki davranışların beni çileden çıkarıyor. Benden bıktığına göre o orospu çocuğu seni kendine mi aşık etti? ben sana dokunmaya kıyamazken o"

Sözünü kesip yalvardım.

"Sus kapa çeneni lütfen hiç bir şey kafanda kurduğun gibi değil bırak saçımı."

"Sesini kes yoksa ben keserim anladın mı?" dedi boynumu sıkarken. Başımı olumlu anlamda sallayıp hıçkırmamak için dudağımı dişledim. O ise saçlarımda ki elini daha da sıkı kavrayıp sürükleyerek bahçede ki büyük havuzunun önüne getirip yere fırlattı. Şaşkın gözlerimi ona dikmiş neden beni buraya getirdiğine anlam ararken yanımdan iki dakikalığına ayrılıp sonrasında elinde kalın bir iple geldi.

"Zayn napıyosun neden burdayız?"

"Gel buraya" deyip vücudumu saracağı sırada çırpınmamla dengemizi kaybedip havuza düştük. Soğuk hava ıslak bedenimi üşütürken Zayn kızgın gözlerini bana dikip konuşmaya başladı.

"Sen ne baş belası bir şeysin böyle."

Sözleri kalbimi binbir parçaya böldüğünde cevap vermemeyi tercih ettim. Bana böyle davranması beni artık sevmediğini gösteriyordu ve buda beni yaşama artık bağlayan tek bir sebebimin bile kalmadığını kafama dank ettiriyordu. Gözyaşlarım akmamak için savaş verirken ondan nefret ettiğimi düşündüm aslında ona delice aşıktım ama davranışları aramıza uzun süre yada sözümü geri alıyorum hiç bir zaman düzelmicek sorunlar yaratıyordu. Zayn kulaçlarını bana yöneltip yüzmeye başladı çok geçmeden omzumdan beni yakaladığında elini belimden geçirip vücudumu vücuduna yasladı ve havuzun merdivenlerine yöneltti. Önce kendi merdivenleri çıkıp sonra beni çeksin diye uzattığım ellerimi kavrayıp merdivenin demirine yasladı ardından elindeki kalın iple ellerimi ikinci basamağa bağladı. Boynumdan aşağısı havuzun içinde kalırken korkuyla yalvardım çünkü şimdiden soğuktan dişlerim birbirine çarpıyordu.

"Zayn lütfen beni burda bırakma yalvarırım."

"Bu senin cezan eğer böyle bir şeyi bir kez daha tekrarlarsan emin ol diğer cezanın yanında bunun lafı bile olmaz."

Eğilip yüzünü yüzüme yaklaştırdı dudağıma öpücük bırakacağı esnada sinirle suratına tükürdüm ve nefretle gözlerine bakıp ağlamama aldırmadan avazım çıktığı kadar bağırdım.

"Senden nefret ediyorum Zayn Malik senden nefret ediyorum duydun mu?" ağlamam iyice şiddetlendiğinde derin bir nefes alıp devam ettim "Sen sadece kendini düşünen, sinirlerine hakim olamayan kafanda kurup kurup onlara inanan, aşık olduğunu söylediğin kıza bir fahişe gibi davranan, bir kaç gün önce senin yüzünden dayak yiyen birine bugün bunları yapabilecek, hiç bir konuda beni dinlemeyen gecenin bu soğuğunda beni havuza bağlayıp gidecek kadar adi aşağılık bir herifin tekisin. Sana en başından beri hata olduğunu söylemek isterdim ama sen son zamanlarda bana hayatımın en güzel günlerini yaşattın."

"Üzgünüm." diye fısıldadı ağlayan gözlerime acıyla bakarken. Ağlamamı kesip sesimin düzgün çıkmasını umarak onu sinirden öldürcek kelimeleri söyledim.

"Üzgün olma Malik çünkü ben burdan çıkıp birdaha bu eve gelmediğimde, senin yüzünü artık hiç bir zaman görmeyecek olsam bile üzgün olmucam."

Bir şey demeyip eve ilerlerken bakışlarımı ondan bir saniye bile çevirmedim. Kapıyı açıp son kez bana bir bakış attığında gözlerimi devirip önüme baktım o ise kapıyı sertçe kapatıp içeri girdi.

Rüzgar sertçe esiyordu ve hava bedenimi buz kütlesine çevirecek kadar soğuktu. Isınmak için derin bir nefes alıp havuzun içine başımı gömdüm.

ZAYN

Odamızın penceresinden Nasya'ya bakmak istedim ancak onu havuzda göremeyince gözlerim irileşti. Tam aşağıya koşacağım sırada başını havuzdan çıkarıp saçlarını savurdu. Bu durumda olmamıza rağmen ne kadar seksi olduğunu düşünürken başımda az önce söylediği sözler çınladı. 'Senden nefret ediyorum Zayn Malik senden nefret ediyorum duydun mu' Perdeyi hızla kapatıp merdivenlere yöneldim üstümdeki tişörtü sıyırıp bir kenara fırlattıktan sonra spor yaptığım odanın kapısını araladım.

***********

Bilmem kaçıncı kez kum torbasına yumruğumu geçirirken kum torbasına Nasya'nın podyumda beraber yürüdüğü piçi dövüyormuş gibi sert vurdum. Kum torbası hızla geriye doğru giderken yumruklarımı ard arda geçirmeye başladım. Aniden kum torbasını tutup koltuktaki havluyu alıp terli vücudumu silip ardından sinirli bir şekilde havluyu duvara fırlattım. Şuan o üşüyordu ve ben hiçbir şey yapmıyordum. Kendime öfkemi kontrol edemediğim için çok kızgındım. Ama her ne olursa olsun onun bana o podyuma çıkmadan önce haber vermesi gerekirdi. Şuan üşüyordu hatta tam manasıyla belki de şuan donuyordu. Benden bıktığını, nefret ettiğini söylemişti, sinirden öyle söylediğini adım gibi biliyordum ancak bu doğru olsa bile ona kızamazdım çünkü ona  işkence yapıyordum. Nasya benim hayatımda gördüğüm en masum, en sevecen, en güzel kızdı ve onu kandırmanın çok kolay olduğunu biliyordum. Ona bir şey olmasından çok korktuğum için ona bu kadar korumacı davranıyordum. Yukarı süratle çıkıp dolabımdan aldığım siyah kazağımı üstüme geçirip Nasya'nın kıyafetlerinin olduğu bölümden krem kabanını elime aldım. Merdivenleri ikişer üçer inerken kapıyı hızlıca açtım ve koşarak havuzun başına geldim. Gözlerim gecenin karanlığında bile parlayan yeşil gözlerini ararken ellerini bağladığım ipi havuzun kenarında görünce elimi saçlarımdan geçirdim. Nasya'nın elini çözmesi imkansızdı peki onu havuzdan kim çıkarmıştı? Bu durumda söylenilecek en normal söz ağzımdan yavaşca çıktı.

"Siktir."

Bir Mafyaya AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin