Babamın kitabında gördüğüm resimle birebir aynıydı. Odaya sığmak için başını hafiften eğmek zorunda kalmıştı. Bembeyaz yüzü ve simsiyah takım elbisesi ayrı bir tezat oluşturuyordu. ''Herkes buradaysa yemek odasına geçebiliriz.''
İçerideki insanlardan birkaçı Slender'ın sesini duyduğu anda ayağa fırladı ki bunlara Masky, Hoodie ve Toby de dahildi.
Diğerleri ise sadece ayağa kalkıp merdivenin altındaki kapıya doğru yürümekle yetindi. Ne yapacağımı bilmediğim için başımı eğik tutup kalabalığa ayak uydurdum. Fakat birisi kolumdan çekince kalabalığın arasından sıyrılmak zorunda kaldım. Masky kolumu bıraktığında sel gibi görünen kalabalığa göz gezdirdim. Benim gibi kalabalığa göre hareket eden dört kişi daha vardı.
Toby Clock'u kendine çekip öptü fakat Clock gözlerini devirip ''Sonra görüşürüz.'' gibi bir şeyler mırıldanıp kalabalığın neredeyse başını çeken Jeff'e yetişti.
Toby ve Hoodie hala kapının önünde duran Slender'ın yanına gitmişti bile. Açıkçası Slender'ın yanına pek gitmek istemiyordum. Beni korkutuyordu, cidden. Çizimi bile tüylerimi diken diken ederken şimdi kanlı canlı bir şekilde karşımdaydı.
Başka çarem olmadığından ve onu sinirlendirmek istemediğimden dolayı Masky'i akip ettim. Bu sırada Toby, Slender'a beni niye buraya getirdiğini açıklaması için dil döküyordu.
''Bunu size söyleyemem, ısrar etmenizi de istemiyorum. Görevinizi başarıyla tamamladınız.'' Sanırım bir şeyler daha söyleyecekti fakat sözünü kesip lafa atladım. Sanki bunu yapacağımı biliyormuş gibi başını bana çevirince irkilmeme engel olamadım. ''Peki sadece bana söylesen...iz?'' Son anda gereksiz bir saygı gösterme gereği duymuştum. Sanki saygılı olamasam onu kızdıracakmışım gibi gelmişti.
''Sende zamanı gelince öğreneceksin Claire fakat yaşadığın bunca olaydan sonra bir şoku daha kaldırabileceğinden emin değilim. Bunu öğrenmeden önce bana olan bağlılığını kanıtlaman gerekli. Şimdilik bilmen gereken tek şey senin eğitim alman gerektiği. Bir hafta sonra proxy işaretini alacaksın ve o gün sana geçmişin hakkında her şeyi söyleyeceğim. Diğerlerine söyleyip söylememek sana kalmış.''
Üçüne baktığımda sanki aralarında sessiz bir şekilde konuşuyorlarmış gibi olduklarını fark ettim. Bu üçünün ne kadardır bir arada çalıştıklarını bilmiyordum ama kendi aralarında gizli bir dil geliştirmişler gibiydi.
En sonunda Toby konuştu. ''Eh, senin kim olduğunu bir hafta sonra öğreniriz. Şimdilik aramıza hoş geldin.''
Uzun iki bölümün ardından yine kısa bir bölümle karşınızdayım. Sanırım artık her gün bölüm yayınlarım. Alışkanlık haline geldi herhalde :D Herkese iyi okumalar ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safkan Canavar (CreepyPasta OC)
FanfictionEtrafımı çeviren aynalara baktım. Önümde duran yansıma benim yerime kız kardeşime aitti. ''Hepsi senin suçun.'' Tüylerimi ürperten bir kahkaha yankılandı aynaların arasında. Kız kardeşim bir aynadan silinip diğerinde belirirken ona yetişebilmek için...