"Briana! Bu ne hâl?!"
Hızla yanına koştum. Minik bedeni yerdeydi. Gözlerini zor açıyordu. Terlediği için sarı saçları alnına yapışmıştı.
"Siktir, Briana!..." Kendinde değildi.
"Briana kim?" dedi, kahkaha atarken.
"Sen... Sen iyi değilsin." Etrafıma umutsuzca bakmaya başladım. Bu umutsuzlukta tabiki de bir umut yoktu. Sadece her yer karanlıktı.
"Neden bunu yaptın?" Sesim titriyordu. Harry ile araları düzelmişken bir daha bunun olmasını istemiyordum.
"Sanane?" Kahkaha atınca içimdeki korku daha çok büyümüştü nedensizce.
"Bir bahane bulmam gerekiyor." Elimi alnıma koydum.
Bir bahane...
Harry görmesin diye...
Küçük bir bahane...
- 12 Saat Önce-
>Amber'ın Anlatımı<
Yastığı yere attım.
Tanrım, olmuyor. Ne yaparsam yapayım aklımdan çıkmıyor.
Hiçbir şey çıkmıyor.
Teşekür ederim yüce tanrım! Neden bir şeyi unutmak isteyince unutmam da istemeyince ertesi gün unuturum?
"Bu yaptıklarını ödeyeceksin Liam." diye fısıldadım, umutsuzca.
Ne yaparsam yapayım hiçbir şey rahatlatmıyordu. Harry'e bir yanlış yapmış gibi hissediyordum.
İki elimi de alnıma getirerek düşünmeye başladım.
Ne yaparsam Liam'ın hayatı kararırdı?
Oflayarak bundan da vazgeçtim. Harry beni değiştirdi. Onunla takıla takıla şu "bad girl" havalarına girmeye başladım.
Bu yataktan kalkmam gerekiyor. Geceden sabahlara kadar buradayım. Daha fazla kalamam.
Kapının açılma sesi ile biraz da olsa refleks olarak yerimden sıçradım.
Kapıya doğru baktığımda kıvırcık saçlar ve yeşil gözler gördüğüm ilk şeydi.
Harry...
"Selam." Elindekine baktım. "Sana kahvaltı getirdim."
Yanıma oturup, tepsiyi üstüme koydu.
"Ondan sonra da şu ilacı içersin, kasıkların için." İlaca baktım.
İlaç.
Liam...
Tanrım, neden her şey o sahneleri hatırlatmak için var gibi davranıyor?
Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.
"Ssh, sakın!" Burnumu öptü. "Sakın bunu yapayım deme."
"B-Ben..." Tepsiye baktım. "Bir şey yemek istemiyorum." O da gözünü tepside gezdirdi.
"Sence bu yiyip yemeyeceğini belirliyor mu?" Yani, size onun dilinden anlatırsam "sana isteyip istemediğini sormadım" diyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...