-Bölüm 9 -OKUL

19.1K 625 123
                                    

Uykumun derinliklerine kadar ulaşan çalar saatin alarm sesi kulaklarımda çınlıyordu. Uykulu mırıltılar çıkararak elimi komidinin üzerinde gezdirdim. Elim saate ulaştığında yere düşme sesi geldi.

Küçük bir çığlık atarak yatakta doğruldum. Yere doğru eğilerek düşen saate baktım.

Daha 07:30'du. Homurdanarak tekrar yatağa uzandım. Hangi salak bu saate alarm ayarlamıştı ki?

Bugün okulların açıldığı zihnimde yankılanınca hemen yatakta doğrulup, koşar adımlarla, banyoya gidip duşa girdim.

Alarmı ben kurduğuma göre, ve az önce alarmı kuran kişiye salak dediğime göre, bu durumda ben salak oluyordum. Gözlerimi devirip duştan çıktım.

Saçlarımı kurutup dolaptan okul formamı alıp giyindim.

Saçlarımı da düzleştirdikten sonra aynadaki yansımama baktım. Şort-etek modelinde ki krem rengi eteğim, diz kapaklarımın bir karış üzerinde bitiyordu. Yüzümü buruşturdum. Bu kadar kısa olmak zorunda değildi.

Beyaz lacostemi düzeltip siyah spor ayakkabılarımı da giydim. Çanta gerekmediğini düşündüğüm için telefon ve kulaklıklarımı alıp aşağı indim.

Geç kaldığım için hızla kısa bir kahvaltı edip dışarı çıktım. Okul servisi geldiğinde binip kulaklıklarımı takarak müzik açtım.

Dün akşam Model'den Sen Ona Aşıksın şarkısını dinleyerek depresyona girmiştim.

Furkan dün gözlerimin içine bakıp bana Mila demişti. Bana Mila demişti! Tam o saniyede gözlerim yanmaya başlamıştı.

Duygularımdan emin değildim ama onu kıskanıyordum. Belki de ondan hoşlanıyorumdur. Emin değildim.

Fakat ona aşık olmak istemiyordum. Çünkü zerre beni umursamıyordu. Belki de onunla görüşmeyi kesebilirdim. Evet evet hislerim daha da ilerlemden onunla görüşmeyi kesmeliydim. Kalbim bu düşünceyi şiddetle reddetsede bunun doğru olduğunu biliyordum.

Artık Furkan Deniz yok.

Hayır var.

Beynim ikiye ayrılmış kendi önerilerini savunuyordu. İçimde ki sesleri susturup kendi sesimi dinledim.

Mantığımı seçerek ondan uzak durmaya karar verdim.

Biri kolumdan tutup sarsınca kulaklıklarımı çıkarıp yanımda oturan kıza baktım.

"Geldik." dedi, camdan dışarıyı işaret ederken.

Bakışlarımı cama çevirdiğimde okulun önündeydik. Başımı olumlu anlamda sallayıp kızın inmesini bekledim.

Okulun bahçe kapısının önünde durup 'Özel Atalar Koleji' in yazdığı tabelaya baktım.

Acaba bu yıl beni neler bekliyordu? İyi şeylerin beklemediği kesindi. Başımda Berfin ve Heves varken hiç ama hiç iyi şeyler olmayacaktı. Bu yıl bu okul nelere şahit olacaktı acaba?

Derin bir nefes alıp kapıdan içeri girdim. Al işte, iti an çomağı hazırla demişler.

"Naber sürtük?" diye sordu Berfin sırıtarak.

Aynı şekilde bende ona sırıtıp,

"Niye kendine soru soruyorsun? Yoksa şizofrene mi bağladın?" diye sordum sırıtmaya devam ederken.

Berfin'le Heves aynı anda kaşlarını çattı. Daha önce onların attığı hiç bir lafa cevap vermemiştim.

Bu benim laf sokabilme kabileyitimi değil, bu terbiyeli bir kız olduğumu gösterirdi.

Aptal KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin