3. BÖLÜM

359 20 2
                                    

Merhabalar :) işi biraz hızlandırıyorum ve bu bölümden hemen sonra diğer yeni bölümü yayınlıyorum.

Multide gördüğünüz kişiler hikayemin en aktif karakterleri; Hikayemin en gıcık, pislik, ukala, kendini beğenmiş ve bu özellikleri saklayacak sekilde yakışıklı olan Joe, hayatını düzene sokmak isteyen ve bunu gerçekleştirme yolunda büyük çabalar sarf eden güzel ve sevimli başrolüm Demi, hayatını Demi'nin hayatını karartmaya adamış olan üvey kardeş Alaina ve Joe'nun karakter olarak tersi ve en az Joe kadar yakışıklı olan en yakın arkadaş Abe.

Iyi okumalar...

"Hoşçakal Nick. Pazartesi günü görüşürüz."dedim bahçe kapısına geldiğimde. "Görüşürüz Demi."diyerek okulun bahçesinden çıktı ve ileride onu bekleyen araca bindi. Arkamı dönüp okuldan boşalan kalabalığa bakıp Alaina'yı aradım. Kendi gibi oluşan kızların arasında hararetli bir şekilde konuşarak geliyordu ama aniden aklıma gelen 'bekleme onu' cümlesiyle kendi başıma yürümeye başladım.

Bugün eve yürüyerek gitmek en azından yalnızca düşünme fırsatı yaratabilirdi bana. Yol boyunca uzanan yeşil meydanlara bakarak yürürken telefonum çaldı ve hemen arayana baktım.

"Simon!"dedim neşeyle. "Biliyorum pazartesi günü aramam gerekiyordu ama işlerin yoğunluğu yüzünde fırsat bulamadım. Nasılsın bakalım. Alıştın mı yeni hayatına?"dedi gülümseyen sesiyle. "Alıştım sayılır Simon. Ne de olsa artık burada yaşıyor sayılırım. Alışmamak elde mi?"dedim alınganca. "Bana bak küçük kız! Kendine en iyi şekilde bakacağına dair söz verdin bana gitmeden önce. 18 yaşını doldurduğun gün o evden ayrılabilirsin ve gelir benimle birlikte yaşarsın Texas'ta."dedi gülerek Simon. Aslında dediklerine kendi de inanmıyordu ama söylüyordu işte.

"Sözümü tutmaya çalışıyorum. Ilk haftadan birileriyle iletişime geçtim bile. Kendime bir arkadaş edindim."dedim sesimi neşeli tutmaya çalışarak. Karşı taraftan gülme sesleri duyduğumda moral bozma zamanının geldiğini düşündüm ve harekete geçtim. "Haber var mı Simon? O lanet olasıca yaratığı hala bulamadın mı?"dedim sinirle. "Demetria bunları düşünme. Emin ol konunun üzerinde duruyorum ama hala elimizde en ufak bir ipucu bile yok." "Harika! O dışarıda rahatça dolanabiliyor ama ben bunları düşünmeyim öyle mi? Nasıl iyi arkadaşsın sen?"dedikten sonra cevabı bile beklemeden kapattım telefonu ve sinirle solumaya başladım.

"Nasıl bulamazsın? Polissin sen. Suçluları yakalaman gerekiyor..."diye söylene söylene eve doğru yürümeye başladım. Son sokağa da girdikten sonra sonuna kadar yürümeye başladım. Başımı çevirmemle hemen yanımdaki parkta dikilen iki koca insan dikkatimi çekti. Dikkatle baktığımda birini Gloria'ya benzettim. Bir ağacın arkasına saklanıp izlemeye başladım.

Hararetli bir biçimde bir şeyler konuşuyorlardı ama duyamıyordum. Adam işaret parmağını Gloria'ya ya doğru salladığında Gloria'nın kaşları çatıldı ve bir şeyler söyledi. "O zaman Texas'a geri dön!"diye kükredi adam ve arkasını dönüp gitti. Olduğum yere daha da gizlendiğimde Gloria 'da eve doğru yürümeye başladı.

Ortalık sakinleşince bende olduğum yerden çıktım ve eve doğru yürüdüm tedirgince. Ne konuştuklarını merak ediyordum. O adamın kim olduğunu da bilmiyordum. Daha öncesinde hiç görmemiştim adamı. Hem Gloria'ya bağırıpta korkutanını ilk defa görüyordum ve bu oldukça hoşuma gitti.

Eve geldiğimde anahtarımla kapıyı açtım ve içeri girdim. Hoşuma giden şey yüzünden gülümserken etrafa bakındım ama kimseyi göremedim. Omuz silkip gülümseyerek odama gittim. Yaklaştığımda kapımın aralık oluşu dikkatimi çekti. Sabah kapatmıştım ben bunu diye düşündüm. Aralık olan kapıyı açıp odama girdiğimde çekmecelerimi kurcalayan Gloria'yı gördüm.

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin