Belki de hayatımda ki tüm sorunlar yetmezmiş gibi birde suç işleme makinası Zayn Maliğe aşık olmak gibi bir hataya düşmeseydim, ya da onu alışkanlık edinmeseydim. O zaman başım daha az dertte olmaz mıydı? Büyük ihtimalle evet. Fakat hiç biri önemli...
Çalan telefon sesi kendimize gelmemizi sağlarken hızlıca toparlandık. Zayn aramayı kapatıp kontağı çevirip ardından alnıma uzun bir öpücük bırakıp otele sürmeye başladı. Dakikalar içinde otelin önünde durup arabayı parkedip el ele içeri girdik. Çocukları lobide görünce el sallayıp yanlarına gittik ilk konuşan Niall oldu.
"Vay canına neler yapmışsınız öyle tüm kumarhane sizi konuşuyordu."
Harry gözlerini bana sabitlemişken ciddi bir ifade takındı.
"Bu yaptığın çok tehlikeliydi. Orada ikinizde ölebilirdiniz."
"O adamın" dedim Zayn'in elimi tutan elini daha sıkı sararken Zayn'e zarar verebilme ihtimali çok az bile olsaydı gözümü kırpmadan yine aynısını yapardım."
Liam kahkaha atarken Zayn'in karnına yumruk geçirdi.
"Şanslı hergele. Herkese nasip olmaz böyle hatun."
Zayn şaşkınca Liam'a bakıp ardından büyük bir kahkaha patlattı.
"Yoksa yinemi" dedi gülmekten ağrı giren karnını tutarken "mafya kitapları okumaya başladın."
Tüm çocuklar gülmeye başladığında Liam'ın suratında ki o mahçup ifadeyi sanırım bir kaç sene aklımdan çıkaramayacağım. Liam'ı rahatlatıp ortamdaki havayı bozmak için Louis lafa girdi.
"Yarın için tekne ayarladım denizde biraz zaman geçirip akşam uçağıyla İngiltere'ye döneriz ne dersiniz?"
"Süper olur."
Ses tonumu ayarlayamayıp bağırdığımda lobideki herkes dönüp bana bakarken Zayn sinirle bağırdı.
"Dönün önünüze!"
Mahçupça Zayn'e bakıp kulağına fısıldadım.
"Özür dilerim."
Beni umursamayıp Louis'e döndü.
"İyi fikir yarın sabah lobide buluşuruz. Biz odamıza çıkıyoruz. Herkese iyi geceler."
Çocuklara el sallayıp odamıza çıkmak için asansöre bindiğimizde dudaklarımızı birleştirdi.
"Bu gece o kumarhanede sana bir kez daha aşık oldum bebeğim."
*****
"Bana bak!"
Teknedeki hamakta sallanırken Zayn'nin bağırmasıyla ona baktığımda elinde telefon fotoğrafımı çekmeye çalışıyordu. Onun bu haline gülümseyip poz verdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Vay canına bu harika siyahlar içinde muhteşem duruyorsun bebeğim."
Gülümseyip hamağa yayılırken Harry yanıma gelip ayak ucuma oturup gülümsedi.
"Nasılsın?"
İçten bir şekilde gülümsedim.
"Beraber sohpet etmeyeli uzun zaman oldu. Özlemişim."
Tebessüm ettiğinde Zayn'e baktım teknenin ucunda işaret parmağını kaldırmış denize bakıyordu. Bir insan bir insana yüzünü bile görmeden aşık olabilir miydi. Tabiki olurdu. Zayn bunun en büyük kanıtıydı. Ya da bu dediğim dünya üzerinde sadece Zayn için geçerliydi. Yanımdan telefonumu alıp kameraya girdim ve bu muhteşem halini fotoğrafla taçlandırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çekip Harry'e döndüğümde heyecanla konuştum.
"Denize girelim mi?"
Başını sallayıp tişörtünü çıkardı gözüm kaslarına takıldığında bu halimi görüp gülümsedi. Başımı mahçupca başka tarafa çevirdim. Bende üstümü çıkardığımda ilk atlayan Harry oldu. Hızla yüzmeye başladığında tekneyle arasındaki mesafe iyice açılmıştı. Ona yetişmek için hızlıca üstümü çıkarıp tekneden atlıcağım sırada tekne büyük bir gürültüyle patladı ve patlamanın etkisiyle herkes bir yere fırladı. Gözüm Zayn'e ve çocuklara takıldı. Vücutlarından akan kan denizin rengini değiştiriyordu. Tekneye baktığımda ise ateşler içindeydi gözlerim kapanırken bana doğru telaşla yüzen Harry'le göz göze geldim.
"Hoşçakal."
Başıma aldığım darbeyle kendimi bırakıp dakikalar sonra boğulmayı diledim.
