5 AY SONRA
Tam 5 ay olmuştu onsuz 5 ay kalbimde ki acıyla yaşadığım 5 ay o günden sonra hiç görmedim nerde olduğunu nasıl olduğunu bilmiyorum meğer yektayla ozan kardeş değilmiş bize oyun oynamışlar hisselerimizi almak için bizi kullanmışlar Eylülle ben nasılmıyım piskolojik destek alıyoruz ikimizde Eylülle 5 aydır görüşmüyorum odamdan çıktığımda söylenemez okula gitmiyorum üniversite sınavlarınada girmedim hayatım öyle bir çıkmaza sürükleniyor ki ben bile yaşayıp yaşamadığımdan emin değilim hani diyorlar ya yaşayan ölü diye işte o söz beni tarif ediyor.
Gözümden akan yaşın haddi hesabı yok odama sadece Azat abimi alıyorum onla konuşuyorum onla yemek yiyorum o kadar şey peki yektayı unuta bildin mi diyorsanız hayır unutamadım boğazımda kocaman bir yumru var ağladığımda hep canımı yakan ve hep Yektayı hatırlatıyor.
Yataktan kalktım leptoptan klasik müzik açtım yere uzandım gözlerimi kapattım derin derin nefes almaya başladım rahatlıyordum ama gözlerim hep bir yandan doluyordu artık sıkmıyordum kendimi gözlerim dolunca yaşların akmasına izin veriyordum elimle yüzümde ki yaşları sildim kendi kendime gülmeye başladım delirdim sanki bilmiyorum ki ....
Ayağa kalktım yatağımın üzerine oturdum sırtımı yatağın başlığına yasladım duvarda ki saate baktım 4 dakika sonra doktorum gelecekti. Doktorum Burçak hanım çok iyi biri halimden anlıyor ağlamama izin veriyor konuştukça iyi hissediyorum.
Kapım çalınca ayağa kalktım kapının kilitini açtım burçak hanımı odaya aldım Balkona geçtik her zaman ki yerime oturdum Burçak hanımda karşıma "Almila bugün nasılsın"gülerek "bomba gibiyim"dedim Burçak hanımda gülerek "insan içine çıka bilirsin o zaman"gözlerimi gözlerinden kaçırarak "şeyy hayır hazır değilim kime baksam onu hatırlıyorum"Burçak hanım titreyen ellerimi tuttu"eğer şimdi cesaret edip dışarıya insan içine çıkmazsan bir daha cesaret edemezsin"gözlerimi sıkıca kapattım"ya karşıma çıkarsa"dediğimde ellerimi güven veren şekilde sıkıca tuttu "içinden geçen herşeyi yüzüne vur ona gerekirse acı çektir senin canın nasıl yandıysa onunda canını yak"ama ben nasıl onun canını yakabilirim ki o bana acıların en büyüğünü yaşatmıştı zaten ben nasıl en büyük acıyı ona yaşata bilirim ki "Burçak hanım bugünlük bu kadar yeter"dediğimde ayağa kalktı bende ayağa kalktım bana sarıldı ve ayrıldı "her zaman araya bilirsin"başımı salladım arkasından gidişini izledim.
Odadan çıkma kararını kesinleştirdim bahçeye çıkabilirdim altıma pantolon üzerime bir tane kazak geçirdim ayağımada bot giydikten sonra aşağıya indim. Salondan bahçeye çıkacaktım ama tüm ailem salondaydı hepsi benimle konuşmak istiyordu ama ben pas vermiyordum henüz kimseyle konuşmaya hazır değildim bahçe kapısını açtım kendimi dışarıya attım kar yağmıştı her yer kardım derin derin nefes aldım sonra kendi kendime gülme isteği geldi burnumun ucu buz gibi olmuştu arkamı döndüm herkez bana bakıyordu sırt üstü kendimi öyle bıraktım kar buz gibi temas edince gözlerimde ki yaşlar düşmeye başladığında sustum kar iyi gelmişti soğukluk iyi gelmişti.
Yanıma biri daha yatınca kafamı o kişiye çevirdim Alp abim yanıma uzanmıştı elini tuttum konuşmuycam ama elini tuta bilirim bu bana iyi geliyordu elimi sıkıca tuttu ben burdayım demek ister gibi.
Kafamı gökyüzüne kaldırdım yıldızlara baktım şu gökyüzüne bakınca bile içime kocaman bir yumru oturuyordu sanki onun gözleri gökyüzü gibiydi rüzgar onun kokusu gibiydi.
Gözümden akan göz yaşlarımı hızla silmeye çalıştım ama her saniye daha çok hızlanıyordu. Abim elimi daha sıkı tuttum kafamı ona çevirdim sessizce fısıldayarak "ben artık ben değilim abim her nefes aldığımda canım yanıyo kime baksam onu görüyorum abi yardım et bana onu unuttur bana ne yapabilirim abi canımın acısı dursun diye kalbimin yangını sönsün diye ne yapabilirim"oturur hale geldim abimde bana yaklaştı sıkıca sarıldı bende ona sıkıca sarıldım.
Abimden ayrıldım gözlerinin içine bakarak konuştum elimi kalbinin üzerine koydum "abi senin kalbin hiç yandımı"abim gülerek ama yüzünde acı veren bir ifadeyle "yandı"bende onun gibi gülerek "kül olana kadar yandımı"abim gözlerini kısarak baktı "bende kalp diye bişey kalmadı ki bitanem yandı kül oldu ve yok oldu"gözlerim yine dolmuştu "benim ki de yandı abi benimki yok olmadı yekta ellerinin arasına alıp götürdü"abim beni kendine çekti sıkıca sardı.
Kollarımı tutarak ayağa kaldırdı "sen Almila ünal kendine gel artık o umursamaz Almilayı güçlü Almilayı geri getir sen bu değilsin benim kardeşim benden cesurdu bana eski kardeşimi ver kendine gel"diye sarstı boynuna öyle sıkı sarıldım ki ilk durdu sonra abimde sarıldı "hadi hasta olacaksın içeriye"beni kolunun altına aldı içeriye girdik gazel abla ikimizede baddaniye sardı "Almila hanım kahve getiriyim mi size yada portakal suyu"gazel ablaya gülümseyerek "teşekkürler ama can8m hiç bir şey istemiyor"tamam anlamında kafa salladı benim şuan sadece birine ihtiyacım vardı Azat abime baktım "Eylül nasıl buraya gelebilir mi"dediğimde Azat abim gülümseyerek "Almilam senin onu çağırmanı bekliyor hazırsan eğer hemen gelir"gülümseyerek "hemen"dedim.
Çok geçmeden Eylül gelmişti salona girdiğinde ayağa kalktım gözlerine baktım Eylülde bana bakıyordu koştum sarıldım Eylülde bana sarıldı "özledim almila seni eski Almilayı özledim"ben konuşmak yerine sıkıca sarıldım.
Gözlerimi sıkıca kapattım sessizce "bende o Almilayı özledim"dediğimde "o zaman bizde geri buluruz"diye sıkıca sarıldı.
Bulabilirmiyim eski beni ben eski ben olabilirmiyim ki canım yana yana bunu nasıl yapa bilirim mutlu olabilir miyim ki !!!???
YORUMLAYIN CANLARIM KUZENİM AZICIK KISKANSIN BEN DAHA GÜZEL YAZIYORUM DİMİ KUZENİM YAZMAK İÇİN KURGU BULAMIYORMUŞ KİTABI KENDİSİ MÜTHİŞ ZATEN KURGUYU BİR ŞEKİLDE BULUNUR BENİ DAHA ÇOK SEVDİNİZ DİMİİİİ :* ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYANIN KIZI
Teen FictionMAFYA KIZI, SİZİ FARKLI DÜŞÜNCELERE SOKACAK ,BAZEN ÜZECEK, BAZEN MUTLU EDECEK, BAZEN NE KADAR SAÇMA DEDİRTECEK ,AMA GÜZEL... KİTAP TAMAMLANMIŞTIR. ---KİTAPTAN KESİT --- "Eliyle ellerimi tuttu avuçlarının içine aldı "bu elleri tutmayı çok özledi...