"Burning bodies in the rainy weather"

2.5K 110 28
                                    

"Sen önden git, sonra ben gelirim." Ağzımla bazı sesler çıkararak kabul ettiğimi belli ettim.

Pek bir şey olmamıştı. Harry o kadar çok aşka gelmişti ki yarım saattir öpüşüyorduk.

Bu havada kesinlikle hasta olacaktık. En sevmediğim şey ise Mayıs ayında hasta olmaktı.

Böyle ayrı ayrı gitmemizin sebebi Anne Cox ve Briana'nın şüphelenmemesiydi. En son ben Harry'nin üstüne düşünce Anne Cox'a ne olduğunu hatırlayın.

Yada hatırlamayın. Çünkü hiç bir şey olmadı. Olayı abartan bendim.

Harry bile olayı benim kadar abartmamıştı.

Giderken en sonunda küfür ederek durdum.

Harry'den anahtarı almadan nereye gidiyorsun göt kafalı Amber?

Kendime olan sinirimle arka bahçeye geri döndüm.

Harry sigara içiyordu.

Yağmurda sigara içilir mi? Cahil olduğum için bilmiyorum.

"Yağmurlu havada neden sigara içiyorsun?" Bana sorgularca bir bakış attı.

"Bunu seviyorum." Nefesini yüzüme üfledi.

Ne zaman bu kadar yakın olduk biz?

"Üşüteceksin. İçeri git, sevgilim." Gözlerimi yüzünde şaşkınlıkla gezdirmeye başladım.

"Vay canına, bu çok tuhaftı. Yani, böyle bir kelime kullanman..." kıkırdadı.

"Hadi git. Hasta olma." Güldüm.

"Önce anahtarı ver şapşal." Burnuma bir öpücük kondurdu.

Korkmuştum. Ona şapşal dedim diye kalbimi kıracak yada başka bir şey yapacak diye ama hiç bir şey yapmadı.

Vay be.

"Al bakalım. Şimdi hızlıca odana git, üstünü değiştir. Geliyorum." Piç smile atınca ben de ilk defa sırıttım.

"Tamam Harry Styles." Hızla kapıya doğru koşmaya başladım.

Kapıyı anahtarla yavaşça açtım. Kimse yoktu. Kapıyı kapattım.

Kimse yoktu ama salondan televizyon sesleri geliyordu.

Kimseye görünmeden odama gitsem iyi olacak.

Hızlıca koşmaya başladım. Herkes büyük ihtimalle televizyona odaklanmıştır. Beni görmemiştir.

Merdivenlerden de hızla çıktım. Koşar adımlarla kapıma geldim.

Ama kendi odama girmedim, Harry''nin odasına girdim.

Kapıyı da kapatıp üstümü hemen çıkardım. Çok ıslanmamıştım çünkü Harry beni ağacın altına götürmüştü. Kendi benden daha çok ıslanmış olabilir.

Harry'nin dolabını açtım. Onu giysileri çok hoşuma gidiyor. Tarzını da beğeniyorum. Bazen giysilerini görünce 'keşke erkek olsam' demiyor da değilim.

Baskısız siyah bir tişört alıp üstüme geçirdim.

Pantolonumu da çıkardım ama tişört uzundu ve kalçamı kapatıyordu.

Bu yüzden de altıma bir şey giymedim. Oturup Harry'i beklemeye başladım.

Bir anda her şey değişmişti. Ama içimde hâlâ bir korku vardı. Neden bilmiyordum. Belki de sürekli mutlu olduğum zamanlarda başıma bir şey geldiği için bunu hissediyorumdur.

My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin