"Hayır, teyze. O iyi."
Camdan ona baktım.
Ben ciddi miyim?
Şu halinin neresi iyi?
Tanrım...
"Endişeleniyorum, Amber." İç çektim.
"Endişelenmene gerek yok, tanrıya şükür ki doktorlar kalbini tekrar eski ritmine soktu." Onu rahatlatmaya çalışıyordum. Ne yaparsam yapayım inat edip gelecekti. Bunu tahmin etmek hiç de zor değildi.
"Ben onun annesiyim, yanında olmam gerek."
Bu açıdan baktığımızda haklıydı.
"Sadece bana bir gece daha ver."
Harry'yi yalnız bırakmak istemiyorum. Tabiki de ben onun sahip olduğu her şey değilim. Onu seven bir sürü arkadaşı var. Yine de bensiz olma ihtimali kulağıma pek hoş gelmiyor.
"Bu gece yanında ikimiz kalalım."
Zorlamasam daha iyi. Hiç yoktan iyi.
"Olur." diye onayladım.
"Hoşçakal."
"Hoşçakal, teyze."
Telefonu kapattıktan sonra odaya geçtim.
Zayn, o sırada ince bir ceket giyiyordu.
"Zayn, nereye gidiyorsun? Teyzem gelene kadar beni yalnız bırakma."
Kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum.
"Sigara içip geleceğim."
Kafamı salladım.
"Gelirken atıştırmalık bir şeyler getirir misin?"
"Getiririm."
Sigarasını ceketinin cebine koydu. Bir şey demeden odadan çıktı.
Derin bir nefes bıraktım dışarıya.
Bu sefer duygusal bir konuşma yapmayacağım.
Çocuğu az daha öldürüyordum.
Doktorlar bununla pek ilgisi olmadığını söylese de ben onlara inanmasam iyi olacak gibi.
Hem onun canını yapmak yada onu üzmek istemiyorum. Onun hayatını elinden aldım. O benim yüzümden bu hâlde. Daha fazla şey yaparsam kendimi affetmem.
İçimde bir korku var. Sanki birazdan Liam gelecek ve...
"Selam."
Yüzümü sesin geldiği yere çevirdim.
Siktir...
Neden şu şom ağzımı açtım ki?
"Siktir git yoksa polis çağıracağım." dedim, ayağa kalkarak.
"Sadece görmeye geldim."
"Görmeye mi yoksa yarattığın başyapıta bakmaya mı geldin?" diyerek kollarımı göğsümde birleştirdim.
Ona bakınca şu düğün günündeki iğrenç an geliyordu aklıma.
Ondan nefret ediyorum.
Aynı zamanda da ondan iğreniyorum.
Sadece güldü.
"Hangi yüzle buraya geldin? Onu bu hâle sokan sensin sik beyinli!" Harry'ye sarıldım.
"Ş-Şu haline bak." Hıçkırmaya başladım.
Ona saldırmak istiyordum. Her tarafında yara izi bırakmak... Hatta Harry'ye ne yaptığını öğrenip aynısını ona yapmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...