8. Bölüm

1.2K 82 18
                                    

Gözlerimi aralayıp karşımda duran sarışın mavi gözlü ufak bir erkek çocuğuyla bakışlarım birleştiğinde şaşkınlıktan ağzım o şeklini almıştı o ise bana gülümseyip yatağa hızlıca çıktı ve zıplamaya başladı.

"Zayn abi uyan hadi."

Zayn omuzunda duran beyaz örtüyü başına kadar çektiğinde bağırdı.

"Adrian git başımdan."

Saniyeler sonra çarşafı hızlıca açıp benim gibi çocuğa şaşkınlıkla bakarken konuşmaya başladı.

"Tanrı aşkına Adrian senin burda ne işin var?"

"Sanada günaydın Zayn abi" kıkırdayışı kulaklarıma dolduğunda ne tatlı bir çocuk diye geçirdim içimden. Ben ne olduğunu anlayamadan yanıma gelip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"Beni bu fıstıkla tanıştırmayacakmısın" Zayn yerinden kalkıp Adrian'ı kucağına aldı.

"O kız Adrian" derince bir nefes aldıktan sonra bana bakıp gülümsedi "benim sevgilim."

Sırıtmama engel olamadığımda Zayn gülmesini kesip Adrian'ı yatağa oturttu ve kendiside tam karşısına geçip burnunu sıktı.

"Şimdi söyle bakalım ufaklık burda ne işin var?"

"Babamla geldik Zayn abi senin arabanı görüncede  beni bursa bırakmasını söyledim oda bıraktı bide" dedi dudağını büzerken "beni akşam çifliğe getirip getiremiyeceğini sordu."

"Adrian tam bir baş belası olduğunu söylemişmiydim tabiki götürürüm." dedi kahkaha atarak. Adrian ayağa kalkıp yerde oturan Zayn'le aynı boya geldiğinde konuşmaya başladı.

"Zayn abi ben sana bu kızın çok güzel olduğunu söylemişmiydim ayrıca senin sevgilin olduğunu bilmesem onu yakışıklılığımla tavlardım bilirsin buranın en yakışıklısı benim benden sonra da sen."

Zayn beni omzunun altına alıp saçıma ufak bir buse kondurdu. Huzur kelimesi tüm vücudumda dolaşırken bakışlarımı ona çevirdim oda saçımı sağ tarafıma atıp boynumun solda kalan çıplak kısmına uzun bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Üzgünüm Adrian ama o benim."

"Senin olması benim olması için engel değil abi." dedi kahkaha atarak.

Zayn karşısındaki kişinin çocuk olduğunu unutup kaşlarını çattı.

"Bir daha Nasya hakkında böyle konuşursan küçük başını ezerim Adrian."

Adrian'ın gözleri ışıltıyla parladığında uzunca bir süre beni süzdü.

"Demek yabancısın Nasya."

"Çok tatlı bir çocuksun Adrian." sözlerim üzerine Zayn beni kendine iyice çektiğinde Adrian'ın odadan çıkmadan önce söyledikleri üzerine utançla başımı yere eğdim.

"Neyse ben sizi yanlız bırakıyım artık, zaten sabahta uyandırdım yapıcak işleriniz vardır belki."

Adrian odadan çıkınca bakışlarımı Zayn'e çevirdim o ise bakışlarımdan ne dediğimi anlamış gibi hemen konuşmaya başladı.

"Adrian yakın bir arkadaşımın oğlu annesi onu doğururken öldü. Babasıda onu haftada en az iki kez buraya getirip hayvanlarla zaman geçirttirir. Zaten Luke ve ben boş zamanlarımızda hep burdaydık tabi o evlenmeden önce sonra evlendi ve bizde daha az görüşmeye başladık. Malum olaylar olduktan sonra acılarını unutmak için kendini içkiye verdi onu ayık olarak görmek nerdeyse imkansızdı. Zaten Luke benim gibi biri olduğu için Londra'nın yarısından çoğu onu sevmez." acıyla gülümsediğinde dolan gözlerimle savaş verdim Zayn ise bir damla gözümden akan yaşı baş parmağıyla silip devam etti. "Onun düşmanları Adrian'a zarar vermesin diye onu hep yanımda bulundurdum manevi babasıyımda diyebiliriz beni çok sever ve bende onu çok severim."

Bir Mafyaya AşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin