Aptal Kız

-Bölüm 12- TEHDİT

"Cık cık cık. Kızlar bu yaptığınız çok ayıp."

Berfin'in alaycı sırıtışı içimde ki korku duygusunu daha da tetikliyordu. Benden nefret ettiği için bu durumu değerlendirip müdüre ispikliyebilirdi. Evet bunu yapardı.

Disipline gitmemem için bulaştığımız bu durum Berfin yüzünden daha kötü olacaktı. Kendimle birlikte Yudum'uda bu olaya bulaştırmıştım. Ceza alırsa, en çok buna üzülürdüm. Sonuçta benim yüzümden buradaydık.

Yudum'a baktığımda yüzünde ki rahatlamış ifadesiyle Berfin'e bakıyordu. Bakışları alaycı bir hal alırken ona doğru ilerledi.

"Bizi görmedin." dedi Yudum tehlikeli bir sesle.

"Hayır gördüm." dedi Berfin kollarını göğüsünde bağlarken.

"Seni öldürürüm." dedi Yudum tehditkâr bir sesle.

"Hemen sinirlenme Yudum. Siz benim için bir şey yapacaksınız, ben de sizi ispiklemeyeceğim." dedi sırıtarak.

"Ne istiyorsun?" diye sordu Yudum.

Berfin kısa bir an bana baktığında içimi yine bir korku sarmıştı. Kesin benim aleyhime işleyecek birşey isteyecekti.

"Furkan'la bir buluşma ayarlayacaksın." dedi dudakları alayla yukarı doğru kıvrılırken.

Al işte Berfin'den başka ne bekleyebilirdim ki?

İçimi kıskançlık duygusu kaplarken tepkisiz kalmıştım. Ne söyleyebilirdim ki? İtiraz edersem kendimle birlikte Yudum'un sicilinide yakardım.

"Okul çıkışı Barlar Sokağı'na gel. Biliyorsun değil mi?" diye sordu kaşlarını çatarak.

Bahsettiği yeri kesinlikle bilmiyordum. Ses tonu, sanki herkesin bildiği bir yermiş gibi çıkmıştı.

"Tabikide." dedi Berfin başını olumlu anlamda sallayarak. Berfin biliyordu ama ben bilmiyordum. İşte şimdi daha çok sinirlenmiştim.

Yudum Berfin'in kolunu tutup sıkmaya başlayınca acıyla inledi. "Bana bak kızım, buluşmayı ayarlayacağım ama eğer ağzından bu konu hakkında tek kelime duyarsam..."

"Duymayacaksın Yudum." dedi Berfin acıyla. Yudum Berfin'in kolunu bırakıp ilerlemeye başladı. Ben de arkasından ilerlerken Berfin koluma yapıştı.

"Kim bilir bu gece Furkan'la neler yapacağız?" dedi pis bir sırıtışla. Kolumu hızla çekip ilerlemeye devam ettim. Söyledikleri midemin bulanmasına yetmişti.

Yudum'a yetişip yanında yürümeye başladığımda elinde ki dilekçe kağıdını okuyordu.

"Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek. İki dakikalığına Berfin'in şartını unutabilirdim.

Omuz silkerek yürümeye devam etti. Sınıfın önüne geldiğimizde zarfı katlayıp cebine koydu. Salak herif birde zarfa koymuş!

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde yoklama yeni yeni alınıyordu. Sıralarımıza geçip oturduğumuzda Derin ve Güney bana şaşkınlıkla bakıyordu. Derin Yudum'un saçımı çekmesine şahit olmuştu. Güney ise sadece biliyordu fakat görmemişti.

Matematik dersinden nefret ettiğim için dersi dinlemek yerine kafamı masaya gömüp uyumaya çalışmıştım.

Zil çaldığında kafamı kaldırıp sınıfa baktım. Öğrenciler dışarı çıkarken bazıları sınıfta kalmıştı. Sanırım bizim konuşmamız gerekiyordu ama öncelikle sınıftakilerden kurtulmamız gerekiyordu.

"Hadi herkes dışarı!" diye bağırdı Doruk sınıftakilere. Oturan öğrenciler söylenerek sınıftan çıkarken Derin ve Güney hala duruyorlardı. Tabikide çıkmalarını istemiyordum.