1. BÖLÜM

439 29 6
                                    

Telefonuma gelen bildirimlerle pencereden dışarıyı seyretme hobimi bir kenara bırakıp çantama uzandım. Içini kısacık karıştırıp telefonumu buldum ve bildirimlere baktım. Alaina. Yine bir sürü fotoğraf.

Oflayıp telefonu sessize aldım ve hobime geri döndüm ama burada da rahat bırakılmadım. Kendi başına bir şeyler söyleyen üvey annem Gloria başımı daha ilk günden ağrıtmaya başladı işte. Söylediklerini yine dinlemeden dışarıyı seyretmeye devam ettim.

Önce acı bir ses ve sonrasında başımı cama vurmamla tutunacak bir yerler aradım arabanın içinde. Alaina ise elindekini bırakıp ciyak ciyak bağırmaya başladı. "Tanrım ölüyoruz. Daha yakışıklı biriyle çıkmadım bile!" Gloria arabanın kontrolünü sağladıktan sonra kızına seslendi. "Ölmüyoruz Alaina. Sadece şu motorcu bozuntusu yüzünden az daha kaza yapıyorduk. Neden bunlara ehliyet veriyorlar ki?..."diye karşıdaki motorcuya söylenen Gloria'yı kızı hiç dinlemeden öndeki motorcuya baktı.

"Çok yakışıklı!"dedi kendi kendine. Göz devirip bende baktım. "Başında kaskı var. Yakışıklı olup olmadığını anlaman imkansız."deyip hobime geri döndüm. "Senden cevap istemedim. Zorunda olmadıkça benimle iletişime geçme!"deyip telefonuna gömüldü tekrar. Sanki çokta umrumdaydı seninle konuşup konuşmamak!

Nihayet okula geldiğimizde arabadan inip doğruca okula yürüdüm. Alaina annesiyle vedalaşmasını bitirdiğinde okul bahçesine girdi sonunda. Binanın kapısından girmeden önce kolumu tutup durdurdu beni. "Babanda öldüğüne göre artık üvey olarak bile kardeş sayılmayız. Birlikte yaşadığımızı kimsenin öğrenmesine gerek yok."diye beni uyardığında hızla kurtardım kolumu elinden. Bana sinir bozucu bir şekilde gülümseyip kapıdan içeri girdi.

Aniden gelen ağlama isteğimi bastırmaya ve nefes alış verişlerimi düzenlemeye çalıştıktan sonra bende girdim içeri. Yavaş adımlarla yürüyüp etrafa bakarak ilerledim koridor boyunca. En sonunda üzerinde "Öğrenci Işleri" yazan kapıyı görüp içeri girdim. En yakınımdaki masaya yaklaşıp "Ders proğramımı alacaktım."dedim şirin bir şekilde. "Ismin neydi?"dedi bilgisayarıyla haşır neşir olup bana bakmaya üşenen kadın. "Demetria Devonne LOVATO."

Kadın bilgisayarıyla biraz daha uğraştıktan sonra yazıcıdan bir kağıt çıkarıp bana uzattı. "Batı Lisesine hoşgeldin Demetria."deyip gülümsedi. Seramoniyi fazla uzatmadan kadına teşekkür ettim ve odadan ayrıldım. Ders proğramıma bakarak ilerlerken telefonumun o çok sevdiğim melodisini duydum. Çantamı kurcalayıp telefonu bulduğumda koridorda bir köşeye çekildim ve cevap verdim. "Simon! Seni çok özledim."

"Bende seni özledim Demetria. Umarım derste değilsindir." "Hayır değilim. Ders proğramımı şimdi aldım ve ilk dersim yaklaşık 10 dakika sonra."diye hayıflandım. Yeni okul bende her zaman sıkıntı oluşturmuştu. Yine oluşturacaktı kesinlikle. "O zaman seni çıkışta ararım. Ilk günden derslerini aksatma. Sonra yine görüşürüz." "Pekala görüşürüz."deyip üzgünce kapattım telefonu.

Özlüyordum işte. Texas'a dair hayatımda ne varsa özlüyordum. Ailem, evim, çocukluğum hatta geçmişim oradaydı bense burada yeni bir okula alışma çabaları içinde.

Telefonumu sessize alıp cebime koydum ve elimdeki kağıtta yazan sınıfı bulmak için durduğum köşeden ayrıldım. Ayrılmamla birlikte hemen birisine çarptım ve geriye savruldum. Başımdaki ağrı yerini bu kezde kocaman bir acıya bırakmıştı.

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin