KISA BİR GİRİŞ

40.9K 1.1K 250
                                    

Daha önce yazıp sildiğim, şimdi tekrar ele aldığım bir kurgu. Bölümleri elimde zaten düzenleyip birkaç değişiklik yapıp yayınlıyorum.

Başta sıkıcı gelse de kafamda ki kurgu dehşet aslında! Bence okumaya devam edin. ^-^

Oy ve yorum istiyoruumm. İyi okumalar. :')

BÖLÜM - 1

Elimde ki peçeteye sertçe hönkürüp oda da volta atan Derin'e baktım. Görünüşe bakılırsa oldukça sinirliydi. Ellerini birbirine vuruyor arada saçlarına atarak sinirle homurdanıyordu.

"O kızı ne diye aramıza aldık ki sanki! Resmen arkandan iş çevirdi orospu!" Yüzümü buruşturarak rahatsızlığımı belli ettim. Küfürden hoşlanmıyordum, hoşlanmayı bırak tahammülüm dahi yoktu.

"Bakma bana öyle Simay! O kız söylediğim her şeyi hak ediyor. Resmen bize ihanet etti yahu!" dedi öfkeyle. Onu sakinleştirmezsem bu sinirle Heves'i öldürebilirdi. Buna emindim.

"Ne yapabiliriz ki?" diye mırıldandım boş bir sesle. Hayatınızın dönüm noktası diye bir anket yapılsaydı benim ismimin altına bugünün tarihi atılırdı kesinlikle.

En yakın arkadaşlarımdan biri olan Heves'i, erkek arkadaşım Berk ile beni aldatırken basmıştım. Ah! Ne dram ama kesinlikle acınacak haldeydim. Onları bastıktan sonra topuklarımı popoma vura vura depar atmasaydım, üstüne üstlük ağlıyor olmasaydım belki daha az ezik görünürdüm.

Bu neyi değiştirirdi ki? Simay Atlar dost kazığı yemişti bi' kere!

Elimde top haline gelen peçeteyi, diğer peçete  yığınına atıp yatakta geriye doğru uzandım. Hiçbir şeyi umursamayıp, kendi hâlinde yaşayan bir kız olmak istiyordum. Hatta kaybolup gitmeyi, yok olup, sonsuzluğa gömülmeyi diliyordum.

Ama kalbimde ki acı büyüktü. Kendimi kandırılmış ve aptal yerine koyulmuş gibi hissediyordum. Hoş, zaten durum bu değil miydi? Nedense Berk'ten ziyade Heves'in yaptığı daha çok kalbime dokunuyordu. Onu seviyordum, birlikte gülüp eğlenir, alışverişe çıkardık.. ama şimdi?

Beynim, sabah gördüğüm o iğrenç görüntüleri kafamda sergiye sunarken yüzümü buruşturdum.

Sanırım şu an ihtiyacım olan tek şey uyumaktı. Yaz sıcağında olduğumuz için ince örtüyü üzerime çekip rahat bir pozisyon alıp gözlerimi kapattım. "Ben uyuyorum Derin. Daha sonra görüşürüz," diye mırıldandım. Bir şeyler söylediğini duydum fakat, ağlamaktan şişmiş olan gözlerim zonklarken onu anlamam pek mümkün olmamıştı.

Uyuyup uyanmamayı dilerken bilincimi karanlığa teslim ettim.

*-*-*-*-*-*-*

"Aslına bakarsan aç falan değilim, aslına bakarsan uykum da geliyor. Aslına bakarsan... Ya da aslına felan bakma beni rahat bıraksan da olur Ayşe Sultan," diye mırıldandım uykulu bir sesle. Kendimi aylardır uyumamış gibi hissediyordum.

"Ama kuzum annenler seni bekliyor." On yedi yaşına gelmiş olmam Ayşe Teyze için pek bir şey ifade etmiyordu, anlaşılan. Hoş bundan rahatsız olduğumuda söyleyemem.

"Pekâlâ geliyorum," deyip örtüyü üstümden attıktan sonra banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.  Annem kıyafetlerimle uyuduğumu görse... Tanrım, tahmin bile edemiyorum.

Merdivenleri inip annemlerin yanına gidip masaya oturdum. Ruh gibi göründüğüme emindim. Sürekli ağlayıp üzerine uyuduğum için fazla yorgun görünüyordum. Ki zaten öyleydim de. Bana yöneltilen birkaç soruyu kısaca cevaplayıp yemeğe başladım.

Aptal KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin