>Amber'ın Anlatımı <Gözlerimi açmaya çalıştım. Ama bir dakika. Neden açılmıyor?
Gayret gösterip biraz açmayı denedim. Sonunda açtığımda etrafa baktım. Burası neresiydi?
Biliyordum ki burası kesinlikle benim odam ya da Harry'nin odası değildi.
Yavaş yavaş kalkmaya çalıştım ama bir anda inleyerek eski konumuma geri dönebilmek oldu tek yapabildiğim.
Bu baş ağrısı da neyin nesi?
Ofladım ve etrafıma bakındım. Yanımda bir beden uyuyordu ama kim olduğunu bir türlü çıkaramıyordum.
Ayağa kalkmaya çalıştım. Biraz gayret ve inlemeyle başararak kalktım.
Etrafımda yürüyüp yatan bedene baktım.
Liam?
Liam?!
Liam!
Büyük bir çığlık attım. Sayemde korkarak kalkmıştı.
"Neler oluyor?" Ayağa kalktı. İlk başka biraz sendelemişti.
"Asıl neler neler oluyor?" Elimle yatağı, onu ve beni gösterdim.
"A-Amber..." Bana doğru gelmeye çalıştı ama bir adım geri gittim.
"Uzak dur." Bir daha bir adım attı. Bu sefer elime geçen ilk şeyi attım. Kafasını koruyamamıştı. Alnı çizildi. İnledi.
"Sandığın gibi bir şey olmadı." Kafamı iki yana sallayarak elimi yüzüme koydum.
"Sana inanmak istiyorum." Bir adım daha attı.
"İnan o zaman. Seninle Londra'da kaldık. Bir şey oldu mu? İleri gittik mi?" Kafamı aşağı yukarı salladım. Teslim oldum.
"Peki dün gece ne oldu?" Gözlerini yere dikti. Bana bakmasını istiyordum.
"Uykun geldi. Ben de seni yanıma yatırdım. Onun dışında bir şey olmadı."
Ona güvenmek istiyordum. Yalan atıp atmadığını bilmiyordum ama sanırım güvenecektim. Başka şansım yoktu.
"Eve gitmek istiyorum. Beni bırakır mısın?" Elini iki yana açtı.
"Tabiki de bırakırım." Onayladım. Zaten üstüm hazırdı.
Aslında Harry olayı yüzünden şoktan çıkamamıştım. Gitmek istemiyordum. Ama aynı zamanda da istiyordum.
"Kahvaltı yapmayacak mısın?" Onaylamadım bunu. Bu fikir bana göre değildi.
"Tamam, çıkalım." Kapıyı açtım. Çıktıktan sonra da kapattık.
***
"Bu akşam seni yemeğe çıkaracağım." Şaşkınlıkla yüzüne baktım.
"Bu akşam mı?" Kafasını salladı.
"Evet, bu akşam. Tabi istersen?" Gözlerimi 'olur' anlamında kapatıp açtım.
"İçeri gelsene. Bizimle kahvaltı yap." Alt dudağını ısırdı. Evde gözünü gezdirdi.
"Olur, ama Harry bilse sorun olur mu?" İlk başta ne dediğini anlayamasam da sonradan anlamıştım.
"Biliyor, söyledim." Şaşırmış bir tepki gösterdi ama bu çok uzun sürmemişti.
"O zaman gelebilirim." Kıkırdadım. "Anne Cox güzel yemekler hazırlamıştır." O da kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Bad Cousin (MPC2) |Harry Styles Fanfic|
Fanfiction"Hiç degişmemişsin." Dedi, elini yanağımda gezidirken. Artık bana dokunmasını özlediğimi fark etmiştim. Dokunuşları her zamanki gibi tutkuluydu. "Sen de değişmemişsin Harold." Alaylı bir gülümseme bıraktı yüzüne. Ve fısıldadı kulağıma; "Çok değişti...