21. BÖLÜM

270 20 37
                                    

Bir onceki bolumun multisi görünmüyor. Farkindayim. Hikayeyi cikarip tekrar eklerseniz sorunun gidecegini düşünüyorum. Wattpad beni oyuna getirdi (-_-)

Eveeeet! Multimiz kesinlikle bölüm sonundaki soruyla ilgilidir arkadaşlar ve bu bölümü izninizle artık forever_jonatic'e ithaf ediyorum. Seni oldukça bekletmemin sebebi buydu :) umarım beğenirsin :)

"Sen benim başıma bela mısın?"dedim. Yine aynı tablo. Yine Joe ve yine ben ona kızıyorum. "Ne yaptım yine?"dedi gülerek ve tepsisini alıp bir masaya doğru ilerledi. Nasılda rahat!

"Belleğimi boşaltmışsın!"dedim gözlemi kocaman açarak. "Demek fark ettin sonunda."dedi gülerek. "Manyak falan mısın sen? Ne diye durmadan benimle uğraşıyorsun ki?"dediğimde yanımıza Abe geldi. "Yine kavga mı ediyorsunuz siz?"dedi bıkkınca. "Abe rica etsem bugün başka bir masaya oturabilir misin? Demi ile konuşmam gereken küçük bir konu var."dedi Joe kibarca. Bir tek bana kaba zaten.

Abe bir süre ikimize de baktıktan sonra karşı masada oturan Alaina ve arkadaşlarının yanına gitti. Joe'ya döndüğümde elini yanındaki boş yere vurarak oturmamı istedi. Göz devirip oturdum yanına. "O belleği istemene sebep olan şey ne?"dedi kahvaltısını yapmaya başladığında. "Sana ne bundan?"dedim kızarak. Ben kızarken hala böyle sakin kalmasına dayanamıyorum. "Demi eğer benimle sakin bir şekilde konuşmazsan sorununa çözüm bulamayız ki. Benimle uzlaşman gerek!"deyip yediği tostun bir parçasını koparıp bana uzattı ve bunu yaparken sırıtmaya devam ediyordu. Dosdoğru gülemiyor bile!

"Çek şunu!"deyip elini ittirdim. Parçayı gülerek ağzına attı. "Söyle bakalım. O dosyada ne var?"dedi ciddi bir şekilde. "Aileme ait olan tek hatıra."dedim aynı ciddiyetle. Sustu bir süre. Öylece kahvaltısını yapmaya devam etti. "Dün gece senin hakkında biraz araştırma yaptım. Aileni kaybetmişsin. Bunun için üzgünüm."dedi bana bakmadan. Teşekkür etme zahmetine girmezsem bana alınma Joe. "Ve burada artık üvey bile olmayan bir anneyle yaşıyorsun, doğru mu?"dedi meyve suyunu bana bakarak içerken. Hey! Dur biraz! Benimle ilgili bu kadar şeyi öğrenebildiyse babasının katilini bulması oldukça kısa sürer!

Göz ucuyla Alaina'ya bakıp Joe'yu dinlemeye başladım. "Neden birbirinizi tanımıyormuş gibi davranıyorsunuz?" dediğinde her şey için çok geçti. Bunu da biliyor. "Bunun benim belleğimle ne alakası var?"dedim sorduğu soruları es geçerek. Dikkat dağıtmak en güzeli ama giderek güçsüzleştiğimi hissediyordum. "O konuya daha sonra geleceğiz. Şimdi anlat bakalım. Neden onlarla birlikte yaşıyorsun?"deyip tostundan bir parça daha uzattı. Gardım düşünüyor sanırım. Bu kez elinden alıp iki ısırıkla yedim tostu ve anlatmaya başladım.

"Annem öldükten sonra yalnızlık çekmeyim diye evlendi babam. Babam ölüncede ortada kalacağım düşünüldü ve Gloria beni evlat edindi 18'ime kadar. Yani onlarla birlikte yaşamam bir zorunluluk." "Neden Simon değil de Gloria?" "Bilmiyorum. Simon böyle bir şeyi teklif bile etmedi. Gloria'nın yanında kalmamın en doğru karar olduğunu söylediğinde itiraz etmedim ve onlarla birlikte buraya taşındım."dedim şüphelice. Simon'ın neden beni istemediğini bilmiyorum. Çocukluğumdan beri onunla sürekli görüşmeme rağmen yine de Gloria ile yaşamamı istedi.

"Peki sence Gloria ile James arasındaki ilişki nedir?"dedi Joe beni derin düşüncelerimden kurtarıp. "Tahmin etmişsindir diye düşündüm."dedim gülümseyerek. Açılmamış kraker poşetini bana uzattı. Açıp yemeye başladım. Krakerlere ne zaman dayanabildim ki zaten. "Heey! Hepsini yeme. Bende istiyorum."dediğinde bir krakerlere bir de Joe'ya baktım. Poşetten bir tane çıkarıp ona uzattım. "Senin tahminin ne yönde?"deyip krakere uzattı ağzını. "Alaina, James'in kızı ve onun bundan haberi bile yok."dedim krakeri ona yedirmeye başladığımda.

"Onun için neden üzülüyorsun ki?"dediğinde omuz silkti. Aslında tam anlamıyla benimde böyle umursamaz olmam gerekiyor. "Birlikte yıllar geçirdik. Hayatıma karıştı. Onu her ne kadar sevmesem de böyle bir şey benim başıma gelse üzülürdüm."dedim. Biraz sessiz kalıp kraker yemeye devam ettik. "Yalnızca Alaina değil onları birbirine bağlayan."dediğinde düşündüm bir süre. "Ne demek istiyorsun?" "Aralarında başka bir şey daha var. James'in istediği bir eşya ve bunu Gloria'nın bulacağını düşünüyor." "Hatta bunun için tehdit bile etti onu!"dedim gözlerimi şaşkınlıktan kocaman açarak. "Biraz sessiz ol."dedi hafif yüzüme yaklaşıp fısıldarken. Başımı olumlu anlamda sallayıp devam ettim onu dinlemeye.

"Gloria'nın ne aradığını öğrenebilirsen sana dosyanı geri veririm."dedi. "Dur biraz! Neden bunu James'ten öğrenmiyorsun? Onunla en yakın olan sensin."dedim kaşlarımı çatıp. Insan ister istemez şüpheleniyor. "James... Bak bunu ona soramam. James'le görüşmemin sebebi çok farklı. Bu ise onun özeli."deyip etrafa bakındı. "Madem özeli kurcalama o zaman. Ayrıca Gloria ile ilgili tek bir şeye bile enerji harcamak istemiyorum."deyip krakerlerime döndüm. "Bunu öğrenmem lazım ve işime yarayacak tek insan sensin ne yazık ki."deyip karşımızda oturan Abe ve Alaina'ya baktı. Alaina burada olduğum için kıskançlıkla bakmaya devam ederken Abe kaşları çatık bir halde izliyordu. Benim ona baktığımı fark ettiğimde gülümsedi. Bende ona gülümseyip el salladım her şeyin yolunda olduğunu göstermek için.

"Ben yapamam böyle bir şeyi. Bu resmen hırsızlık."dedim. Aklıma Gloria'nın beni daha önce hırsızlıkla suçladığı zamanlar geldi. "Senden sadece bilgi istiyorum. Ne arıyorlar bunu öğreneceksin."dedi elimdeki kraker poşetini alıp. "Aradıkları şey benim evimde çıktığında onu benden istemeyecek misin yani?" "Isteyeceğim."dedi gülerek krakerleri tüketirken. "Işte tamda bu yüzden yapmak istemiyorum. Benden başka bir şey iste."dedim. "Istediğim şeyi yapacağına nasıl emin olacağım?"dedi bana bir tane kraker uzatıp. "Mantıklı bir şeyse neden yapmayım?"deyip krakeri ağzıma attım ve kendi kendime mırıldandım. "Dosya sendeyse yapmaya mecburum."

Bir süre öylece birbirimize bakıp durduk. O düşündü bende sıkıldım. "O zaman gerçeği sadece ikimizin bileceği bir şey istiyorum senden."dedi gülümseyerek. Neymiş der gibi baktım sıkılarak. Göz devirmişte olabilirim çünkü Joe'nun beni bedenen yormasının dışında ruhsal olarakta yorduğu apaçık ortada!

"Sevgilim ol!"dediğinde gözlerim şaşkınlıktan yerinden çıkacaktı. "James'in aradığı şeyi bulana kadar. Hem sen bana yardım edersin hemde dosyanı izleyebilirsin."dediğinde yine gülümsedi. Göz kırptı ve masadan kalkıp gitti.

Mükemmel olmasa da güzel bir son oldu. Az çok tahmin ediyorsunuzdur sorumu :) Eee? Ne diyorsunuz? Gif gerçek olur mu? Sizce Demi bu teklif karşısında ne yapacak? Kabul eder mi etmez mi? Nedenleriyle birlikte yazın ve hepsini cevaplayın lütfen :)

En uzun yorumu yapana ithaf edeceğim bir sonraki bölümü :)

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin