34.BÖLÜM

8.1K 344 11
                                    

Gözlerimi yakan güneşle hemen ayağa kalktım yekta yanımda horluya horluya halen uyuyordu biz beraber uyumuştuk ohaa inanılmaz bir şey çok mutluyum abimler nerde acaba aman neyse yaa abimleri boşver yektaya yaklaştı dudağını minik bir öpücük kondurdum "yektaaa"dedim melodik bir şekilde "hadi canım uyannn"halen kalkmıyordu. Sen bekle yekta bey yattığımız yerden kalktım teknin kenarında ki kovayla denizden su çektim kovayı elime aldım yektanın yattığı yere geldim başından aşağıya boşaltığımda abiden uyandı hızlıca ayağa kalktı kızgın boğa gibi burnundan soluyordu koşarak teknin merdivenlerini çıktım kaptan kısmına geçtim abimler ordaydı hemen abimin yanına geçtim "abi şuan beni korumazsan yekta öldürecek"dedim abim gülürek yektaya baktı "yekta bu halin ne denize girerken üzerini çıkarmayı mı unuttun"yekta sinirle "yok denizi benim üzerime boşalttı bayan deli"yüzümü buruşturarak "deli sensin bay piskopat"dediğimde Azat abim hafif kızar gibi "aaaa çocuk gibi kavga mı etceksin hadi kahvaltıya yekta hava sıcak zaten önemli değil git üzerini değiştir"dedi yekta geri aşağıya indiğinde bende kahkaha atmaya başladım.

Eylülle ozan halen uyanmamıştı demek "diğer çifte kumrular nerde"Alp abimle Azat abim tip tip bakıp "aşağıdalar herhalde git Eylülü ikaz et vallaha sabrımı zorluyo Almila git ne yapıyosan yap sonu burağın yaptığı gibi olursa ikisinide yakarım anladın sen"gülmelerim Azat abimin tehtitleriyle son buldu "oww  Azat abi sakin cik cik cik hem Ozan Burak şerefsizi gibi mi ha"iyi gibi göstermeliyim ki Ozan Azat abimin gözüne girsin.

Merdivenlerden beraber indik kahvaltı masasına oturduk eylül üzgün bir şekilde kahvesini yudumluyordu ozanda farksız değildi tabi benimde moralim bozuldu bu duruma yanımda kıpırdama olunca kafamı çevirdim oturan yektaydı sakindi sessizce "bir sorun mu var Almila bizimkilerin yüzü düşmüş"bilmiyorum anlamında kafa salladım abinle Azat abim sohbet ediyordu "Almila sakın karışama"Alp abimden ikaz almıştım kahvaltı tabağıma gömüldüm.

Kahvaltı yapıyordum evet her lokma boğazımda takılarak benim eyloşum karşımda gözleri dolmuş yüzü asık şekilde otursun ama Almila karışma öyle mi "Azat abi ne oldu mutlumusun kardeşin çok mutlu bak"dediğimde Alp abimde Azat abimde kızgın gözle bana baktı Alp abim bağırarak "abi kardeş arasına girme Almila bir kere bir olaydan uzak dur"kaşlarımı çattım yektaya baktım  yektada sinirliydi hem kardeşi üzülüyordu hemde eylül ve bu durum onuda etkilemişti.

Yekta çatalı tabağa sert şekilde bıraktı bütün gözler yektaya döndü yekta sandalyeye iyce yayıldı "Azat ve Alp siz benim kardeşimden şuphe mi ediyosunuz ya da benden haaa bak beni dinleyin bu diyceklerimi sadece bir kere söylüycem 1- ozan asla ama asla Eylüle zarar vermez anladınız mı ozan benimle her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı Eylülü her haliyle kabul ediyor ve 2-ben Almilayı asla ve asla ne zarar verebilirim ne üze bilirim bunu sizde iyi biliyorsunuz ben Almilaya aşığım ve seviyorum bizi ayırmaya veya kardeşime Eylüle karışırsanız bu dostluk biter yerine duşmanlık alır anladınız sanırım haa"Azat abim Alp abim yektaya sinirle bakıyordu ve ben ben tabiki gururlanmıştım mutluydum sevdiğim adam beni koruyordu abimlerin karışamayacağını beyan ediyordu hadi bakalım Alp yiyorsa ayır .... :) :D

Azat abimde Alp abimde yerlerinden hızlıca kalktılar cam pencereyi açıp hızlıca dışarıya çıktılar yekta gülümseyerek ozana bakıyordu "eee kardeşim daha iyimisiniz"dedi ozan abisine gururla bakıyordu ve tabiiikiii Eyloşta. Gülümseyerek eylülün elini tuttum "mutlu olucaz hemde çok yeter ki güven ve inan"dedim elimi sıkıca tuttu kafa salladı ellerini ellerimden ayırdı ozana döndü göz göze geldiler "benden gitme benden uzaklaşma olur mu ben mutlu olmak istiyorum artık yaşadıklarım yeterince canımı yaktı daha fazla yanmasını isteniyorum lütfen ne pahasına olursa olsun sev beni..."dedi ozana titrek sesle ozan sinirli haldeydi ama Eylülün bu hali onu üzmüştü hızla kendine çekti sıkıca sarıldı "ilk gördüğüm günden beri seviyorum zaten seni. Kimse ayıramaz ki bizi seni ne pahasına olursa olsun hem koruycam hem sevicem SÖZ veriyorum EYLÜLÜM"ve bu an beni o kadar mutlu etmişti ki icimde mutlu olmanın zamanı geldiğine dair mutluluk çanları çalıyordu.

Yektaya döndüğümde yüzünde ki gülümsemeyi görmemle bende de kocaman bir gülümseme oluştu sandalyemi onun sandalyesine yakınlaştırdım yüzünü avuçlarımın içine aldım "seni seviyorum kalbimin piskopatı"dudağının kenarından öptüm gülümseyerek "seni seviyorum başımın tatlı belası"dedi alnımı koklayarak öptü kahvaltı masasından kalktık cam pencereden çıktık teknenin kenarını tutarak konuşmaya başladık yekta gözlerini kısarak "2 gün sonra birinin doğum günü var"bende gözlerimi kıstım babamın değild annemin degil abimlerin hiç değil Yektanın değil hassiktirrr nasıl unuturum "Ayy iyki hatırlattın Eyloşumun doğum günü ayy çok mutlu olucak ne yapsak nasıl doğum günü partisi hazırlasak nerde kutlasak off daha hediye alıcam çok özel bir şey olmalı bu tekneden inmemiz lazım alış-veriş yapabileceğimiz bir yere gitmeliyiz"hepsini tek tek sıralamıştım Yekta gözleri kocaman bir şekilde bana bakıyordu "biz ozanla çoktan ayarladık mekanı yeri hediyeleri arkadaşlarınızı sen sadece hediye alacaksın"sevinçle boynuna atladım "teşekkürler hayatımmm."gülüyordu ellerini belime doladı beni teknenin demirlerine yasladı başını boynuma gömdü koklamaya başladı "bu kokuyu her dakika içime çekmek istiyorum çok özel bi koku bu sadece bana ait"güleye başladığımda ellerimi boynunda dolandırmaya başladım öksürük sesiyle birbirimizden ayrıldık Azat abimdi "şey abi bir şey mi oldu ben ben eylüle bi bakıyım mı"Azat abim bana herzaman ki gibi bakmıyordu sanki nasıl desem Alp abimin bakışları gibiydi sert ve hiçbir duygu belli etmeyecek şekilde.

Azat abim yektaya odaklandı sert ses tonuyla "yekta konuşa bilirmiyiz Eylülün doğum günü hakkında"diye bilgilendirme yaptı "yekta yanağımı öptü Azat abimin yanına gitti tam gidiyorlardı ki Azat abim arkaya döndü sakin ses tonuyla konuştu "Eylülle hazır olun 1 saat sonra sahile geçicez sizde kendinize kıyafet falan bakarsını Almila"tamam anlamında kafa salladım.

Onlar kaptan kısmına çıkarken bende eylülün yattığı odaya girdim eylül odada ozanla gülüşüyordu "şey ben rahatsız etmek istemezdim ama eylül hazırlanın bir saat sonra sahile geçicekmişiz alış-veriş falan yapcaz tamam mı bitanem"ikiside gülümseyerek "tamam"dedi.

Odadan çıktım teknenin arka kısmına geçtim kollarımı açtım gözlerimi yumdum en derinden bir nefes aldım denizin rahatlatıcı sesini dinlemeye ve teknenin motor sesini dinlemeye başladım bu ses ikisi her insana huzur vermez ama bana veriyordu belime dolanan kollarla ürktüm hızlıca ona döndüm gördüğüm kişiyle içim rahatladım kollarımı beline doladım başımı göğsüne yasladım "şimdi sıra bende"anlamamış sekilde onu dinliyordum gözlerini kapadı burnunu saçlarmıma daldırdı "işte huzur işte sakinleştiricim ve uyuşturucum"gülmeye başladığımda oda gülmeye başladı.....

SELAMMMMMM BEN YENİ YAZARINIZ BETÜLLL CANLARIM SİZLERLE ÇOK GÜZEL VAKİT GEÇİRCEZ ÖBÜR YAZARIMIZI ÇEKİŞTİRCEZ KUZENİM DEMİYORUM AMA ÇOK PİÇTİR BU KİTABI BANA EMANET EDERKEN KAĞIT İMZALATTI SENİN AĞZINA BİP BİP NEYSE OKUYUN TAMAM MII OKUMAZSANIN DA KISMET ARTIK NE DİYİM :) :D :*

MAFYANIN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin