Bedenini taşımaya çalıştım. Kolunu omzuma doladım.
"Hadi, gidiyoruz." Bedenini taşıyamayınca çığlık attım.
"Siktir, siktir!..." Etrafıma bakmaya başladım. Bir taksi bulmam gerekiyordu.
Sanırım, param vardı. Sanırım...
Buraya doğru yaklaşan bir taksi gördüm.
Sonunda!...
Taksi bizi görüp durduğunda kutsandığımı felan düşünmüştüm.
Taksici camı açtı.
"Şey..." Bana tip tip bakmaya devam ediyordu.
"Nereye gideceksiniz?"
Sikeyim, ben kutsanmış felan değilim.
Adresi bilmiyorum.
"B-Ben bilmiyorum. Ama çok acelemiz var, kırmızı alarm!" Briana'yı gösterdim.
"Kuzenimin bir hastalığı var." Briana terleşmişti.
Açıkçası eğer adam onun uyuşturucu aldığını felan anlarsa umruma gelmez.
"Üzgünüm, adresi bilmiyorsanız size yardım edemem."
Aptal Amber! Bir yıldır neredeyse burada yaşıyorsun. Hâlâ nasıl adresi bilmezsin?
Of...
Styles'lar Los Angeles'ta tanınmış kişiler. Belki adam onları tanır, adreslerini felan bilir, değil mi?
"Harry Styles'ı tanıyor musunuz? Anne Cox'u tanıyor musunuz?" Telefonumu açıp Harry'nin fotoğrafını gösterdim.
"İşte, bu çocuk." Adam biraz süzdü.
"Yakışıklıymış." Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Şu halde böyle söylemesi... Çıldırmak üzereyim!
"Tanımıyorum, üzgünüm."
İşte şimdi bittim.
"İyi geceler bayan." Araba giderken durdurmaya çalıştım. Olmadı.
"A-Ama..."
Kalmıştık. Burada kalmıştık.
Biliyorum, Harry kızacak ama bence söylemen gerek. Bu durumda bir tek o sana yardım edebilir.
Kafamı iki yana sallayarak iç sesime konuşma fırsatı vermemeye çalıştım.
Böyle bir şey olmayacak. Yapmayacağım.
"Amber..." Briana sonunda konuşunca onu kucağımdan indirip yere oturttum.
"Efendim, prensesim?" Zar zor konuşmuştu.
"Liam'ı ara. Başka çare yok."
Sinirle gözlerimi büyülttüm.
Hayır!
Böyle bir şey olmayacak!
"Hayır, bu olmayacak!" Briana bana yalvaran gözlerle baktı.
"Lütfen, ölüyorum!"
Tanrım...
Bana ihtiyacı var.
Ama Liam...
Ben...
Onun bana yaptığı şey...
Onun bana yaptığı şeyden sonra onun yüzüne nasıl bakarım?
Şimdi bunu düşünmenin sırası değil. Briana zor durumda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...