HARRY
Bardan çıkıp kör kütük sarhoş olmama rağmen arabama atlayıp kontağı çevirdikten sonra Zayn'lerin evine sürdüm. Bardan Zayn'nin evinin mesafesi çok yakındı ve benim bu gece bir dosta ihtiyacım vardı. Yaklaşık beş dakika sonra evin önüne geldiğimde arabayı kapının önüne parkedip zar zor ayakta durmaya çalışarak paytak adımlarla içeri girdim. Bahçede sağa sola yalpalayarak yürürken Nasya'nın cılız ve ağlamaklı ses tonu kulaklarıma doldu.
"Harry yardım et."
Ayakta durmaya özen göstererek adımlarımı hızlandırıp sesin geldiği yöne yani havuza doğru yürüyüp gözlerimle Anastasia'nın nerde olduğunu bulmaya çalıştım. Havuzun tam önünde durup bakışlarımı şaşkınlıkla Nasya'ya yöneltip ardından zaman kaybetmeden üşüyen bedenini havuzdan çıkarmak için dar kot pantolonumun sağ arka cebindeki çakıyı çıkartıp merdivenlere bağlı olan bileklerinde ki ipi dikkatlice kestim.
"Tanrı aşkına senin burda bu halde ne işin var."
Dediklerime cevap vermeyip kollarını boynuma doladı. Zaman kaybetmeden ellerimi beline sarmamla soğuk bedeni tüylerimi ürpetti. Hızlıca üstümdeki siyah kabanı çıkartıp üstüne geçirirken onu omzumun altına alıp eve yöneldim ancak beni durdurup titreyen çenesiyle zar zor konuşmaya çalışarak söze başladı.
"Lütfen beni burdan götür Harry yalvararım."
"Şşh ağlama güzelim lütfen tamam şimdi burdan gidiyoruz." dedim cebimden arabanın kumandasını çıkarıp kilit tuşuna basıp. Nasya'yı ön koltuğa yerleştirip kendimde sürücü koltuğuna yerleştikten sonra hemen sıcak klimayı açıp kontağı çevirdim. Yavaşca arabayı sürerken gözüm başını cama yaslamış sessizce ağlayan Nasya'ya takıldı. Ağzımı açıp konuşacağım sırada eve gidince konuşmanın daha iyi olucağını düşünüp sessiz kalmayı tercih ettim.
Yaklaşık yarım saat sonra siyah bugattimi iki katlı villamın oldukça geniş garajına zar zor sokup kontağı kapatıp anahtarı cebime attım ve arabadan indim. Nasya'da arabadan indiğinde rüya gördüğümü sanıp iki kez gözlerimi kırpıştırdım. Üstünde bir gelinlik vardı ve ben bunu anca farkedebilmiştim. Üstündeki gelinliğin sebebenide sorucağım sorulara ekleyip derin bir nefes aldım.
"Anahtar kabanın cebinde benim deliği görebileceğimi sanmıyorum birazcık içkiyi fazla kaçırdım da sen açarmısın?" dedim mahçupca elimi enseme götürürken.
Kabanın cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açıp içeri girmem için elini uzattı. Uzattığı elini nazikçe kavrayıp peşinden bende içeri girip kapıyı kapattım.
"Hemen geliyorum." deyip mutfağa ilerledim. Su içip yüzümü güzelce yıkadıktan sonra kendime biraz olsun gelmiştim. Salona girip şöminenin yanındaki odunları şömineye yerleştirip üstüne benzin döktüm ve kibriti ateşledim.
"Nasya." dedim merdivenlere yönelirken.
"Efendim?" diye yanıtladı ellerini ovuşturup.
"Hadi gel yukarda duş al üstündekileride değiştir rahatlarsın sonra da oturup bu durumun hakkında konuşuruz."
"Olur peki" deyip merdivenleri aheste aheste çıkmaya başladı.
Odaya girip dolabımdan Nasya ve bana kahverengi yumuşacık havlular çıkarıp yatağın üzerine bıraktım. Kız kardeşimin benim evimde kaldığında giydiği iç çamaşırları ve pijamalarından beyazlarını seçip verdiğimde utandığına emindim. Kendimede siyah eşofman altımı ve beyaz tişörtümü çıkarıp aşağıdaki banyoya gitmek için kapıya ilerlediğim sırada üstündeki kabanı çıkarmasıyla gelinliğin ona büyüleyici bir şekilde yakışması gözlerimi kamaştırdı.
"Büyüleyici duruyorsun yoksa seni Zayn düğünden falan mı kaçırdı." dedim aklıma yeni gelmiş fikirle kıkırdarken.
Gözlerinin içi gülümserken beklemediğim bir hareket yapıp hızlıca yanıma ilerleyip kollarını boynuma sıkıca sardı. Bir elimle belini sarıp diğer elimle saçlarını okşadım.
"İyiki varsın Harry."
********
NASYA
İkimizde duşumuzu almış şöminenin karşısında ki minderlere otururken Harry'nin banyodan benden önce çıkıp yaptığı kahveyi yudumluyorduk. Harry'nin ablasının olduğunu tahmin ettiğim pijamalar beyaz ve dantelli olduğu için üzerime severek ve utanarak giymiştim. Şöminenin verdiği sıcaklık ve sessizlik birleşince aklıma Zayn gelmiş fakat çok geçmeden Harry'nin sesi düşüncelerimi bölmüştü.
"Şimdi bana neler olduğunu, neden o gelinliği giydiğini ve neden o havuza bağlı olduğunu en başından sonuna kadar anlat."
Kahvemden büyük bir yudum alıp ağzımın yanmasına izin verip konuşmaya başladım ancak ben daha konuşmaya başlamadan gözümden yaşlar usulca aktı.
Her şeyi anlatıp konuşmam bitince burnumu çekip elimin tersiyle gözümdeki yaşları sildim. Harry yanıma gelip beni omzunun altına alırken gözlerimi kapayıp Tanrı'ya yalvardım.
'Lütfen bu yaşadıklarım kötü bir rüya olsun ve ben sabah gözümü açtığımda Zayn yanımda olsun.'
"Zayn seni hiç kimsenin tahmin edemiyeceği kadar çok seviyor, o sevdiklerine zarar gelmesi yerine kendi kafasına sıkmayı tercih edebilecek bir adam, sana karşı korumacılık duygusu aşırı seviyede ama bence bu onun sevgisinin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Ona kızma çünkü Zayn bu yaşına kadar hayata kendi elleriyle tutunmuş her zaman ayakta kalma çabası vermiş bir insan.
"Ama beni sevgilisi yerine fa" sözümü bitirmeme izin vermeden lafa girdi.
"Sakın böyle düşünme Zayn'i ilk defa bir kıza bakarken gözlerinin içinin parladığını gördüm o sana aşık öyle olmasaydı onun tek günlük maceralarından biri olurdun."
"Ben korkuyorum Harry, Zayn sinirlendiğinde gözünün önüne sanki siyah bir perde iniyor. Gözü hiç bir şeyi görmüyor ve ben bu durumdan oldukça sıkıldım. Bu gece belki de sen olmasan soğuktan ölücektim."
"Emin ol güzelim biz ordan gittikten sonra Zayn'de seni çözmek için aşağıya inmiştir. Onu uzun yıllardır tanıyorum o hemen öfkelenen ardından da yaptığı yanlışların farkına varıp onları düzeltmek isteyen bir adam."
Gözlerim dolmuştu çünkü gözleri aklıma geldi. Muhteşem gözleri ve onu çevreleyen sık kirpikleri. Elimi yanağıma götürüp ateşimin yavaş yavaş çıktığını hissedince beni hava buz gibiyken havuza bağlayan Zayn'e içimden küfürler savurdum.
"Bir sorun mu var?" dedi Harry yanıma gelip.
"Sanırım hasta olıuyorum" dedim akan burnumu çekip. Masanın üstündeki peçetelerden birini alıp burnumu silip kıkırdadı.
"Birazdan geliyorum sümüklü."
Yanımdan kalkıp gözden kaybolurken çok geçmeden elinde kırmızı bir battaniyeyle geri döndü.
"Hadi bakalım uyku vakti." deyip beni kucağına nazikçe aldı. Salonun geniş ve yumuşak koltuklarından birine bedenimi bırakıp battaniyeyi boğazıma kadar çekti. Ağırlaşan göz kapaklarım sanki uzun zamandır uyumamı bekliyormuşcasına kapanmak isteyince kendimi uykunun kollarına bırakıp başımda duran Harry'e seslendim.
"İyi geceler Harry, seni çok seviyorum."
HARRY
Nasya uyuyunca bende karşısında ki koltuğa uzanıp onu izlemeye başladım. Sarı uzun saçları yeşil gözleri ve kusursuz yüz hatlarıyla meleği andırıyordu. Alnından başlayıp çenesine doğru akan boncuk boncuk terleri farkedince yerimden kalkıp banyodan aldığım havluyla terini yavaşca sildim.
"Zayn." diye seslendi elimi kavrarken. Muhtemelen beni şu an Zayn sanıyordu.
"Seni çok seviyorum Zayn." tekrar sayıkladığında kalbimin acıdığını hissedip cebimden siyah iphonemi çıkartıp Zayn'den gelen beş cevapsız aramaya bakıp ardından son aramalardan Zayn'nin numarasını tuşladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Mafyaya Aşığım
RomantikBelki de hayatımda ki tüm sorunlar yetmezmiş gibi birde suç işleme makinası Zayn Maliğe aşık olmak gibi bir hataya düşmeseydim, ya da onu alışkanlık edinmeseydim. O zaman başım daha az dertte olmaz mıydı? Büyük ihtimalle evet. Fakat hiç biri önemli...