Jane

408 38 12
                                    


Bu ormanda ne kadar fazla olduklarını sorgulamaya başladığım açıklık alanlardan birine çıktığımızda önümüzde üstünde hedef tahtası olan üç ağaç vardı. Jeff elindeki bıçakları her seferinde tam on ikiden isabet ettirerek atıyor. Smile da bıçağı ağaçtan söküp tekrar Jeff'e getiriyordu. Smile bizi gördüğünde sanırım sadece Jeff'in anlayacağı bir hareketle ona haber verince Jeff bize döndü.

Bütün gece uyumamış gibi görünüyordu. ''Peki, tam olarak ne yapacağız?'' diye sorunca Jeff bana hayatında gördüğü en aptal insanmışım gibi baktı. ''Slender'ın bahsettiği ve her bahse girerim Clock'un da bahsettiği eğitimi hatırlıyor musun? İşte şuanda tam olarak onu yapıyoruz. Bu günün konusu bıçaklar. Clock ve benim uzmanlık alanımız.''

Tutuş, saldırı, savunma gibi dersleri birbiri ardına savuşturduğumda Jeff ve Clock oldukça etkilenmiş görünüyorlardı. Jeff'in bıçaklar konusunda doğal bir yeteneğim olduunu söylemesi ve Clock'un da şaşkın bir şekilde onu onaylamış olması gururumu okşamışıtı.

''Temelleri kaptığına göre sıra antreman ve alıştırmalarda!'' diyerek beni test etmeye karar verdiler. İlk olarak Clock saldırdı. Benimle dövüşürken kendilerini kısıtladıkları her hallerinden belli oluyordu ve bu utanç vericiydi. Ona saldırdığımda çok rahat bir şekilde kaçıyordu fakat aynı şey benim için geçerli olmanın kıyısından bile geçmiyordu.

Clock'un yaptığı ardışık hamleleri savuşturunca moralimin biraz düzeldiğini hissetmiştim ki sırtım ağaca çarpınca irkildim. Clock bir bıçağını alnımın yanına saplayıp sağ elindekini boğazıma dayayınca maçın bittiğini anladım. ''Yeni başlayan birine göre oldukça iyisin. Sıra sende Jeffery.'' Diyerek bıçaklarını kınlarına yerleştirdi.

''Sana kaç kere bana Jeffery dememeni söylemem gerekiyor Clock! Bana Liu'yu hatırlattığını biliyorsun.'' Diye söylenerek alanın ortasına, karşıma geldi.

Gözlerindeki bakış beni korkutmaya yetmişti bile. Niyeyse kontrolünü kaybedip beni öldürebileceğini düşünüyordum. Artık alıştığım hamleleri kullandığı için elimden geldiğince iyi bir şekilde kaçmaya çalıştım. Bu sırada Clock da bizi oldukça dikkati inceliyor, yanlış yaptığım hareketleri düzeltiyordu. ''Sağ ayağına dikkat et! Tutuşunu düzelt!''

Jeff'in sol tarafıma yaptığı hamleden sağa eğilerek kaçmıştım ki karnıma yediğim tekmeye kendimi yerde buldum. Görüşümün heryerini kaplayan yıldızlar söndüğünde Jeff üstümde oturuyordu. Bıçakları tutan ellerim toprağa sabitlenmişti. Zihnimde bir şimşeğin çaktığını hissetmiştim. Bu sahne çok tanıdıktı. Hatta dün görmüştüm bu sahneyi. Clock'un ayağı taşa takıldığında da Toby onu bu şekilde yere mıhlamıştı. Ve Clock ondan bir tekme darbesiyle kurtulmuş, maçı lehine çevirmişti!

Suratıma geniş bir sırıtışın yayıldığını hissetiğimde Jeff ''Nakavt.'' Diyordu. Sağ bacağımla olanca gücümle ona tekme attarken ''Daha değil!'' diye bağırıyordum. Aynı sırıtış Jeff'in de suratına yayıldığnda sol koluyla omzuma vurarak beni üstünden kaldırdı. Dizlerimin üstünde dengemi sağladığımda Jeff çoktan ayağa kalkmış, bir sonraki hamlemi bekliyordu.

Topraktaki taşa dayalı olan sol ayağımdan güç alarak bıçağımı boğazına doğru savurdum. Jeff aynı çeviklikle sağa kayınca bıçağım onun boğazı yerine ağaca saplanmış oldu. Onu yerinden çıkartmaya çalışırken boğazımda hissettiğim soğuk metal ile bu sefer maçı gerçekten kaybettiğimi anladım.

Jeff geri çekilirken kahkahalarla gülüyordu. ''Bu hamleyi nereden öğrendin?'' Başımla Clock'u işaret ettim. ''Dün Toby'den bu şekilde kurtulmuştu.''

''Güzel, güzel.'' Diyerek gülen Clock kolundaki saatine baktı ve ''Saat dokuz oldu, eve gidelim artık. Yoruldum.'' Dediğinde herkes bıçaklarını topladı ve yeniden geldiğimiz yoldan eve doğru gitmeye başladık.

Ormanın ortasında yürürken Jeff aniden durdu. Vücüdumdaki her bir kas ağrıyordu ve 'derin olmaya kesiklerden' akan kan rahatsız ediyordu. Clock ile aralarında el işaretlerinden oluşan bir konuşma geçtiğinde Clock en yakındaki ağacın arkasına saklandı.

Ne olduğunu anlamamış olsam da ben de garip bir içgüdüyle Clock'un karşısındaki ağaca saklandım. Jeff ise ikimizin saklandığı ağaçların arasındaki küçük açıklıkta duruyordu. Hiçbir sesin çıkmadığı gergin geçen birkaç saniyenin ardından bütün ormanı inleten bir çığlık sesi duyuldu. Aynı saniyede Jeff ok gibi sesin geldiği yöne fırladı. Clock da onunla aynı hızla yanında koşuyordu. Bense onlar kadar hızlı olamasam da birkaç santim arkalarından onları takip ediyordum. Darbe seslerinin yankıları bütün ormana dağıldığında sesin kaynağına çok yaklaştığımızı üçümüzde biliyorduk.

Yanımdan hızla geçen bir parlaklık gördüğümde kendimi yere attım. Yüzümü korumak için önüme siper ettiğim kollarımdan destek alarak kafamı kaldırdığımda Jeff bıçağın gitmiş olması gereken yere doğru temkinli adımlarla ilerliyordu. Clock da arkasından gidiyordu. Birkaç saniye içerisinde toparlanıp bende onların yanına gittim. İkisi de bir yere bakıyorlardı ki solumuzdan bir gölge geçti. Üçümüzde aynı hızla sola dönmüştük, Jeff ve Clock ellerindeki bıçağı olukça doğal bir hareketmişçesine gölgenin geçtiği yöne hızla fırlattılar.

Biraz daha etrafı dinledikten sonra bıçakların yanına gittik. İkisi de bir şeyler vurmuştu. Kanla kaplı siyah bir kumaş ve aynı oranda kala kaplanmış siyah bir kürk. İkisi de benim aksime manzaradan çıkarılacak anlamı biliyor olmalılar ki kendi aralarında konuşmaya başladılar.

''Yine mi bu? Pes ettiğini sanıyordum'' dedi Clock bıçağnı ağaçtan çekerken.

''Jane'in asla pes etmeyeceğini biliyorsun Clock.'' Diye karşılık verdi Jeff.

''Onun yüzlerce katıyız asla kazanamaz!'' anlaşılan Jane denilen kızın davranışları Clock'a ancak uçan domuzlar kadar mantıklı geliyordu.

''Bunu daha sonra konuşuruz Clock.'' Diyerek konuyu kapattı Jeff. Bu konunun onun dışarıya yansıtmadığı yaralarını otaya çıkardığına dair bir his kapladı içimi.

Eve dönüş yolu sessizlik içinde geçti.

Claire'e geri dönük! Karakterlerim hakkında bilgiler yazacağım bir kitap oluşturmaya karar verdim bu arada! Henüz daha taslak halinde fakat şunu belirtmemde yarar var, hepsi Creepypasta OC'si değil. Sadece rastgele karakterler, hayali arkadaşlarım onlar. İlk bölümü belki bugün yazarım. Herkese iyi okumalar! ^^

Safkan Canavar (CreepyPasta OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin