17. BÖLÜM

263 20 40
                                    

Arkadaşlar sadece bilgisayar ve Joe temsili. Geriye kalanları istediğiniz yerde kullanabilirsiniz :)

Akşam yemeğini birlikte yerken Abe'in sorusuyla içtiğim suyu az daha Alaina'nın yüzüne püskürecektim. Keşke tutmasaydım kendimi.

"Bütün gün bu boş evde ne yaptınız siz?" Bu soru beni şaşırtıp Alaina'yı kızdırsa da Joe'yu güldürmüştü. "Benim için olmasa da Demi için yorucu ve zor bir gündü. Öyle değil mi Demi?"diyen Joe giderek keyifleniyordu. Tanrı aşkına! Aklın iki bacağının arasında mı senin? "Insanların aklını bulandırıp durma Joe. Olmayan bir şeyi olmuş zannedecekler."dedim göz devirip. Alaina bu duruma sevinse de Abe hala kuşkulu gibiydi. "Yalan söylemiyorum ki ben. Yorulmadın mı bugün?"dedi gülmeye devam ederek. Joe Jonas giderek küçülüyorsun gözümde. "Yoruldum baş belası. Yoruldum."dedim dişlerimin arasından.

"Neden? Ne yaptın ki?"dedi Abe. Joe tam bu sırada kendini tutamayıp küçük bir kahkaha kaçırdı ağzından. Sonra hepimize bakıp özür diledi kahkahası yüzünden. "Joe ve ben iddiaya girmiştik. O kazandı ve benden iddia sonucu evini temizlememi istedi. Bende temizledim."dedim ama bu yalanı nasıl uydurdum bende bilmiyorum. Benim konuşmamdan sonra Alaina da Joe'ya katılarak kahkaha atmaya başladılar. Abe sırf teselli için "Sözünde durmak büyük bir erdemdir Demi."dediğinde Joe bakıp "Yaa ne demezsin?"dedim. Joe tabiki aldırmadı benim dediğime. Belki utanır diye düşünmüştüm ama yine yanıltmadı beni.

Yemekten sonra masayı toplarken Abe gelip yardım etti bana. Kalan tabakları o getirdiğinde Joe ve Alaina da girdi mutfağa. Ikisi kendi aralarında bir şeyler konuşup mısır patlattılar. "Film mi izliyoruz Joe?"dedi Abe. Joe evet anlamında başını sallayıp Alaina'ya geri döndü. "Biz salona geçelim."diye bana döndü Abe. Başımı olumlu anlamda sallayıp onu takip ettim. Yerime oturacakken elimden tutup beni televizyonun önüne getirdi. "Hadi bir film seç!"deyip film cdsi dolu rafı gösterdi. Ben bilgisayardan izleriz diye düşünmüştüm ama zengin evinde olunca durum değişiyormuş demek ki.

Tam elimi atıyordum ki "Filmi ben seçtim zaten."diyen Joe'yla birlikte durdum. "Bir daha ki sefere."diye gülümseyen Abe'e bende gülümsedim. "Benim banyoyu kullanmam lazım. Siz filmi başlatın."deyip banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp rahatlamaya çalıştım. Tam yüzümü kuruladığım zaman Joe aniden daldı içeri. "Insan var. Görmüyor musun?"dedim kızarak. "Bugün sana sorduğum soru var ya. Onun cevabını almaya geldim."deyip duvara yaslandı. "Sen taktın galiba bana?"deyip kapıya yöneldim ama izin vermedi. "Bak bir karar ver. Sonucunda kardeşimin üzülmesini istemiyorum."dedi.

"Ne Aberthol ne de Nick. Ikisinden de hoşlanmıyorum. Tamam Nick'i seviyorum ama o benim arkadaşım. Aberthol da öyle. Senin gibi yeni tanıdığım insanlara o gözle bakmıyorum ben."dedim en sonunda. "Çık!"deyip kapıyı açtı. Şaşkınca suratına baktığımda tekrarladı. "Çık!" Çok değişken bir ruh hali var ya da çatlağın teki. Bence ikinci seçenek.

Salonda döndükten 2 dakika sonra da Joe gelince film izlenmeye başlandı.
...
"Uyku vakti. Yarın okul var."diyen Abe ile birlikte ayaklandık. "Pekala o zaman ayarlamayı şöyle yapıyorum. Alaina sen benim odamın hemen yanındaki odada kalacaksın. Abe, sende benim odamda. Demi sen burada koltukta yatacaksın."dedi Joe. "Sen yine mi..." "Evet."dedi hemen Joe. "Pardon ama o kadar oda varken ben neden burada salonda yatıyorum?"dedim. "Çünkü burası benim evim."diye net bir cevap verdi Joe.

Sonra yukarı kata çıkıp diğerlerine yerlerini gösterdi. Bende oturup kaldım koltuğumda. Bu duruma düşecek kadar nasıl bir kötüluk yaptımda karma bana ceza veriyor ki? Tamam pijamalardan vazgeçtim belki ama çarşaf yastık falan verseydi.

Yaslandığım kolumun üzerine yeni yeni sızmışken üzerime atılan şeylerle yerimden sıçrayıp uyandım. "Sabah bunları da sen yıkayacaksın."dedi Joe üzerimdeki çarşafları ve pijamaları göstererek. Iyilik yaparsa kesinlikle karşılığını almadan gitmiyor. Verdiği pijamaları banyoda giyinip geldim. Çarşafları koltuğun üzerine serip yemek masasına baktım. Bilgisayarını açmış sürekli bir şeylere bakıyordu.

"Işıkları kapatmadan uyuyamam."dedim ona doğru. "Kapat o zaman."dedi bana bakmadan. "Ukala. Bende kalkıp sana danışıyorum."dedim kendi kendime.

Işıkları kapatıp yerime yattığımda uyumadan Joe yine konuştu. "James'i daha önceden tanıyor muydun?"deyince düşündüm biraz. "Aile dostumuzu. Bugün bir kadınla olan konuşmasını dinledik."dediğinde hatırladım. "Daha önce bir kaç kez görmüşlüğüm olmuştu."dedim.

Oluşan sessizlikle tekrar uyumaya çalıştım. "Sen o kadının kızı mısın?"diyerek tekrar bozdu sessizliği. "Hayır değilim."dedim uykusuzluğun verdiği huysuzlukla. O da ses çıkarmadı zaten. Tam uykuya dalacağım zaman yine konuştu. "O kadını tanıyorsun." "Amacın beni uyutmayıp okulda tekrar bayılmamı sağlamaksa emin adımlarla yürüyorsun amacında."dedim üzerimdeki örtüyü atıp.

Oturduğu sandalyede bana döndü. "Son bir şey daha var. Ondan sonra uyuyabilirsin."dediğinde sorması için ona döndüm. "Bugün duyduklarını ve konuştuklarımızı kimseye söylemeyeceksin." "Sende bunun sonunda belleğimi bana vereceksin artık."dedim kurnazlıkla. Uykuluyken aklım çok çalışmazdı ama şuna bak! Bir süre bana baktıktan sonra konuştu.

"Uyuyabilirsin."

Merhabalar :) nasıldı bu bölüm? Yorum yapın olur muuu? Bakın daha elimde görmediğiniz bir çok hazır bölüm var. Bir çok! Çok! Siz yorum yaptıkça bende erkenden yayımlarım. Bunu unutmayın lütfen :)

Bölüm sorumuza geçelim arkadaşlar. Sizce Joe cidden Demi'yi neden koltukta yatırdı? Ve size ilk defa seçenek sunuyorum.
A) Demi'ye gıcık oluyor
B) Ev Joe'nun değil mi? Istediğini yapar. Kimse de karışamaz.
C) Vardır bir bildiği. Joe boşuna bir işe kalkışmaz.
D)?

D şıkkını siz dolduruyorsunuz :) görüşmek üzere canlarım :)

BELLEK|DemiLovato&JoeJonasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin