O

461 44 12
                                    


Dönüş yolunda benim kaçmamdan korkmamışlardı. Sanırım kaçmayacağımı anlamış olmalıydılar. Aslında ilk fırsatta bu garip insanlardan kaçmam gerektiğini biliyordum. Fakat zaten kalacak bir yerim yoktu ve sanırım polislerden de kaçmamda yardımcı olurlardı.

Eve vardığımızda dış cepheyi inceleme fırsatım oldu. Ev eskiydi ve basitçe iki katlıydı fakat ev devasa genişlikteydi. Bu da evde kalan bir sürü kişi anlamına geliyordu.

Hoodie kapıyı çalınca kapı yavaşça içeriden açıldı. Karşımda Offender'ı gördüğümde sinirlerim yine tepeme çıktı. ''Seni-'' diye başlamıştım ki Masky bir eliyle ağzımı kapatıp beni içeri sürüklemeye başladı.

Masky beni serbest bıraktığında Offender geniş koltuğa yayılmış yanındaki siyah-beyaz maskeli bir çocukla şarap içiyordu. Toby'nin yanına gidip ''Bunlar kim?'' diye sorduğumda ''Kagekao ve sevgilisi Sadie'' cevabını aldım. Kage'nin yanında oturan kıza baktığımda ilk defa normal görünen birisini gördüğümü sandım. Sarı saçları düz ve uzundu. Beyaz elbisesi odayı aydınlatacak kadar parlaktı.

Fakat kız kafasını bize bakmak için çevirdiğinde fark ettim ki kızın bir gözü maviydi, diğer gözünün olması gereken yerde dipsiz gibi görünen bir çukur vardı.

Masky Offender'a dönüp ''Neden buradasın?'' diye sordu. ''Slender herkesi eve topluyor ve nedenini söylemiyor.'' cevabını aldı. Sesi biraz çatlak çıkıyordu, şaraptan kaynaklandığını düşündüm.

Toby beni göstererek ''Bence onun yüzünden, herkesi onunla tanıştıracak olmalı.'' dediğinde herkes onu onayladı. Bir süre boyunca sıkıcı bir sessizlik odaya hakim oldu. ''Peki şimdi ne yapacağız?'' diye sordum dayanamayıp, canım çok sıkılmıştı.

Cevap veren Offender oldu. ''Benim odama gelebilirsin istersen.'' Bu sefer beni durduran olmamıştı. Elime geçen ilk şeyi ,garip bir şekilde bir oyun kumandasıydı, Offender'ın suratına fırlattım. Bu sırada Kage sanki ortada çok komik bir şey varmış gibi gülüyordu.

Offender kumandayı yakalayıp sehpaya geri koydu, ''Sinirlenmene bayılıyorum.'' Pes ederek dışarı çıkmaya karar verdim, herkes benimle aynı fikri paylaşıyor olmalıydı ki hiç kimse beni durdurmadı.

Kapıyı açıp dışarı çıkmaya çalıştım. Çalıştım çünkü kapıyı açtığım anda üstüme devasa kırmızı bir kütle düştü. Dünya birkaç saniye boyunca sadece kırmızı kürkten ibaretti ki Jeff'in sesini duydum. ''Smile! Kalk kızın üstünden!'' Smile sahibinin emrine uyup üstümden kalktığında rahat bir nefes aldım.

Tam ayağa kalkıp dışarı çıkacaktım ki Jeff kolumdan tutup içeriye bağırdı ''Millet bu kaçmaya çalışıyor!'' İçeridekilerden cevap gelmeyince açıklamaya giriştim. ''İçeride Offender var yani..'' cümlemi kesen Jeff'in kahkahasıydı.

''O adam nefes alan her şeye yürür. Görmezden gelmeye çalış tamam mı? Biraz süre geçince pes eder.'' Onaylayıp oturma odasına geri dönünce daha fazla kişinin geldiğini gördüm. Merdivenin altındaki kapının yanında kısa sarı saçlı ve siyah gözlü bir kız yanındaki bir çocukla konuşuyordu. Kızın gözleri gece gökyüzü gibiydi. Siyahın üzerinde yıldız gibi parlayan sayısız tanecik vardı.

Çocuğun siyah saçları ve bana tam anlamıyla Simon'ı hatırlatan bir şekilde mavi gözleri vardı. Alnında asılı duran beyaz maskenin üstüne kanla gülücük çizilmişti.

Odanın köşesindeki kitaplığın önünde Sally ve ona çok benzeyen bir kız kitap okuyordu. Sally'nin aksine kızın gözleri kırmızıydı. Herkes birbirleriyle ilgilenirken ben de sessizce köşedeki koltuğa geçip beklemeye başladım.

Aradan birkaç dakika geçmişti ki zihnimde çınlayan sesle kendime geldim. Kafamı kaldırır kaldırmaz O'nu görmek kanımın damarlarımda donmasını sağladı.

Safkan Canavar (CreepyPasta OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin