Kuş sesleri...
Havuz sesi...
Gözlerime erişen ışıklar...
Gözümü açıp etrafa baktım. Sabah olmuştu.
İkinci hedefim her zamanki gibi Harry olmuştu. Battaniyeyi üzerinden ittim. Uyurken çok masum görünse de onu uyandırmalıyım.
"Harry..." Elimle onu dürttüm. Uyanmadı.
"Harry?..." Uyandığına dair sesler çıkardı.
"Harry dedim!" Tek yaptığı sırtını dönmekti.
"Mm?" Sıkıntılı sesler çıkardım.
"Kalk ve düzgün cevap ver." Yavaş yavaş kalktı. Gözlerini ovdu. Elini iki yana açarak esnedi.
Bu çoğu kişinin yaptığı şeydir zaten.
"Ne istiyorsun? Neden bu saatte beni uyandırdın?" Etrafı gösterdi. "
"Daha güneş bile yeni doğuyor."
"Anne Cox uyanmadan birimizin eve gitmesi gerek. Böyle görse ne düşünür bir aklına getir." Kendini hızla yere attı.
"Sen git o zaman." Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyordum. Bir yıl içerisinde o kadar çok gözlerimi devirdim ki en sonunda gözlerim yerinden fırlayacak. Ayrıca göz devirme rekorunu felan kurmuş olmalıyım. Ama bana bir grammy ödülü getiren bile yok. Sonuçta göz devirerek yaşamak o kadar da kolay değil.
"Of Harry, neden ben?" Gözlerini araladı.
"Çünkü öyle. Şimdi dediğimi yap." Sıkıntı ile kalktım.
"Anne Cox beni görürse ne diyeyim?" Sabrı taşmış bir şekilde nefes bıraktı dışarıya.
"Bu saatte kalktığını düşünmüyorum." Anahtarı bana attı. Refleks olarak tutmaya çalıştım ama yere düştü. Bu da bir daha eğilip almamı sağlamış, işimi zorlaştırmıştı.
Evin kapısına doğru yürüdüm. Geldiğimde derin bir nefes aldım.
Hızla kapıyı açtım. Aynı hızla da kapıyı kapattım.
Koşarak merdivenlerden çıktım. Odama gelince sevinçle derin bir nefes daha alarak kapıyı kapattım.
İşte geldik. Bak, sandığından da kolay.
Balkonun kapısını açıp dışarı çıktım. Harry yüzüyordu.
Bu çocuk ne zaman yanına yüzmek için bir şeyler getirdi?
Ayrıca ne zaman yüzmeye başladı? Az önce gözlerini kapatmış uyumak istiyordu. Bu enerji bir anda ona nasıl geldi anlayamadım.
Belki de şortu ile yüzüyordur. Sonuçta erkekler bizim gibi mayo veya bikini giymek zorunda değil.
Kesinlikle feminist olacağım.
Harry olmasa belki olurdum. Ama onu görünce olasıl gelmiyor.
Tamam, o yakışıklı.
Tamam, bir şey demeyin.
Konu kapansın.
Havuzda yüzüşünü izlemeye devam ettim. Daha sonra havuzdan çıktı.
Neden böyle saçma bir şey yapma gereği duydu anlamıyorum.
Beş dakikalığına yüzmek çok saçma.
Gelince soracağım.
Telefonumun çalması ile irkildim. Telefonuma doğru ilerledim.
Ceylin mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...
