5. BÖLÜM

263 25 16
                                    

Gülerek elmamdan ısırdım ve Nick'i dinlemeye devam ettim. "Aslında bana zararları yoktur ama arada bir onlarla takılmamı annem istiyor. Kevin üzülmesin diye."deyip göz devirince bir kez daha gülümsedim. "Dediğin kadar zararları olmadı ki. Ikiside çok şirindi." "Şirinlerdir ama Kevin buluşmadan dönünce evde ayrı bir şirindir. Sürekli Danielle ile olan gününü anlatır mesela."dedikten sonra bir kere daha güldüm.

Başımı çevirip yemekhanedeki yemek alan insanlara baktığımda Cumartesi günü Alaina ile olan çocuğu gördüm. Ne gariptir ki o zaten bana bakıyor vaziyetteydi. Bir an için izlendiğimi düşündüm ama bu benim hayatım için fazla aksiyonlu olurdu. Çocuğun dik dik bana bakması yanına Alaina gelince bozuldu ve bende bakışlarından rahatsız olduğumu fark edip başka bir tarafa bakmaya çalıştım.

Yemek döken insanları gördüğümde onlara sinirlendim. 'Bunları bulamayan insanlarda var! Yiyemiyorsan almayacaksın!' deme hissi gırtlağıma kadar gelse de yine tuttum kendimi. Beni susturan şey çöpe bir sonraki gelen çocuk olmuştu. Sadece boş tabakları çöple buluşturup yemek tepsisini düzenlice yerine koydu ve elmasını elinde sektirerek bizden tarafta olan çıkış kapısına doğru yürümeye başladı.

Çocuk biraz daha yaklaşınca onu bu kez tanıdım. Koridor köşesinde bana çarpıp başıma sakız yapıştıran çocuktu bu. Nasılda egosit yürüyor kantinin ortasında. Kendinden emin, havalı...

"Çok mu yakışıklı?"diyen Nick'e döndüm. "Ne demek yakışıklı? Tam bir ukala ve pisliğin teki. Üstelik dengesiz. Ayrıca terbiyesiz. Bir özür bile dilemedi."dedim sinirle. Ukala pislik benim sinir dolu bakışlarımı görmüş olacak ki bana aşağılayıcı bir bakış attıktan sonra Alaina ve onun motorcu arkadaşının yanına gitti.

"Her kız en başında onun havalı olmasından hoşlanmasa da sonrasında o havanın büyüsüne kapılıp gider. Inan bana buna çok kez şahit oldum. Joe okulun en yakışıklı çocuğu sayılır."dedi tabağındakilerle uğraşırken. "Sen nasıl biliyorsun bunları?"dediğimde bana 'Ciddi misin sen?' bakışları attı. "Şuradaki kızların geneline baksana! Hepside öğlen yemeğini bırakıp Joe'yu izliyor. Sözüm ona çaktırmıyorlar."dediğinde gösterdiği yere baktım.

Bir grup kızın oturduğu masadaki herkes Joe denen ukaladan tarafa bakıyordu. Dedikleri kadar yakışıklı bir şey de değildi bu çocuk. Nasıl oluyorda bütün kızlar ona bakabiliyordu? Hem Alaina daha ilk günden tam kendine yakışır cinsten arkadaş bulmuş. Kesinlikle Alaina kadar kalitesiz biridir. Alaina demişken çok güzel patlatmıştım yüzüne. Hatırladığım şey yüzünden onlara bakarken yüzüme bir sırıtma yayıldı ve hemen sonrasında masadan kalkan Nick'e baktım.

"Hadi derse geç kalacağız."demesiyle tepsilerimizi temizledik. Çöpten başımı kaldırdığımda ukala topluluğu da dağılmıştı. Nick'le birlikte ders hakkında konuşarak çıktık yemekhaneden. Dolapların olduğu koridora yürüdük birlikte. "Kitapları alıp burada buluşalım. Okulun içinde bir kez daha kaybolma."dediğinde güldük ikimizde. Aklıma Çarşamba günü spor salonunu bulmak için aşağı katlara inerken yanlışlıkla kazan dairesine kadar indiğim geldi. Nick şans eseri o derse benim gibi geç kalmamış olsaydı belkide orada kaybolacaktım. Okul gereğinden fazla büyüktü.

"Tamam. Yaklaşık 5 dakika sonra görüşürüz bay başkan!"deyip asker selamı verdim ve ayrılıp dolabıma doğru yürüdüm. Ingilizce kitaplarımı koyduktan sonra biyoloji kitaplarımı çıkardım ve çantama yerleştirmeye çalıştım.

Dolabımın içini de düzene sokmak istedim ve bir elimi içine attığımda çantam diğer elimden ters dönüp her şeyim yere döküldü. "Lanet olsun!"dedim kendi kendime ve hemen aşağıya eğildim. Kitapları toplayıp çantama tekrar koydum ve bir el not defterimi ve bir kaç kalemimi uzattı. Elin sahibine baktığımda bunun Alaina'nın yanındaki adını bilmediğim çocuk olduğunu gördüm. "Teşekkür ederim."dediğimde o da bana gülümsedi. "Önemli değil."deyip yeri tekrar kontrol etti. Dolapların altına sıkışmasına ramak kalmış olan belleği gördüm bende.

Yanımdaki çocuk benden önce elini belleğe uzattı ve alıp inceledi. Dikkatle incelediği belleğe uzanıp aldım elinden. "Tekrar teşekkürler."deyip dolabımın kapağını kilitledim.Arkamı dönüp yürümeye başladım. "Ben Aberthol!"diye seslendi arkamdan. Durup ona döndüm. Bu biraz da olsa gururumu okşamıştı. Alaina'nın havalı ve bir o kadar da ukala arkadaşlarından birisi ilk defa benimle tanışmak istemişti.

"Demetria. Ismim Demetria."dedim ve önüme döndüm. Yürümeye devam edip koridorun başındaki Nick'i gördüm.

Sevgili okuyucularım ne kadar çok yorum o kadar çabuk yeni bölüm :) iyi okumalar...

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin