''Amber, yeni tanıştığın kızın adı ne demiştin?'' diye sordum. Bütün gün boyunca dün tanıştığı ve oldukça iyi anlaştığı kız hakkında konuşmuştu. ''Christina. Bugün altıncı söyleyişim ağabey.'' Amber anahtarı kilide yerleştrip döndürdüğünde merdivenden yukarı çıkan Molly'e takılmıştı gözüm. Yeni iki kişi gelmiş olmalıydı. Biraz topallayan kızla göz göze geldik. Bir gözü kırmızı ve diğer gözü yeşildi. Bakışlarındaki sertlik ve gülümsememesi bana yetimhaneye ilk geldiğim halimi hatırlattı. Yanındaki kız ise hem onun tıpatıp aynısıydı hem de tam zıttıydı. Görünüş olarak sadece diğer kızın kırmızı gözü farklıydı. Ama davranış olarak birbirlerinin tam zıtlarıydı. Ben ve Amber gibiydiler.
Amber ceketimin yakasından beni odaya sürükleyince kızlara bakmayı kestim. ''Neye bakıyordun öyle? Seni ilk defa birine öyle bakarken görüyorum.'' Diye sordu Amber, kollarını göğsünde kavuşturmuş kaşları çatık bana bakıyordu.
''Yeni gelenleri görmedin mi? Bak o kızla iyi anlaşacağınıza bahse girerim.'' Diyerek onu hala açık kapıdan dışarı ittirdim. Birkaç saniye boyunca kızları süzdükten sonra başını tekrar içeri uzatıp ''Kızın gözleri çift renkli. Vay canına!'' dedi. ''Ayrıca iki gözü de yeşil olan kızla anlaşabiliriz, evet ama diğeri benim için fazla soğuk. Onunla ancak senin gibi bir buz kütlesi anlaşabilir.'' Dedi gözlerimi işaret ederek.
''Yemekte yanlarına gitmek ister misin?'' diye sordum. Ardından her yeni birisiyle tanışıcağını anladığında gözlerinde parlamaya başlayan yıldızların kendini göstermesini keyifle izledim. Amber ''Yaşasın!'' diye bağırarak yerinde zıplamaya başlayınca onun hiçbir zaman büyümeyeceğini düşünmeyi başladım.
***
Uyumamıştım ve onun da uyumadığına bahse girerdim. Amber'ı uyandırmamak için sessizce odadan çıktım. Gölgeler ayaklarımın arasında kedi gibi dolanıyordu, artık onlara alışmıştım. Benim bir parçam gibilerdi. Kapıya yaklaştığımda artan hıçkırık sesleriyle düşüncemin doğru olduğunu kanıtlamış oldum. Gölgeler heyecanlanmış gibi daha hızlı hareket etmeye başladılar.
Kapıyı açıp kendimi taze ve serin gecenin kollarına bıraktığımda Claire, Ay'a bakarak Lilith'den yardım dileniyordu. Lilith yardım olarak beni göndermeyi seçmişti demek ki. Sessizce sırtını yasladığı koltuğa tünedim. ''Sende uyuyamadın ha?''
Sanırım az önce yanlışlıkla ödünü koparmıştım. Göz göze geldiğimizde donakalmıştı. Her göz göze geldiğimizde buz tutmuşa dönüyordu. Titrekçe başını sallayabildi sonunda.
''İlk gece uyuyamaman normal, seni burada bulmayı bekliyordum zaten. Merak etme, alışacaksın. Buradaki acı azalmaya başlayacak.'' Dedim kalbimin üstüne elimi koyarak. Yine yanı ritimle başını salladı. Aramızda asılı kalan birkaç saniyelik sessizlikten sonra yapacağını hiç tahmin etmediğim bir hamle yaptı.
''Kaza olduğunda kaç yaşındaydın?'' Beni gerçekten yakalamıştı. Gözlerimin sonuna kadar açılmasına engel olamadım. Ardından tekrar kontrolü geri kazanıp ifadesiz maskemi taktım.
''Ben yedi, Amber beş yaşındaydı. Annem ve babam işten geliyorlardı. Kuzenimin doğum günü için halamlara gidecektik. Mutlu bir gündü. Ama eve annem ve babam yerine halam geldi... İşte böyle oldu. Beş yıl boyunca halamlarda kaldık fakat sonra kuzenimin kanser olduğu ortaya çıktı. Onun tedavi masrafları yüzünden Amber'la bana bakamaz oldular. Sonuç olarak buradayız. Tadaa. '' Bir süre sonra bu olaydan sanki bir şakaymış gibi bahsetmeyi öğrenmiştim.
Soru sorma sırasının bana geldiğini anlayınca ona başına gelenleri anlatmasını istedim. Fakat zavallı kız ağlamak dışında bir şey yapamıyordu. Bu dünyada umursadığım tek kişi Amber'dı fakat Claire'de ilgimi çeken bir şey vardı. Ona değer veriyordum ama nedenini bilmiyordum.
''Şşşt, sakin ol. Hepsi geçmişte kaldı tamam mı? Sana yardım edeceğim, bunu birlikte atlatacağız.'' Dedim ona sarılırken. Onun acı çekmesi ruhumu kavuruyordu. Ne dediğimi anlamamış veya tekrar etmeme ihtiyacı varmış gibi sordu;
''Birlikte?''
Gözyaşlarının tutkal misali yüzüne yapıştırdığı saçlarını suratından ayırıp geriye tararken yeminimi yineledim;
''Birlikte.''
Bundan sonra ki bölüm Simon'ın ve kısmen Amber'ın (Yaptığı şakadan dolayı aşırı suçlu hissediyor.) son bölümü olacak ve herkesin bildiği üzere işlerin patlayacağı bölüm olacak. Ben çok heyecanlıyım! (Yazarken tek heyecan yapan ben miyim la?!) Bu gece yetiştirebilir miyim bilmiyorum ama yarın kesinlikle atarım. Herkese iyi okumalar! ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safkan Canavar (CreepyPasta OC)
FanfictionEtrafımı çeviren aynalara baktım. Önümde duran yansıma benim yerime kız kardeşime aitti. ''Hepsi senin suçun.'' Tüylerimi ürperten bir kahkaha yankılandı aynaların arasında. Kız kardeşim bir aynadan silinip diğerinde belirirken ona yetişebilmek için...