"I want you, but what are we?"

3.1K 127 41
                                    

> Amber'ın Anlatımı <
Kitabımı sinirle yere bıraktım. İki saattir kitap okuyordum. Daha doğrusu okumaya çalışıyordum. Harry ile yaşadığım o aptal sahne aklımdan çıkmıyordu. Ne demek istediğini bilmiyordum. Üstelik söyleyecekken vazgeçmişti. Bu beni daha da delirtiyor, düşüncelerimi durdurmama engel oluyordu.

"Siktir." Diye inledim. Sebebini bilmiyordum. Tahrik olmuştum. Ama nedeni yoktu. Belki de vardı. Belki de Harry'i düşünmek beni tahrik ediyordu.

Harry, Harry,Harry,Harry... Sürekli onu düşünüyorum. Aşk böyle mi? Ben aşık mıyım? Yoksa bu sevgi mi?

Tanrım, ne günahım vardı da Harry gibi birisine vuruldum , hatta ona vuruldum?

Sikeyim ben.

"Amber..." Sese doğru kafamı çevirdim.

"Senin burada ne işin var?" Kaba bir davranıştı ama umrumda değildi.

"Seninle bir şey konuşacağım." Dedi Liam, yatağımın yanına oturarak.

"Harry sana bir şey dedi mi?" Dedim, onu duymamazlıktan gelerek. Nefesini sabırsız bir şekilde dışarı bıraktı.

"Evet, umursamadan geldim." Tek kaşımı havaya kaldırdım. Harry buraya gelmesine nasıl izin vermişti?

"Şimdi, ne konuşacaksın?" Kolunu göğsümde çapraz olarak birleştirdim.

"Bunu sana aylardır söylemek istedim ama bu konuda fazla vahşice davranıyordum." Devamını getirmesini söylemem gerekti. Yoksa bu konuşma uzayacaktı.

"Direkt ne demek istediğini söyle." Kafasını aşağı yukarı salladı. Bu sefer nefesini vermek yerine derince aldı

"Benimle çıkar mısın?"

Sorduğu soru karşısında donup kaldım. Az önce bana teklif mi etmişti? Etmiş miydi? Beynimde yankılanıyordu son cümlesi.

Bana çıkma teklifi etti.

Bana etti.

Bana...

"B-Bir dakika." Elimi yüzüme koydum. Ne yapmam gerekiyor? Liam bana çıkma teklifi etti.

"Bunu söylemek için kaç aydır bekliyorum." Eliyle elimi tuttu. Geri çektim.

"B-Ben..." Bana baskı yapıyor gibiydi ve ben bu tür şeylerden nefret ediyordum.

"Tamam çok saçma. Ama ben senden hoşlanıyorum." Kafamı iki yana salladım. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Harry... ben onu seviyordum.

"L-Liam..." Derin bir nefes aldım. Merakla bekliyordu.

"Buraya bunu sormak için gelmen saçma." Dedim, gözlerinin içine bakmadan. Bakamıyordum.

"Umrumda değil. Sadece cevap bekliyorum." İçimden 'çok beklersin' diye söylendim.

"S-Sanırım düşüneceğim." Kafasını salladı onaylayarak.

"Bekleyeceğim, her ne kadar zaman alırsa." Yüzümü buruşturdum o kapıya doğru giderken. Aşık olmuş ve onu kaybetmiş gibi konuşuyordu.

"Gidiyor musun?" Arkasını döndü. "Evet, Hoşçakal."

Bunu sormak için o kadar mesafeyi aşıp gelmişti ve şimdi gidiyordu. Üstelik sadece bir dakika beraber konuşmuştuk. Yeterince saçmaydı.

"Peki, görüşürüz." Kapıyı kapattı ve odadan çıktı. Düşünmeye başladım.

İlk tanıştığımız zamanlar ben ondan hoşlanıyordum. Sonra bana bir yakınlık gösterdi. Ama ben bu sefer Harry'i -sanırım- seviyordum. Ve yine bu sefer, o beni seviyordu.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin