44.BÖLÜM

5.2K 268 28
                                    

Donmuştum doktorum lan o benim ben bu kadından beklerim zaten benim için geliyom ayağına abimin piskolojisini düzeltmiş çakall...

Gülümseyerek bana yaklaştı "canımmm sevindin mi"isteksiz gülümsedim konuşacak sesimi buldum"hııı acayip sevindim"abime baktım manalı manalı "mutluluklar bir kaç saat önce sinir küpüydün de ha bu arada hangi arada derede oldu bu iş"kaşlarım çatılmıştı abim bana gülümseyerek Burçin hanımının elini tuttu  yanii pardon yengem mi oluyo baldız mı Ben burçinin baldızı bende onun aman neysee ya herşey birbirine girdi...

Sinirden gülüyordum Mutlu olduğumdan değil tabiki aaa tabi ki abimi kıskanıyorum ben ona aşık bir kız kardeştim Azat abime baktığımda sırıtıyordu gözlerimi kısarak baktığımda hemen sırıtması yüzünde kayboldu yoksa intikamın çok pis olacağını biliyordu.

Avuçlarımın içine başka bir el hissedince kafamı çevirdim tabi ki kim olacak Yektaaa. Kafamı tekrar abimlere çevirdiğimde abime ve yeni yengem doktorcuğum Burçine baktım "inşallah abim seni çok sever" daha doğrusu şunu diycektim 'inşallah abim seni de harcamaz' tabi yemedi Alp'in gazabına gelemem.

Arkadan gelen sesle herkes oraya döndü "ne oluyo burda"benim aşkım ayaklanmış yanımıza gelmiş ozanı görmeye dayana bilicek yani. Yektanın elini bıraktım Eylülün yanına gittim koluma girmesine yardımcı oldum Alp abimle Burçin yengemin   yanına yaklaştırdım abimle Burçinin birleşen eline bakıyordu gözleri kocaman olmuştu abim konuşacakken hemen ben konuştum "Alp abimle Burçin hanım sevgili olmuşlar"dediğimde Eylül önce bi durdu sonra öyle bir kahkaha attı ki sesi kulağımda yankılandı Eylülü Türk filimlerinde ki kötü kadın müzeyyene benzetmiştim.

Eylülünde sinirleri bozulmuştu Azat abime baktı gülerek Eylülü işaret ettim Azat abimde iyce sırıtmaya başladı şu Ozanla Eylül işini halletmeliyim.

Eylülü çekiştirerek koltuğa getirdim tam Ozanın yanına "Eylül fazla ayakta kaldın"Ozanın yanına oturtuğumda bana tip tip bakıyordu kollarını birbirine bağladı anaokulu çocuğu sanki yaaa.

Yektanın yanına gittim elini tuttum "evet gezecektik sanırım" dediğimde yüzünde munzur bir gülümseme oldu "babanla konuştum hadi çıkalım"elini iyce kavradım evden çıkarken Alp abimin bakışları üzerimdeydi.

Yektanın arabası hemen evin önündeydi ben hemen şöför koltuğunun yanında ki koltuğa geçtim Yekta da hemen şöför koltuğuna ama gidemedik biraz bekledi sonra gülerek "şu emliyet kemerini takacaksın ufaklık"eğildi ve emliyet kemerimi taktı yüzlerimiz birbirine o kadar yakındı ki dudaklarını öpmemek için kendimi zor tuttum.

Arabayı sürmeye başladığında bende radyoyu karıştırmakla meşguldüm "hepsi sıkıcı ya"radyoyu kapattım. Telefondan rastgele şarkıya bastım şarkının başlamasıyla yektayla göz göze geldik bizin ilk dans ettiğimiz şarkıydı 'MUSTAFA CECELİ - GÜL RENGİ' arabanın içinde eşlik ediyorduk.

Nereye gittiğimizi bilmiyorum ama onunla her yere gitmeye razıydım. Sonunda durduğunda sahildeydik arabadan indik yekta elimi tuttu bankların olduğu yere değilde plaj yerine götürüyordu kum yüzünden bu soğukta ayakkabılarımızı çıkardık "neden buraya geldik"dediğimde eli elimi iyce kavramıştı gitar sesi geliyordu yakınlardan bana cevap vermiyordu.

Biraz daha ilerlediğimizde kumun üzerine mumlarla kalp şeklinde yer hazırlanmıştı ortasında ki masada da romantik bir görüntüsü vardı. Masaya oturduğumda karşıma oturdu deniz dibimizdeydi rüzgarın sesi gitarın melodisi aaa bu arada gitarı kim çalıyordu "yekta gitarı kim çalıyo"yekta gülerek "arkana iyce bak tatlım"arkamı döndüm ışıkların içinde ki Kenanı gördüm "kenannnn"dediğimde gülümsedi.

Yekta masada ki şarabı bardaklara koydu kendi bardağı kaldırdı "Mutluluğumuza"gülümsedim bardağı kaldırdım"Mutluluğa"dedim bardakları tokuşturduk.

Şaraptan bir yudum aldım ve denize baktım önümde çok güzel bir tablo vardı uçsuz bucaksız bir deniz ve gözlerimin tek odak noktası yekta. Gözlerine olabildiğince odaklandım kara gözlerine "seni hak edecek ne yaptım ben"dediğinde güldüm "asıl ben ne yaptımda Allah seni benim gönlüme nasip etti"dediğimde bardakta ki şarabı tek dikişte bitirdi bende onun yaptığının aynısını yaptım masada boşta kalan elimi tuttu gözlerimin içine odaklandı "ben her gün daha fazla büyülüyorsun"dediğinde gülümsedim onu dinliyordum bardağını tekrar doldurdu benim bardağımı da doldurdu sonra tek dikişte içti "kokun bakışın beni her gün iyi bir adam olmam için söz verdirtiyo"gülümsedim "beni çok mu seviyorsun"gözleri doluydu "kazada sana bir şey oldu diye kendime bile zarar verecektim seni çok seviyorum hemde canımdan çok kendimi feda etmem gerekliyse bile ederim kalbimin her atışı nefesimi her alıp verdiğimde sen oluyorsun her şeyde sen varsın prenses" gülümsedim "seni çok seviyorum beyfendi hemde çok "gülümsemesi yüzünde kocaman olurken arkadan kıkırdama sesleri geliyordu arkamı döndüğümde  bizimkiler ordaydı.


Kadir,Begüm,Melis,Ege,Cem,Selin ve Eylülle  Ozan yekta  ayağa kalktı "Almila sana bugün hayatını değiştirecek bir teklifte buluncam" heycanla ayağa kalktım Yekta önümde diz çöktü ceketinin cebinden çıkardığı minik kırmızı kutuyla gözlerimin içine akıyordu "bana bir ömür boyunca  katlanır mısın? canım yandığında sana sarılıp uyumama kokunu içime çekmeme her dakika yanında olmama gülüşlerinin sebebi olmama izin verir misin BENİMLE EVLENİRMİSİN??" öylece kalmıştım ellerim titriyordu Yekta bana Evlenme Teklifi yapmıştı inanmıyorumm gözlerine baktım ellerimi tuttu "yekta.... şeyy ben...." gülerek"evet kabul ediyorum" dediğimde ayağa kaltı yüzüğü parmağıma taktı gülerek  boynuna sarıldım. Belimden tutup dönmeye  başladık gözüm Ozanla Eylülü bulunca ve birleşen ellerini daha çok mutlu oldum. 


Bizimkiler tek tek tebrik etiktten sonra fotoğraflar çekildik tabi evlenme teklifi saniyelerinde çekilen videoyu izlerken kendi halime gülüyordum aaaa tabi ki Yektada yanımda ellerimi sımsıkı tutuyor boynuma öpücükler konduruyor...


CANLARIM YENİ BÖLÜM GELDİ YORUMLAMAK VOTELEMEK SİZE KALDI CEMREYE'DE SELAM SÖYLEMEYİ UNUTMAYIN NEDE OLSA BU ZAMANA KADAR BÖLÜMLERİ O ATTI CEMREYİ VE SİZLERİ KOCAMAN SEVİYORUM <3 :* 








MAFYANIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin