Yaklaşık bir saat geçmişti. Harry hâlâ ameliyattan çıkmamıştı.
Ne sandım ki? Beş dakika içerisinde ameliyattan çıkmasını mı?
Bu zor bir operasyon. Uzun sürmesi çok normal, anormal değil.
Ameliyat odalarının çıkış kapısında -ameliyathane yazan kapı, adı her ne boksa- bir hareketlenme gördüğümde o soğuk hissi tekrar kalbimde hissettim. Sanki kalbimi buz tabakası ile kaplıyorlardı.
Tanıdığım çocuğu sedyede görünce bana doğru yaklaşmasını bekledim.
Ve onu gördüm.
"Tanrım, hayır!..." diyerek hıçkırmaya başladım. Elimi ağzıma getirmiştim. Göz yaşlarım artık kendiliğinden akıyordu.
Görünüşü o kadar kötüydü ki...
"N-Ne i-istedin on-ondan, Liam?"
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim. Liam onu öyle bir hâle getirmişti ki...
Liam'ın gerçek yüzünü görmüş oldum. Harry ona güvenmemekte haklıydı.
Onunla Londra'da geçirdiğim günlere lanet olsun.
"Zayn..." diye mırıldandım. Zayn bana bakmıştı.
"B-Biliyorum, Amber..." Bana sarıldı "Biliyorum."
"B-Bu gece onunla nasıl kalacağım? Onu her gördükçe öleceğim."
"Bu gece benim de kalmamı ister misin?" Kafamı salladım. "İsterim."
Yine de tanrıya şükretmem gerekirdi. Harry ameliyatta ölebilirdi fakat ameliyat iyi geçmişti.
Ben de ne olduğunu bilmiyorum ama sonuçta yanımızda. Ameliyat süreci umrumda değil.
Doktorun yanımıza geldiğini görünce yanına toplandık.
"Oğlumun durumunu öğrenebilir miyim?" dedi, Anne Cox.
"Ameliyatta çok zor durumlar ile karşı karşıya kaldık. Bir an kalbi durdu." Hıçkırmaya başladım. Ne diyordu? Harry ölümden mi dönmüştü?
"Şimdi ise uyanmasını beklememiz gerek. Bu bazen günler, bazen aylar ve bazen yıllar sürüyor. Bazen hiç uyanmıyor. Tanrıya dua edelim ki uyansın." Elimi başıma getirdim.
Ya uyanmazsa?
Ya bir daha asla yanımda Harry olmazsa?
Ne yaparım ben?
Ölürüm heralde.
Kendimi öldürürüm.
Bunca zamandır çok şey yaşadım. Kanser olunca ölmek istedim ama Harry vardı. Onun için hayatta kaldım.
Şimdi kimin için kalırım?
Cevap çok basit; kimse için...
Sadece intihar ederim.
***
Harry'nin yüzünü incelemeye başladım.
Tanrım, bu hâlde olmasına rağmen çok güzel. Benden güzel.
Bir erkek nasıl böyle olur ki?
Bir insan nasıl böyle kusursuz olur?
Bunun cevabı kesinlikle Harry.
Bunun cevabı Harry'de saklı.
"Sevgilim..." diye mırıldanıp elini öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...