BELLEK|DemiLovato&JoeJonas

26. BÖLÜM

- Joe -

"Önemli değil!"diye seslendim arkasından o sınıfa girmeden hemen önce. Gülümsüyordum ve... inanılmaz bir şekilde mutluydum. Koridorda gülümseyerek ilerlediğimde az önce olan şeyin şokunu atlatmaya çalıştım. O teşekkür ederken kızardı. Tanrım!

Yanımdan geçen kızlarda bana gülümsemeye başladığında kendime çekidüzen verip sınıfa gittim. Benden hemen sonra gelen matematik öğretmeni kağıtları dağıtıp sınavı başlattı. Sorulara hızlıca göz attıktan sonra hemen çözmeye başladım. Tam tahmin ettiğim gibi basitti. Yine zorlanmadım. Bitirip sınavın bitmesini beklemeye başladım.

Nihayetinde kağıtlar toplandığında hemen çıktım sınıftan. Koridordaki çoğunluğa yakalanmadan koşturarak okuldan çıktım ve penceresinden beni izleyen okul müdürüne el salladım. Yine yakalayamadı! Gülümseyerek bindim arabama. Hızlı bir şekilde şirkete gelip sakin ve ritmik adımlarla yukarı kata çıktım. Elimdeki dosya kutusunu bırakmak için James'in odasına giden koridora girdim ve selam veren çalışanlara selam verdim. James'in sekreteri Macy'i görünce gülümsedim. Bu kadın yine güzel!

"James burada mı?" "Hayır Bay Jonas ama bugün öğle vakti bir toplantısı var. O zamana kadar gelmiş olur." "Anladım. Benim için banka hesaplarının dökümanlarını bulabilir misin Macy?"dedim gülümseyip. "Tabi Bay Jonas." "Senden mail bekliyorum. Görüşürüz."deyip James'in odasına girdim. Dosyaları yerine koydum ve Demi'yle sabah konuştuğum ayrıntı hakkında bilgi toplamak için bilgisayar kayıtlarına bakmaya başladım. Bakalım neler karıştırıyorsun Bay Cooper? Yanlışlıkla başka bir klasör'e girince hemen çıkmak istedim ama bir sayfa açıldı. Bunlar aradığım hesaplar... Bakalım neler varmış burada?

Bir kaç saniye göz gezdirdiğimde yüklü miktarlada paraların kişisel hesaplara aktarılışlarıyla ilgili olduğunu anladığım an çekmeceleri karıştırmaya başladım. Aradığım şeyi bulamayınca hemen odadan çıkıp Macy'e seslenecektim ki masasında olmadığını gördüm. Gidip Macy'nin masasını karıştırdım ve bir kaç boş cd buldum. Bellek olsa n'olur sanki?! Hemen birini alıp James'in odasına geri döndüm. Bilgisayardaki verileri cd'ye aktarıp cd'yi cebime sakladığım anda koridorda sesler duydum. Hemen bilgisayarı kapatıp koşar adım kendimi dosya dolaplarının arkasına sakladım.

Iyice gizlendiğimde odaya birileri girdi. "Gel bakalım Ashley! Otur şöyle!"diye birini çağırdı James. "Ee ne durumdasın? Senden istediğim şeyi bulabildin mi?" "Bay Cooper maalesef benden istediğiniz flash belleği bulamadım efendim. Istediğiniz her yere baktım fakat yok."dedi kız sakince. "Bak Ashley seninle bir anlaşma yaptık. Sen bana o belleği bulacaktın bende annen için gerekli olan parayı verecektim. Annenin o tekerlekli sandalyeye bağlı kalmasını ister misin?"dedi James'te aynı sakinlikte. Gloria'yadan istediği yetmez gibi bir de kalkmış okulda aratıyor. Iyi de neden okulda aratıyor? Hem kimde arıyor ki bu belleği?

"Tabiki istemiyorum Bay Cooper. Daha önce Demetria denen kızın çantasını da dolabını da karıştırdım ama bulamıyorum. Nick'in dolabına da baktım."dedi ağlayarak kız. Ne diyor bu kız? "Joe ve Alaina'nın dolaplarına da baktın mı?"diye sordu James. "Hayır. Onlara bakamadım henüz."diye ağlamaya devam eden kızı her ne kadar merak etsem de yerimi belli edemezdim. James onun ağlamasını kesecek bir kaç cümle kurduktan sonra göndermeye kalktı. "Benim bir toplantım var şimdi Ashley. Sen git ve iyice ara o dolapları. Eğer o belleği bulamazsan annenin yürüyebildiğini bir daha göremezsin."dedikten sonra ikisi de çıktı odadan.

Yaşadığım şoku atlatmak uzun sürmedi. Ondan zaten böyle şeyler bekliyordum. Anlamadığım şey aradığı belleğin Demi'yle alakasıydı. Bizim dolaplarımızı aratmasını anlarım ama neden Demi?  Hem Gloria bile bulamıyorsa o kız nasıl bulacak? Aslında asıl cevabı verilemeyen soru belleğin içinde neler sakladığı?

Ceplerimi kontrol ettim ve odadan etrafa bakınarak çıktım. Kimse yoktu ama uzaktan Macy'nin geldiğini görebiliyordum. Macy gülümseyerek yanıma geldi. "Bay Jonas istediğiniz banka hesaplarına yönetici imzası olmadan ulaşamıyoruz. Bay Cooper az önce toplantıya katıldı. Isterseniz ben-"

"Gerek kalmadı Macy. Yardımın için teşekkür ederim."dedim donukça ve asansöre doğru yürümeye başladım. "Önemli değil Bay Jonas."diye seslendi arkamdan.

Sakladığı her neyse onu bulmak için her yolu deniyordu James ama neden Demi'yi de katmıştı işin içine? Demi'ye zarar verecek diye düşünmeden duramadım asansör yolculuğum boyunca. Kendi kızını bile gözden çıkarmış birinden elbette her şey beklenirdi. Babamın katilini bulmasını istedim bir de. Bulmak için söz vermesine rağmen elimize geçen tek şey bir kamera görüntüsüydü. Tek bir açıdan çekilmişti ve sadece babamın nasıl öldüğünü gösteriyordu.

James'le bir süre aramı iyi tutmak zorundayım. Hem bu süre zarfında ne işler karıştırdığını öğrenmek için araştırma yaparım hemde Demi'yi bir süre bu işin içinden uzakta tutabilirim. Kısa süreliğine de olsa Demi'yi koruyabilirim.

Eve nasıl geldiğimi hatırlamadan yukarı çıktım ve doğruca bilgisayarımı aradım yatak odamda. Komodinin üzerinden bilgisayarımı bulduğumda gözüm oradaki çerçeveye takıldı. Babam ve arkadaşlarının olduğu resim.

Demi Patrick'in kızı.

Demek bu yüzden Demi'yi de işin içine karıştırdı ama dur bir saniye! Bellek!

- Flashback -
Yemek masasına oturup bilgisayarım açtım ve Demi'yi çağırdım. "Gel bakalım. Aç dosyanı."deyip bilgisayarı ona çevirdim. "Şifreyi gir." "Şifre mi? Ne şifresi?" "Dosyanın şifresi tabiki. Hadi!"dedim. Ben öyle söyleyince biraz düşündü. Sessizlik giderek canımı sıktığında tekrar konuştum.

"Demi bütün gün seni bekleyemem. Incelemem gereken dosyalar var."dedim yorgunca. "Ben... vazgeçtim Joe. Izlemek istemiyorum."dedi iyice düşündükten sonra. "Ne?"dedim şaşkınca. "Bütün hafta boyunca peşimde bunun için dolandın ve şimdi izlemek istemiyor musun? Deli misin sen?"deyip sert bir şekilde bilgisayarını kapattım.
-Flashback sonu -

James'in aradığı bellek Demi'nin belleği olabilir. Ilk sorduğumda şaşıran Demi bile şifreyi bilmiyor. O dosyada her ne varsa James'in işini bitirecek. O zaman senin işini ben bitireceğim James!

Bugün keyifsizim. Bölüm sorusu da sormuyorum. Zaten bölümde sinmedi içime. Bir sonrakinde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın