10. BÖLÜM

264 19 30
                                    

Yazarın bu resmi seçmesinin sebebi dünyanın en tatlı kankileri ve onların uyumunu görmenizi istemesidir. Saygılar... :)

"Git ve Alaina'yı çağır. Kahvaltısını yapmadan çıkılmayacak bu evden."dedi Gloria emir verir gibi. Veriyordu aslında. Onlarla birlikte New York'ta yaşamaya başlayalı nerdeyse 3 hafta bitiyordu bugün. Son 2 haftadır ceza üzerine ceza alıyordum hemde suçum yokken. Bu haksızlıktı ama sesimde çıkmıyordu.

Merdivenlere ayaklarımı vurarak çıktım yukarı ve Alaina'nın odasının önüne geldim. Açık olan kapısını çalmamak işime geldi ve odasına daldım onun bana yaptığı gibi ama yoktu odasında. Gülümseyerek banyoya koştum ve kapıyı tıklattım. "Orada mısın?" "Git başımdan!"diye ciyakladığında gülümseme sırıtmaya dönüştü yüzümde. "Annen kahvaltı yapman için çağırıyor seni. Bugün okula o bırakacak bizi."dedim kapıdan ve salona gitmek için yürümeye başladım.

Merdivenlerin başına geldiğimde banyonun kapısı açıldı ve un kurabiyesine dönmüş bir adet Alaina çıktı içinden. Kendimi tutamayıp kocaman bir kahkaha kaçırdım ağzımdan. Gözlerinden ateşler saçarak yanıma geldi ve bana bilerek çarpıp aşağı indi. Kahkahalarımı silip bende indim aşağıya. Nasıl olsa okulda hatırlatıp hatırlayıp gülecektim ben buna. Gloria bembeyaz suratlı kızını gördüğünde gülmemek için kendini zor tuttuğunda bu benim gülme istediğimi arttırdı ama ağzımı açamadım doğal olarak.

"Kahvaltını yap hayatım. Okula geç kalacaksın."dedi ve çayını da alıp masadan kalktı Gloria ve salona geçti. Alaina bir şeyler atıştırmaya başladığında gülümseyerek meyve suyumu içiyordum. "Ne gülüyorsun?"diye çıkıştı bana. Kendi yüzümde herhangi bir yeri gösterip "Şuradaki kızarıklığı kapatamamışsın." dedim. Ne kadar kapatmaya çalışsa da ailem ya da benim hakkımda düzgün konuşmayı öğrenmediği sürece o kızarıklıklar artacaktı. Yetim oluşumu her seferinde yüzüme vurmaktan çekinmiyorsa bende her seferinde onu dövmekten çekinmeyecketim kesinlikle.

"Demi masayı topla. Geç kalıyorsunuz!"dedi Gloria mutfağa girdiğinde. Hemen yerimden kalkıp masayı topladım ve bulaşıkları makinaya dizdim. Hazırlanıp hemen evden çıktım. Gloria'nın öğütleri ve Alaina'nın telefonda gördüğü şeylere attığı yersiz çığlıklara maruz kalarak geçirdiğim yolculuk yine kısa sürmedi. Aslında böyle zamanlar benim için uzun yolculuklar hep onlar varken oldu. Babam yaşarken de onlarla birlikte bir şey yapmak istemezdim ve o öldükten sonrada onlara karşı tavrım değişmedi benim. Değişen tek kişi Gloria oldu. Artık daha kötü.

Okul bahçesinin önünde duran arabadan hemen atlayıp okula koştum. Benim kadar okula meraklısını görülmemiştir herhalde. Ben okul binasına geldiğimde Alaina da arabadan inip ona göre cool hareketlerle okul bahçesine girdi. Onu umursamadan haftanın son okul gününde işlenecek ilk ders için kimya sınıfının yolunu tuttum. Sınıfa girdiğimde iki kişilik boş sıralara bakındım ama sıra yerine beni gülümseyerek bekleyen Nick'i buldum. Beni görünce el sallayıp yanına çağırdı.

Bizim için ayırdığı yere oturup ders hakkında konuşmaya başladık. Benden 10 dakika sonra gelen dersin hocası hemen derse başladı. Hocadan sonra gelen Alaina ise özür dileyerek kendi arkadaşlarının yanına geçti. Bunun tanıştığı kız grubu kimya sınıfının en havalı kızlarındandı. Nerede sevmediğim insan var onunla arkadaş oluyor ve yıl sonunda yaz kamplarına kalıyor. Alaina sarışın olsa tam anlamıyla aptal sarışınlığın kitabını yazacak olan nadir kızlar arasında. Bir de bununla aynı evde yaşayıp aynı havayı soluyorum. Yazık bana.

Bay Green'in tahtaya yazdığı formülü defterlerimize geçirdikten sonra dersi anlatmasını ve deneyi bize göstermesini izledik. Karşısındaki küçük ocakta köpüren karışımın taşmasından sonra Bay Green'in "Aynısını karşınızdaki tüplerle sizinde yapmanızı istiyorum."demesiyle Nick'le gülerek deney gözlüklerimizi takıp ellerimizi tüplere attık.

Anlattığı gibi dediklerini tek tek ve dikkatle yaptık ve ispirto ocağını açıp sıvımızın köpürmesini bekledik. Sol tarafımızdan gelen ani bir patlama sesiyle o tarafa döndük. Alaina ve arkadaşları kendi tüplerini patlattılar ve her yeri batırdığında zil de çaldı. "Anlattıklarım dinlenmedi galiba. Siz burayı temizliyorsunuz. Geri kalan çıkabilir."deyip Alaina ve arkadaşlarını cezaya bıraktı.

Patlama küçük olmasına rağmen onun ceza almasına yetti. Bu da benim için yeterli ve keyif vericiydi.

Çantalarımızı alıp diğer dersin olacağı sınıfa gidip çantalarımızı koyduk Nick'le. "Kantine gidelim mi? Kahvaltımı eksik yaptım bugün."dedi Nick. Cüzdanımı ve telefonumu da alıp onunla birlikte kantine gittim.

Nick kısacık kahvaltısını yaparken bende bir kutu meyve suyunu bitirdim. Kantinden çıkarken Alaina ve arkadaşlarının kantine geldiğini gördük. Suratları da asıktı. Nick'le birlikte kimya sınıfında olanları konuşup gülerek geldik sınıfa. Çantamdaki eşyaların masamın üzerine ve yerlere atıldığını gördüğümde yüzümdeki gülümseme de silindi.

Eveeeet. Bir yeni bölümle daha karşınızdaydım. Bölüm sorusu şudur; sizce Demi'ye bu kötülüğü(çantasındaki eşyaların ortalığa atılmasını kastediyorum) yapan kişi kimdir? Şık yok! Başarılar :) ;)

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin