"Film nasıldı?" Kendimi arabanın kapısından içeri attım. Midem bulanıyordu.
Onlar da içeri girdi. Sanırım arabayı Liam kullanacaktı.
Tüm olanlardan sonra Liam, Harry ve benim sinemaya gelmemiz dünyadaki en saçma şey olmalı.
Ki, öyle.
"İğrençti, midem bulanıyor." Somurtarak elimi karnıma götürdüm. Sanırım kusacağım.
O sahneler...
Tanrım...
"Bir filmin sana böyle bir etkisi olacağını düşünmüyordum." Harry'nin sert tonu sinirlerimi bozmama neden olmuştu.
Hayır, anlamıyorum. Ona ne ki?
"Sen ciddi misin? O sahneler... siz dayandınız ama ben dayanamam." Bakışlarımı dışarı çevirdim. "Hangi akılla beni cinsel bir filme getirdiniz ki?"
"Biz sana ne istediğini sorduk. Sen kararı bize bıraktın." Sabrımın son damlaları taşıyordu.
Sözde anlaşmıştık. Şu 'seks' içeren günlerden olamayacaktı.
Peki, Harry'i anlarım. Ama Liam'a ne oldu? O nasıl yaptı bunu?
Ayrıca neden sessizce arabayı sürüyor?
Kafamda binlerce soru...
"Ben size fark etmez dedim. Beni 'cinsel' bir filme götürün demedim." Liam'a bir bakış attığımda konuya dahil olmak istemiyormuş gibi araba sürüyordu. Sadece araba sürüyordu...
"O kadar da kötü değildi. Ayrıca bu film her yerden ses getirdi." Sırıtmaya başladığında sabrım gerçekten de taşmıştı ama Harry'e bağıramam. Yani, bu pek de iyi bir fikir değil.
"Çünkü insanlar eskisi gibi değil. Daha o gün küçük yaşta bir çocuk mastürbasyon yapıyordu." Liam kaşlarını çattı.
"Mastürbasyon yapan bir çocuğu mu izledin?" Kısa bir zaman sonra herkes kahkaha atmaya başlayınca kaçıncı kez rezil olduğumu sayma noktasına gelmiştim.
"Hayır, öyle değil...." Boşuna çabalıyordum. Bir kere sikik bir kelime kaçtı ağzımdan.
Zaten Harry'i kendimi öldürsem de ikna edemem.
"Yoksa çocuk pornosu felan mı izliyorsun?" Sinirle bir çığlık attım.
"Hayır, Londra'da balkonda bir çocuk mastürbasyon yapıyordu. Sadece bu! Bunu gördüm! Bir anlıktı lanet olasıca!" Herkes susmuştu.
Bundan sonra insanlara daha çok bağırmalıyım.
"Peki, kızma." Ellerini yukarı kaldırdı. Ama yüzünde hâlâ inanmamış bir ifade vardı.
Umursamıyorum, sikimde değil.
Bu cümleyi çok seviyorum.
"Geldik." Tek kaşımı havaya kaldırarak etrafa baktım. Ne çabuk gelmiştik?
Arabadan indim.
Onlar da inmişti. Beraber eve doğru yürüdük. Evin kapısında Harry ile birbirimize bakıyorduk.
"Burada sen devreye giriyorsun Liam." Sahte gülümseme takındım. Liam elimi cebine koydu. Anahtarla kapıyı açtı.
İçeri girdik. Hava sıcak olduğu için ceket giymemiştik. Yani asmamıza gerek kalmamıştı.
Beraber odaya geçtik. Harry bir koltuğa oturmuştu. Başka bir yere oturacaktım ama kolumdan tuttu ve beni yanına düşürdü.
"Ne alırsınız?" Oturuşumu düzelttim. Bu koltuk eskiden daha rahattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...