Yere düşünce bir çığlık attım.
"H-Harry, dur lütfen. D-Dinle beni." Hıçkırıklarımı durduramıyordum. Sanki bir hıçkırık makinesiydim.
"Bir tane daha..." Tekrar karnıma aldığım darbe ile ayni çığlığı attım. Çığlık atmaktan boğazım çok ağrıyordu.
"Sikeyim dinle beni orospu çocuğu!!" Tekrar aynı darbeyi aldım.
"Benimle düzgün konuş." Tam bir kere daha tekme atacakken yerde sürünerek kaçmaya çalıştım. Saçımdan tuttu ve beni ayağa kaldırdı.
"Dinliyorum, anlat bakalım yalanını." Hıçkırdım. Saçımı serbest bıraktı.
İlk başta derin nefesler aldım.
"B-Buz dolabını açtım. Kapatınca o karşımdaydı. S-Sonra--" beni itti.
"Sende onun dudaklarını öptün." Kafamı iki yana salladım.
"Hayır, kendisi benden intikam almak için zorla öptü." Tek kaşını kaldırdı.
Karnımın ağrısı o kadar çoktu ki yere düştüm.
"Bu neyin intikamı? Ayrıca hiç de istemiyor gibi durmuyordun." Ayağına sarıldım. Ama itti.
"Onu kullandığım için bunu yaptı. T-Tırnağını boynuma geçirdi. Ağzım açılınca dilini fırsat bilerek içeriye soktu. Y-Yani--" saçımdan tekrar tutup ayağa kaldırdı.
"Sus, sana inanmıyorum. Hikaye uydurmakta üstüne yok." Hıçkırdım.
"Ben seni seviyorum Harry. Bunu yapacak olsaydım çoktan yapardım." Biraz daha yaklaştım,ona sarıldım.
"Beni seviyorsun. Bana inanıyorsun. Hissediyorum Harry. Lütfen gurur yapma. Tanrı şahidim olsun ki benim bir suçum yok." Beni itti.
"Sarılma bana. Defol." Kabul etmedim.
"Sen doğruma inanana kadar şurdan şuraya gitmem." Eline baktığımda yumruk yapmıştı.
"O doğrular senin doğruların. Ama doğru değiller. Sen sürtüklük yaptın." Kalbimin parçalara ayrıldığını hissettim.
"Sana yemin ederim benim suçum yok. Anla şunu." Kapıyı işaret etti.
"Kendi iyiliğin için git. Yoksa sana çok kötü şeyler yapacağım. Sabahtandır yapacağım şeyleri düşünüyorum." Kapıyı açtı. "Siktir git yoksa sana zarar vereceğim. Bunu istemiyorum." Hıçkırarak koşmaya başladım. Merdivenlerden rasgele çıkıyordum.
Yediğim tekmeler yüzünden karnım çok fena ağrıyordu ama umrumda değildi.
Umrumda olan kalbimin acısıydı.
Bana inanmamıştı.
Odama girdim. Kapıyı kilitleyerek hemen yatağıma fırladım.
Bana inanmadığına hâlâ inanamıyorum. İnanmak istemiyorum.
Böyle bir şeyi nasıl düşündü?
Tamam, ben de olsam öyle düşünebilirdim onun için. Ama ben bugüne kadar onun yaptığı ağır şeyleri yapmadım.
Pekâlâ, Liam'ı sevdiğimi söyleyerek onunla Harry'nin gözünün önünde öpüşmek hariç. O zamanlar Liam'dan hoşlanıyordum. Şimdi ise sadece yakışıklı. Ayrıca ne olduğunu çözemiyorum. Harry'e benziyor. Ona bu kadar benzemeleri kardeş gibi olmaları gerekmez mi?
Yere tükürdüm. Tükürüğü hâlâ ağzımda. Ayrıca dilini, dudaklarını benimkilerde hissediyorum.
Bu çok iğrenç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...