2. BÖLÜM

381 25 27
                                    

Merhaba :) henüz ilk bölümler olduğu için yorum yapın diye zorlamıyorum ama umarım beğeniyorsunuzdur.

Multi de kızımıza çarpan yakışıklı var. :)

Yerle birleştirdiğim kafamın acısını geçirmeyeceğini bilsem de elimi yine de oraya koydum ve düşerken kapattığım gözlerimden birini açıp bana çarpan dikkatsize baktım.

"Iyi misin?"dedi başından tutarken. Sesi de oldukça asabi çıkmıştı. Bana mı kızıyordu şimdi? "Iyi olduğum için yerde yatmaya devam ediyorum. Çarptığın ve sorduğun için teşekkür ederim."dedim bende aynı ses tonuyla. Uzatmak üzere olduğu elini gördüğümde bende uzattım elimi ona ama o elimi tutmadan geri çekti. "Sana ben çarpmadım. En azından bilerek olmadı. Birden çıktın karşıma." "Cidden bunu mu tartışacağız? Kaldır beni!"dedim oturur pozisyona zar zor gelebildiğimde.

"Bana laf yetiştirebildiğine göre kendin kalkabilirsin. Çenenin çalıştığı kadar elininde çalıştığına eminim."deyip çekti gitti başımdan. "Ukala pislik!"diye bağırdım arkasından ama cevap gelmeyince çoktan gitmiş olduğuna kanaat getirip kendim kalkmaya çalıştım. Üstümü başımı düzeltip sınıfı bulmaya çalıştım.

Son bir koridoru da gezdikten sonra bulduğuma emin olduğum sınıfa girdim ve bütün bir sınıfla bana bakan hocaya açıklama da bulunma isteğiyle doldum bir anda. "Derse geç girdiğim için özür dilerim. Ben yeni kaydoldum bu okula. Sınıfı bulmam uzun zamanımı aldı."dediğimde hoca da soruyu yapıştırdı. "Adın neydi yeni kaydolan kız?" "Demetria LOVATO" "Pekala Demetria. Boş bulduğun bir yere oturabilirsin."deyip dersi anlatmaya devam etti Ingilizce hocası. Bende sınıfa kısa bir göz attıktan sonra tek bir boş yer gördüm.

Yavaşça ilerleyip ses çıkarmadan oturdum kıvırcık saçlı çocuğun yanına. Onun gibi not almak için defterimi çıkarırken arka sıradaki iki kız kıkırdamaya başladı. Umursamadan defterimi çıkarıp dersi dinlemeye başladım.

Kısa süre sonra başımda bir hareketlenme hissettiğimde elimi başıma attım ve sıcak bir şeye dokundum. Ne olduğunu anlamak için dokunmaya devam ettiğimde yanımdaki kıvırcık konuştu. "Elimi bırakta saçındaki sakızı alayım." "Ne sakızı?"dedim şaşırarak. "Saçında sakız var. Şimdi bırak şu elimi."dedi sakince ve bende hemen elimi çektim. Çocuk en sonunda elime bir peçete tutuşturduğunda içindeki yumuşak sakızı fark etmemle aklıma koridordaki yuvarlanmam geldi. Kesin o zaman yapışmıştır sakız. "Ukala pislik!"diye homurdandım kendi kendime.

"Gerçekten çok kibarsın."dedi yanımdaki kıvırcık çocuk. Daha ilk günden dediğime de alındı. "Sana söylemedim. Buna sebep olanı hatırladım."dedim elimdeki peçeteyi gösterip. "Yardım için teşekkür ederim. Bulmasaydın bütün gün bununla gezecektim."dedim. "Önemli değil. Ben Nick."dedi kıvırcık çocuk elini uzatarak. "Demetria ama sen Demi de."dedim bende gülümseyerek. "Pekala Demi. Memnun oldum."dedi Nick gülümseyerek. "Bende."diye cevap verdiğimde Ingilizce hocasınında sesini duyduk sınıf olarak.

"Tanışma işini teneffüse bırakırsanız sevinirim bay JONAS ve bayan LOVATO." "Üzgünüz bayan DARKEST."dedi Nick ve bana dönüp göz kırptı. Nick'e gülümseyip dersi dinlemeye döndüm.

Ilk günden hem başıma bela açma yolunda emin adımlarla yürümüş hemde yeni bir arkadaş kazanmıştım. Hayatım mı değişiyordu ne bu şehirde?

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin