"I don't know anything."

3.6K 137 113
                                    

Londra, Saat 14.07
"Seninle gelmeyeceğim." Diye tısladım üstüne. Bu ilk kavgamızdı. Ah, ne diyorum ben? Sevgili gibi konuşmaya başladım.

"Gelmezsen seni bulur. Tedavi olmadan geri mi döneceksin?" Elimle onu ittim. Dişlerini sıktığını görebiliyordum.

"Senin yüzünden ondan ayrıldım. Hayatımı geride bıraktım. Kalbini kırdım." Göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile.

"Senden nefret ediyorum Liam!" Hıçkırıklarımı durduramıyordum. Liam bana kötü bakışlar atıyordu.

"Bak, anlıyorum. Birisinden ayrı kalmanın ne demek olduğunu anlıyorum." Sinirle kafamı iki yana salladım.

"Hayır, Liam. Bilmiyorsun." Tek kaşını havaya kaldırdı. "Biriyle birlikte olduktan sonra onu ortada bırakmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun."

Gözlerimi sinirle kapattım. Aynı şekilde ağzımı da kapattım. Siktir! Ağzımdan kaçtı.

Gözlerimi açtığımda kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Gitmeden önce onunla mı seviştin?" Bir adım alıp derin bir nefes aldı. "Rahim kanseri olduğun halde onunla seviştin yani? Ve o da bir şey demedi mi?"

Sinirle yüzüne bir gülücük yerleştirdi. Ama sinirden olduğunu anlamak hiç te zor değildi.

"Peki, gelmezsen gelme. Tedavi olmazsın. Belki de ölen kişilerden olursun." Kahkaha attı. Ondan iğrenmek istiyorum. Ama nedense beni bir şey engelliyor.

"Hoşçakal Amber." Elindeki elbise çantasını bana fırlattı. Kapıya doğru yürümeye başladı.

Bu durumdan nefret ediyorum. Ondan da.

"Liam, dur!" Durmadı. Neden? "Liam." Durmamakta ısrar ediyordu.

"Liam dur dedim!" Durdu. Sırıtıyordu. Duyuyordum. Zaten vücudunun titremesi ile de bunu anlıyordum.

"Benimle gel prenses." Yüzümü buruşturdum.

Sizce de Liam'ın tavırları garipleşmedi mi? Evrim geçirdi bence. Kötü bir evrim. Ve Harry gibi oldu. Evet evet, kesinlikle.

***
>Yazar'ın Anlatımı<

Evi aramayı bitirdiler. Ama anlaşılan evi terk etmişlerdi. Bu Harry'nin bir kez daha yıkılması demekti.

"Birilerini bulabildiniz mi?" Hepsi aynı anda olumsuzca kafasını salladı.

"Giysiler yok. Kaçmışlar." Yukarıdan gelen merdiven sesi ile herkes gelen kişiye baktı.

"Bir şey buldum. Bir fotoğraf..." Fotoğrafı sözünü en çok dinledikleri kişiye verdi. O kişi, fotoğrafı incelemeye başladı.

"Bu Bay Malik'in arkadaşı Harry Styles." Başka biri bilgisini paylaşmak için hemen atıldı.

"Öyleyse şu an onun kuzenini arıyoruz." Adamlar umutsuca birbirlerine baktı.

"Bay Malik'i şimdi mi arayacağız? Uyanırsa bize kızabilir." Adam kafasını salladı. Olumluydu.

"Bize saat kaç olursa olsun aramamız gerektiğini söyledi. Dediğini yapacağım." Elini İphone 6 Plus'ına getirdi. Bay Maliğin numarasını aradı.

Birkaç saniye sonra Zayn Malik'in boğuk inleme sesi duyuldu. (Uykusu olduğu için insanların çıkardığı ses)

"Ne var? Buldunuz mu?" Bay Malik'e kötü sonuçlar söylemek istemiyordu. Ama elinden bir şey gelmemişti.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin