16. BÖLÜM

251 20 24
                                    


Bu şarkıyı çok seviyorum. Mutlaka çevirisine de bakın :) hikayedeki bölümle pek alakası olmayabilir ama güzel bir şarkı. Fark ettiğiniz üzere resmimizin de bölümle alakası yok :D

Birde söylemek istediğim bir şey daha var. Her seferinde bölümleri kaçırmadan okuyup anında yorum yapan Esmacy... sen gerçekten en sadık okuyucusun. Sana minettarım :)♡

Iyi okumalar...

Yuvarlanmamızla birlikte onlara yakın olan çalıların birinin arkasında durabildik. Karşımdaki kişiyi farketmemle birlikte elini hemen ağzıma kapatıp diğer eliyle sus işareti yaptı.

Aslında seni dinlemezdim ama önemli bir konunun tam ortasındayız.

Dediğini yapıp sesimi çıkarmadan bekledim ve konuşulanları dinlemeye başladık. Önce Gloria'nın sesini duydum. "Bak dediğin her şeyi yaptım. Evin her yerini talan ettim ama yok işte. Bana yerini söylemeden ölüp gitti. Bulamıyorum hiçbir yerde." "Texas'taki evi iyice aradın mı?"dedi Joe'nun aile dostu. "Aradım. Aradım ama yok işte. Çok iyi bir yere saklamış bulamıyorum."dedi Gloria sinirlice. Babamdan ve onun sakladığı bir şeyden bahsediyorlardı. "Bak onu bulmazsan biterim ben. Benimle birlikte sende bitersin."diye bir tehdit savurdu adam.

"Ben hiçbir şey yapmadım. Tek suçlu sensin. Emri de parayı da sen verdin."dedi Gloria hemen. Konu kendini kurtarmak olduğunda hemen gözden çıkarırdı sevdiklerini. Zaten bu hayatta en çok kendini severdi. "Sende yardım ettin bana. Benim olduğum kadar sen de suçlusun. Senin de parmağının olduğu ortaya çıkmayacak mı sanıyorsun?"dedi gülerek adam.

Ne alıp veremedikleri var bunların? "Bana bak!"deyip omuzlarından tuttu Gloria'nın. "Ya belleği saklandığı yerden bulursun ya da kızını bir daha göremezsin."diye son tehdide söylediğinde olduğum yerde kaskatı kesildim. Alaina'ya zarar verme olasılığı bir an için bile olsa korkutmuştu beni.

"Yapamazsın."dedi Gloria korkuyla. "O benim olduğu kadar senin de kızın yapamazsın."dediğinde beynimden vurulmuşa döndüm. Şok içinde olduğum yere yığıldım. "Bu zamana kadar seninle yaşadı. Birazda benimle yaşar o halde."deyip parktan ayrıldı. Gloria da hemen ardından ağlayarak eve döndü. "Olamaz."dedim sessizce. Duyduklarım yüzünden hala şoktaydım.

Joe beni kaldırıp koluma girerek arabasının yanına kadar götürdü. Arabadan aldığı suyu açıp içmemi sağladı. "Iyi misin?"dedi yüzüme dikkatle bakarken. Hayır anlamında başımı salladım. Hala çıkamamıştım şoktan. Alaina resmen başka bir adamı babası sanıyordu ve 16 yıldır bununla yaşıyordu. Gloria ona hiçbir şey söylememişti. Saklamıştı her şeyi. "Hastaneye gitmek ister misin?"diyen Joe'yu zar zor seçebildi gözüm. Başıma ise büyük bir ağrı saplandı.

Biraz doğrulup eve gitmek için hazırlansam da hemen sendeledim. Düşeceğim diye korkarken beli saran eller beni arabaya bindirdi. El çabukluğuyla takılan kemer sonrasında araba çalıştı ve ben bir anda büyük bir karanlığa kapattım kendimi.
...
Gözlerimi yavaşça araladığımda karşımda bana bakan bir kaç tane baş gördüm. Bulanıklık biraz sonra dağıldığında başların da kime ait olduğu ortaya çıktı. Joe, Alaina, Abe ve doktor. Doktor mu?

"Neler oluyor?"dedim yerimden kalkmaya çalışırken. "Kalkma sakın!"diyen Abe omuzlarımdan bastırıp tekrardan yatırdı beni. Başımın ağrısı geçene kadar bekledim olduğum yerde. "Baş ağrın geçince kalkarsın. Ben çıkışını yapıyorum."diyen doktor gitti hemen yanımızdan. "Ne oldu bana?"dedim Joe'ya baktığımda. "Tansiyonun düşmüş. Seni arabaya taşıdığımda yarı baygındın zaten."dedi Joe. Yarı baygın mı? Tanrım! Aynı şey benim başıma gelse bu kadar kötü olur muydum acaba? Of ne diyorum ben?

"Başka bir şey yoktur umarım."dedi Abe sinirle Joe'ya bakarken. "Ne ima ediyorsun sen? Açıkça söylesene."dedi Joe da aynı asabiyetle. "Ima ettiğim şey şu: Umarım Demi hamile falan değildir."dediğinde Alaina ve ben aynı anda "Hamile mi?"deyip Joe'ya baktık. "Kafayı mı yedin sen?"diye kızmaya başladı Joe. "Kendine gel. Nasıl böyle bir şey düşünürsün?" "Joe bunlar daha önce yaşanmamış şeyler değil. Eğer öyle bir durum varsa hemen önlemini almalıyız."dedi Abe kızarak.

"Ben hamile falan değilim. Kimse aklını kaçırmasın. Aramızda hiçbir şey olmadı bizim."dedim. Düştüğüm bu durumdan nasıl kurtulacaktım ondan da haberim yoktu ama şimdilik tek derdim hastaneyi birbirine katma potansiyeli olan iki iyi arkadaşı ayırmaktı. Yerimde doğrulup yataktan indim ve çantamı aldım. "Ben taşırım."diyen Abe elimdeki çantayı aldı ve koluma girip benimle birlikte hastaneden çıktı. Arkamızdan Alaina ve Joe'da geliyordu.

Tam taksi çağırmak için elimi kaldırıyordum ki Joe'nun sesiyle indirdim elimi. "Herkes bana geliyor bu gece. Ailelerinize haber verin."deyip otoparktaki arabasına yürüdü.

Hep birlikte otoparka yürüyüp arabasına bindik ve derin bir sessizlikte Joe'nun sabah beni zorla getirdiği evine tekrar geldik. Abe yine koluma girerek benim eve girmeme yardımcı oldu. Salona geçip oturduğumuzda mutfaktan bir kadın çıkıp yanımıza geldi. "Misafirleriniz mi var Bay Jonas?"diyerek Joe'ya baktı. Orta yaşlı bir bayandı. Aslında daha çok dadı tipi vardı bu kadında.

"Bu gece bende kalacaklar Anna. Akşam yemeğini hazırladıktan sonra gidebilirsin. Annemi durumdan haberdar et."diyen Joe'ya kocaman ima dolu bir bakış attım. Demek hizmetçin varken beni burada köle gibi çalıştırdın ha? Bana kocaman bir gülümseme verdiğinde diğer tarafa döndüm. Dönmeseydim keşke. Alaina varmış.

Joe ve Abe birlikte mutfağa gittiklerinde Alaina "Ben annemden izin alabilirim ama sen nasıl isteyeceksin merak ediyorum."dedi imayla. Benimde senin kadar aklım var canım. "Burada benim sayemde kalıyorsun. Istersen hemen kalkıp gidebiliriz."dediğimde sinirden kıpkırmızı oldu ve annesini aramak için salondan ayrıldı. Bende kendimi koltuğa atıp rahatlamaya çalıştım.

Bölüm sorumuz şudur; sizce bu gece bu evde neler yaşanır? :D ;)

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin