-Bölüm 1- ÇARPIŞMA

33.5K 939 214
                                    

"Ya Derin neden AVM?" diye sordum kaşlarımı çatarak. Neler oluyordu bana? Resmen insan içine çıkmak istemiyordum yahu! Derin başını yana eğip masumca bakmaya başladı. "Aslında alışveriş yaparız diye düşünmüştüm." Tabii ya başka ne olabilirdiki?

"Hiç kusura bakma havamda değilim," dedim umursamazca.

"Ya yapma böyle bak sana bir süprizim var," dedi, yürümeye başladığımızda. Süpriz mi? Ne olabilirdi ki? Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

"Bakma öyle süpriz süprizdir söylenmez. Söylenirse süpriz olmaz," dediğinde ona cidden mi? der gibi baktım. Omuz silkip, "Alışverişi boşver bir şeyler içelim," diye teklif etti. Onu başımla onaylarken, küçük bir kafenin terasına geçip oturduk. Garson yanımıza geldiğinde Derin limonata, ben ise şeftali aromalı meyve suyu sipariş ettim.

"Nasılsın? Yani gerçekten nasılsın?" diye sordu buruk bir sesle.

Gülümsemeye çalışarak, "İyiyim," diye mırıldandım. Fakat gözlerime ulaşmayan, keyiften yoksun bir gülümsemeydi. Dün gece  ağlamayacağıma dair kendime söz vermiştim değil mi? Evet benim gibi duygusallıkta master yapmış bir insan bunu nasıl becerebilirdi bilmiyordum ama artık ağlamak istemiyordum... hem... dün gece? Ah! Evet annem birine teşekkür ediyordu. Bir ses vardı. Bizim evden kimseye ait olmayan. Sesi hatırlamıyordum ama... Bunları akşam annemlere soracağımı kafama not edip arkadaşıma döndüm.

Bana tedirgince bakıyordu ve rahatsızlığı bariz belli oluyordu. Bir anda yaşadığı duygu değişimine anlamak vermek istercesine ona baktım, gözleriyle omzumdan gerisini işaret etti. Bir şey anlamayarak omzumun üzerinden geriye döndüm. Heves'le Berfin'in bize doğru geldiğini görebiliyordum. Bu içimde bastırdığım, ağlamamak için verdiğim mücadeleyi, direnci kırıp geçiyordu. Oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım. Berfin bizim okuldandı, benden nefret ediyordu ve hiçbir zamanda sevmemişti. Ezeli düşmandık sanki. Güzel kızdı. Popülerdi de, onu tanımayan erkek yoktu okulda.

Fakat Heves'in Berfin'le ne işi vardı? Sonuçta Berifn benden nefret ediyordu ve Heves benim en yakın arkadaşımdı... Ah! Pardon bu, ihanetin keskin bıçağını sırtıma geçirmeyene kadardı. Artık Heves benim arkadaşım değildi, ve biliyordum ki aramız asla ve asla düzelmeyecekti. İçine düştüğüm, her geçen saniye acıdan kıvrandığım bu hisler beni öldürecekti.

Biraz daha yaklaştıklarında Heves'in iyi görünmediğini fark ettim. Dudağının kenarı patlamıştı ve başında da küçük bir yara bandı vardı. Gözünün önünü her ne kadar kapatıcıyla kapatmaya çalışsada daha da yaklaştığı için hafif mor olduğunu gördüm. Fakat yine de güzeldi. Ah! Eski sevgilimle birlikte olan eski en yakın arkadaşımı nasılda anlatıyordum.

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.  Heves dayak yemişti. Ama bu nasıl olurdu? Kim yapmış olabilirdi ki? Oturduğum yerden onu incelerken tam karşımda durdular. Heves sırıtarak konuştu.

"Ne o, eserini mi inceliyorsun?" Şaşkınlığım daha da arttı. Dayak yemişti, ve benim yaptırdığımı sanıyordu. Kafamı her iki yanımda hızla sallayıp savunmaya geçtim.

"Ha-hayır ben yapmadım," Karşımdaki insan her ne yaparsa yapsın ben ona bunu yapamazdım. Ben şiddete karşıydım ve işimi şiddetle halledecek bir kız değildim. Berfin o kötü kız kahkahasını atıp dudaklarını büzerek konuştu.

"Simay bebeğim sen aldatıldın mı?" Böyle bir durumu dalga konusu olarak kullanması tam da Berfin gibi bir kıza göreydi. Heves de sırıtmaya başladı ve yüzünde yoğun alay vardı. Onu artık tanıyamıyordum. Son birkaç gündür hayatımı cehenneme çevirmişti. İçimdeki ağlama isteğini bastırıp olanları izledim.

Aptal KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin