13.BÖLÜM

11.9K 449 25
                                    


MULTİMEDYA YEKTA YILMAZ

Eve geldiğimizde 2.duşumuzu aldık sonra benim yatağa kurulduk leptobu yatağa güzelce yerleştirdim eylül gazel ablada cips falan almaya gitti bende TEEN WOLF açtım eylülün gelmesini bekledim çok geçmeden odaya elinde tabaklarla girdi.

yatağa yayıldık filmi başlattım off off kaslara bak tiplere bak off derek off sen bi Türkiyede olsan yerim seni ama scotta iyi yani Danny ayrı o bir başka zaten hepinizi yerim maşallah nazar değcek kaslarına eylülde aynı benim gibi film yerine kaslarını izliyordu "eyloş bizde mi böyle kas yapsak yada kaslı sevgili yapsak haa"eylül kahaha atıp "benb ulmayı düşünmüyorum biri hayatımı mahvettti gerisini istemiyorum" bu konunun üzerinde fazla durmamalıyım.

film biterken bizimde uykumuz gelmişti leptobu yataktan aşağıya koydum kafamızı birleştirip uykuya geçiş yaptık.

****************

Uyandığımda kolum ve bacaklarım eylülün üzerindeydi eylülünde kafa benim sırtımda Allahım biz nasıl yatmışız bu nasıl bir pozisyondur nasıl bir şekildir tövebe tövbee. Eylülü dürtmeeye başladım ama yok bende ankaranın bağlarını söylemeye başladım o zaman uyandı. Yüzünü eşkiterek "kızım bi sus yaa"kafama bir tane geçirmişti "hadi kalk saat kaç olmuş"gözleri kapalıydı "kaç olmuş gerizekalı" bende kafamı gömdüm "saat şuan 12:30"dediğimde beni yataktan attı ben yere gömülürken Eylül hanım prensesler gibi yataktan kalktı "lan beni niye yataktan attın"kollarını havaya kaldırıp gerinerek "beni kaldırmadığın için"gözlerimi devirdim tabi o bunu görmedi yataktan tutup yavaşca ayağa kalktım.

Ohh kendi odası gibi kullanıyo aramızda kalsın bende onunkini öyle kullanıyorum beraber dişlerimizi fırçaladık yüzümüzü yıkadık o benim saçlarıma fön çekti bende onun saçlarına sonra dolaptan birbirine benzeyen etek ve yarım kol tişort aldık giydik dolaptan da bilekten bağlamalı elbisemize uygun topuklu ayakkabı giydik.

Makyaj masasına oturduk hafif bir makyaj yaptık ikimiz birbirimize baktık ıslık çaldık tabi be piçlik yapmaya başladım "hepsi senin mi yavrumm"gülerek " hepsi benim sende yokmu"diye karşılık verince bozguna uğradım "yok yok sende olan bende yok"gülerek kapıyı açıp çıktık.

Merdivenleri kosarak indik ve inerkende taka tuka taka tuka sesler çıktı bizim topuklularda maşallah santimi devenin boyu kadar iyi düşmeyip bir yerlerimizi kırmıyoz salona girdiğimizde keyfimiz kaçmıştı "bu ne yaa hergün toplantı soysallarla artık düşman degiliz sanırım"umita bakarak söylemiştim babam ise bize çıkmamız için kaş göz yapıyordu.

Azat abimin yanına gectik Eylül sol yanağına ben sağ yanağına öpücük kondurduk bize ters ters baktı gitmemiz için durum harbiden ciddiydi Eylülle bakıştık pis pis sırıtarak "e biz gidelim bariii"dedim Eylül belimi tutup (tirencilik oynarız ya o şekil)gülerek dışarı çıktık.

Adamlardan araba anahtarlarını yürütüp sürücü koltuğuna oturdum Eylülde yanıma abimlerin bara gidiyorduk hemde bu saatte ne bok yiceksek "Eylül başka bir yere mi gitsek saat daha çok erken"çenemi sıvazlarken "mal biz daha kahvaltı yapmadık benim kafeye gidiyoruz"eylüle kafa salladı radyodan şarkı açtı hemde son ses camlarıda açtık havalı havalı kafenin önüne geldik ben arabayı park ettim arabadan indik.

Arkadaşlar ehliyet için yaş tutmuyo ama babam mafya olunca sahte ehliyet yeterli oluyor önemi yok yanii. Kafeye girdiğimizde duvar kenarına geçtik şef bizi görünce koşarak geldik "şefim bize kahvaltılık bir şeyler ayarla acız biz hemde çokk"şef gülerek "hemen Almila hanım"dedi ve çekip gitti.

Barda bizden başka bir sürü kişi vardı ve en çok dikkatimi çeken yanında bir sürü koruma olan kişiydi kahve içiyordu telefonda konuşuyordu arkasında 4 koruma vardı 2'şerli ayrılmışlar hepsinde de silah var bunlar kim ki acaba.

Adamı süzmeye başladım siyah gözleri vardı sert duruyordu ama sempatik yüz hatları vardı tipi iyiydi yani o gür saçları falan lan adamda bana bakıyor siktirr şef masaya kahvaltılıkları koydu şefe bakıp sessizce "şurda oturan adam ki"kafasını yavaşca çevirdi "yekta yılmaz Almila hanım silah tahsilatlarını yapan babanızın ortağı sayılır"şaşırmadım normal yani "saol şef "dedim masamız hazırdı.

Kahvemden bir kaç yudum aldım kahvaltılıklardan azıcık yemeye başladı Eylül bana gülerek "aç ağzını hadi uçak geliyorrr"ağzımı açtım Eylül ağzıma tereyağlı vişne reçelli ekmeği ağzıma tıktı bende ekmeğe tereyağı üzerinede şeftali reçeli yürüp "aç bakalım ağzını kuş ağzına sıçacak"ekmeği ağzına tıkmıştım dediğim şeyle kahaha atarak ağzını kapattı.

Kahvemden bir kaç yudum daha aldım peyniri ağzıma attığımda gözlerim o adama geri kaydı adam değil yani yekta bey ona baktığımda beni inceliyordu heyy yakışıklı dikkatini mi çektim yerim seni sürtük yanım gene ortaya çıktı çık git içimden oruspu yapıyorsun iyice ben nazik ve bir o kadar da narinim kimi kandırıyorsun ki yakışıklı gördün mü dibin düşüyo tövbe tövbe.

Peynir boğazımda kalınca bana hafif bir tebessüm etti Allah belanı vermeye Eylül böbreklerim ağzıma geldi ona döndüğümde "ya şu peynir boğazımda kaldığı için ölmüycemde senin sırtıma geçirdiği yumrukla ölücem"kahakha atmaya başladı.

Şef koşarak yanıma geldi "Almila hanım sizin ev karışmış babanız eve gitmemenizi söyledi"kaşlarımı çattım "başka bilgi verdimi neden karıştığına dair"hayır anlamında kafa salladı. Gitmesi için elimle hareket yaptım telefonumdan Alp abimin numarasını bulup aradım ;

"Abi ne oluyo ev karıştı derken ne oldu"

"Soysallar ortalığı karıştırdı evde çatışma çıkınca annemiz olacak kadın vuruldu durumu ağır"

Telefon elimden kayıp düştü boğazım düğümlendi annem vurulmuştu gözlerim dolmuştu hissediyordum etraf bulanıklaşmıştı Eylül yüzüme vurup beni kendime getirmeye çalışıyordu bir kac yudum su içirdi gözlerimden yaşlar akınca kendime gelmiştim "Almila ne oldu anlat artık"-"Almila korkutuyorsum beni ne oldu babamlara mı bişey olmuş"derin bir nefes aldım "an--nem annem olacak kadın vurulmuş durumu ağırmış"dedigimde Eylülde benim gibi biraz donup kaldı sonra bana hızla sarıldı.

Şef koşarak yanıma geldi "Almila hanım korumalarınız kafenin her yerine yerleşti babanızın emriymiş"tamam anlamında kafa salladım üç adam yanıma geldi "Almila hanım Eylül hanım bu kafeden dışarıya çıkmanoza müsade edemeyiz şuan tehlikedesiniz soysallar tarafından tehtid altındasınız"kafamı sinirle kaldırdı bağırarak "ya siz buna nasıl izin verirsiniz vuramadız mı nasıl tehtid eder yaa çatışmada nasıl müdahale edemediniz haa o kadını ben vuracaktım soysallar değil eğer soysalların iti bizim aileye bir zarar versin sıçarım ağzına beni değil git o hastanede ailemin başında bekle ben kendi başımın çaresine bakarımm"adam bana şaşkın şaşkın bakıyordu başını eğmiş ceketinin düğmesini birleştirdi "Almila hanım bizde emir kukuyuz sizi korumamız için gönderildik"sinirlerim tepeme çıkmıştı "gözüm sizi görmesin nerde beklerseniz bekleyin"adam kafa sallayıp hızlıca yanımızdan gitti.

O sinirle masayaı devirdim Eylülde şaşkınca beni izliyordu odama çıkmak için hareket ettim "şef kafeyi boşalt kimse kalmasın kimsenin canını tehlikeye atma kimse kalmayınca çalışanlarıda gönder istersen kal istersen git kalırsan canın tehlikede"şef kafasını salladı "şu demin ki korumayı bana gönder odamda olucam.".

....


ARKADAŞLAR YORUM VE VOTE BEKLİYORUM LÜTFEN DESTEK OLUN :* :) :D

MAFYANIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin