Bir Mafyaya Aşığım

48. Bölüm

Beni kolumdan tutup dışarı çıkarırken gözlerim Zayn'le buluştu. Bakışlarımı hızlıca ondan ayırıp derin bir nefes aldım.

"Nereye gidiyoruz."

"Benim olmak istediğini söylemedin mi benim olmaya götürüyorum seni."

Bu gidişat hiç iyi değildi hızlıca düşünüp kolunu kavradım.

"Karnım çok aç. Sende bilirsin açken insan güzel performans sergileyemez."

Genişçe gülümseyip kalçalarımı sıktı.

"Tamam önce yemek ye. Sonra seni çok sert becericem hazır ol."

Gülümseyip eve girdik. Masada oturmuş beni izlerken zaman kazanmak adına yavaş hareketlerle yemeğimi yemeye başladım.

"Eh yeter bu kadar." Kolumdan tutup yan odaya sokup yatağa fırlattı.

"Gösteri zamanı."

Üstüme gelmeye başladığında etrafta ona vurabilmem için bir şeyler aramaya başladım. Lanet olsun ki hiç bir şey yoktu. Belinde ki bıçağı görmemle gözüm parlasada onu öldüremezdim. Ya da şu ana kadar öldüremezdim. Çünkü şu an onu öldürmekten başka şansım yoktu. Üstüme çıkmış inlerken tek hamlede belinden bıçağı alıp karnına sapladım. Ellerini boğazıma sıkıca sarıp sıkmaya başladığında son gücümü toplayıp bıçağı soktuğum yerden güçlükle çıkarıp tekrar sapladım. Elleri gevşerken tekrar ve tekrar bıçağı vücuduyla buluşturdum. Yatakta hareketsiz kalmasıyla masada bıraktığı tüfeğini alıp diğer adamı beklemeye başladım. Saatler sonra göründüğünde kapının arkasına geçip saklandım. Kapıdan girip kanlar içindeki adamı görünce doğruca depoya ilerlemeye başladı. O kapıyı açıp Zayn'i vurmadan benim onu vurmam lazımdı. Hızlıca kapıdan çıkıp bağırdım.

"Burdayım onu ben geberttim."

Yüzünü bana dönmesiyle artarda ateş ettim. Mermim bittiğinde yerde kanlar içinde yatan adama bakıp elimdeki tüfeği bir kenara fırlatıp deponun kapısını açtım.

Göz göze gelmemizle gözlerimden yaşlar aralıksız akmaya başladı.

"Kabus bitti Zayn ikisinide öldürdüm."

Yanıma zar zor gelip sıkıca sarıldı.

"Ssh ağlama sakın. Olması gereken buydu. Sen onları öldürmeseydin onlar bizi öldürecekti."

Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.

"Çıkalım burdan hemen lütfen."

Olumlu anlamda başını salladığında koltuk altına girip depodan çıkmasına yardım ettim. Yediği dayaklar yüzünden yürümesi iyice zorlaşmıştı. Cebimden evden aldığım kibriti çıkarıp depodaki benzin bidonunu alıp tekrar Zayn'in yanına geldim.

"Beni burda bekle hemen dönücem."

Hızlıca eve koşup etrafını ve içine biraz benzin döküp kibriti çaktım. Tekrar Zayn'in yanına ilerlerken öldürdüğüm adamın cebinden teknenin anahtarını alıp cebime koydum.

"Nasya!"

Çığlığıyla kafamı çevirmemle köpeğin Zayn'in üstünde olduğunu gördüm. Ölen adamın elindeki kanlı tüfeği alıp hızlıca koşarak yanına gittim ve köpeğe ateş ettim. Köpek inilti şeklinde sesler çıkarıp yere düşerken kanlı ellerime bakıp saçlarımı yoldum.

"Yeteeeeerr! Yeter lütfen yeter. Daha fazla can almak istemiyorum. Nolur bitsin bu kabus artık. Deliricem nolur. Nolur Zayn çıkalım artık burdan."

Sıkıca kollarını vücuduma sarıp saçıma öpücük kondurdu.

"Bitti güzelim herşey bitti. Kurtulduk. Bizi sen kurtardın.

Elimdeki bidonu alıp depoya ilerleyip içindeki tüm benzini döküp bidonuda fırlattı. Kibriti ateşlemesiyle her yeri alevler almaya başladı. Yanıma gelip alnımdan öptü.

"Hadi gidiyoruz."

Koltuk altına tekrar girip elimi beline sardım.

"Bitti dimi bu sefer."

"Bitti güzelim bitti."

"Seni seviyorum Zayn."

"Seni seviyorum güzelim."