>Amber'ın Anlatımı <
"S-Sen iyi misin?" Ayaklarımı da çözerken.
"İyiyim ama..." yüzünü karanlıkta göremiyordum.
"B-Ben hiç bir şey a-anlamıyorum." Kafamı iki yana salladım. Beynim işlevini yitirmişti.
"Seni neden kaçırdı?" Elini iki yana açtı.
"Ben de bilmiyorum. Kendisi zaten psikopat." Yanımdaki sandalyeye oturdu. Biraz da olsa küçük bir aydınlatma sayesinde onu görüyordum.
"Onu gerçekten seviyor musun? Yaşın çok küçük." İç çekti.
"Sevmiyorum. Ben kimseye aşık değilim." Bu demek oluyordu ki Harry'e de aşık değil. Tanrıya şükür.
"Harry adına özür dilerim. Hepsi benim suçum." Kafasını iki yana salladı.
"Bekaretimi zorla alıp beni hamile bırakması senin suçun değil."
Ben burada olsaydım Harry eskisi gibi olacaktı. Böylece bunlar yaşanmış olmayacaktı.
"Benim suçum. Burada olsaydım ona kesinlikle engel olurdum. Burada olmadığım için kendini kontrol edemiyordu."
Gözünden bir damla yaş aktı. Bunu görebiliyordum.
"Harry ile sizi ayırıyor gibi duruyorum ama amacım gerçekten bu değil. Sadece bana yardım etmesini istedim. O fazla abartınca..." göz yaşlarını sildim. Konuşmaya devam etti.
"...ben de çok mutlu oldum. Daha önce hiçbir erkek bana böyle yapmamıştı. Ama..." tek kaşımı kaldırdım.
"Ama ne?" Sessizce konuşmaya başladı.
"Sana bir sır versem tutar mısın?" Gülümsedim. Ama belki de beni göremiyordu. Aydınlatma pek de yeterli değildi.
"Tutarım." Kafasını aşağı yukarı salladı ve fısıldadı.
"Ben eş cinselim." Duyduğum şey ile ağzım açıkta kaldı. Ama görgüsüzlük yapmamak için kapattım.
"Bizim gibilere pek iyi bakmazlar. Sen de onlardan mısın?" Kafamı 'hayır' anlamında hareket ettirdim. Belki beni göremiyordu. O yüzden bunu dile döktüm.
"Hayır, benim gözümde herkes insan." Burada bir istisna vardı. Bana göre Harry insan değil.
"Harry'e aşık mısın?" Kıkırdadı. Bu soru da nereden çıkmıştı?
"B-Ben... sanırım evet, öyleyim." Yüzünü görebiliyordum. Umarım o da beni görüyordur.
Lanet olası aydınlatma...
"Bence o da seni seviyor." Elini kalbime getirdi.
"Eğer kalbinde 'aşk' için bir yeri varsa onunla konuş. Birbirinize işkence çektirmeyin."
Söylemesi kolay tabi. Harry gibi birine bunu yapmak oldukça zor. Hatta en zor. Hatta en zorun da zoru.
"Denerim." Kapının açılma sesi ile yerimizden sıçradık. Bir adam gelmişti. Lambayı yaktı.
Burada bir tane daha mı aydınlatma vardı? Pekâlâ.
Bize doğru yaklaştı. Bana bakış atıyordu. Çok korkunçtu.
"Senin ellerini o mu çözdü?" Sinirle Danielle'i gösterdi.
Korkmuştum.
"Cevap ver!" Kafamı hızla aşağı yukarı salladım.
"E-Evet,o çözdü. Sorun mu var?"
Kendime bayılıyorum. Kötü insanlara -Harry de dahil olmak üzere- kafa tutma yeteneğim harika. Birinin bunu keşfetmesi lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...