#Göksel - Acıyor
Titrek bir nefes alarak kendimi sakinleştirmeye uğraştım fakat sol yanım benimle aynı fikirde değildi. Öyle şiddetli atıyordu ki, yerinden çıkmasından korkuyordum. Gözlerimi birkaç saniye yumdum, ardından açıp, "Benden ne istiyorsun?" diye mırıldadım. Sesim titremişti. Bedenimi öyle sarsıcı bir titreme yakalamıştı ki, gözlerimin önü kararıyordu.
"Birazdan öğreneceksin. Sabret." Onu umursamadım ve aklıma gelen şeyle anında çantamdan telefonu kaptım fakat telefonu elimden almasıyla cebine sokması bir oldu.
"Ben konuşmak istemiyorum. Beni böyle zorla götüremezsin! Gitmek istiyorum!" dememle anlamayarak bana döndü ve gözlerime dikkat kesildi.
"Korkuyor musun?" diye sormasıyla afalladım. "Korkmana gerek yok. Sadece konuşacağız," diye devam etti. Tedirginliğim ve gerginliğim mideme vururken başımı eğdim ve bebeğimin sakinleşmesi için dua ettim. Midem altüst olurken gözlerimi sıkıca yumdum. Arabanın birden durmasıyla avcumu vakit kaybetmeden dudaklarıma bastırdım. Elimi kaldırıp kapıyı açmak istememle hâlâ kilitli olduğunu fark ettim.
"Aç şu kilidi!" diye bağırdım. Bakışlarının bana döndüğünü hissetmemle kapı kilini açtı ve kendimi vakit kaybetmeden dışarıya attım. Ciğerlerime çektiğim derin nefeslerle gözlerimi yumdum ve rahatlamaya çalıştım. Yavaş yavaş kendime geldiğimde göz kapaklarımı kaldırdım ve onun çatık kaşlarıyla karşılaştım. Ona bakmak istemiyordum! Başımı başka bir yöne çevirmemle bir sitede olduğumuzu fark edip şaşkınlıkla ona döndüm. Onun ise yüzünde apaçık eğlenen bir ifade vardı.
"Beni takip et." Ve başka hiçbir açıklama yapmadan arkasını döndü ve bir eve doğru yürümeye başladı. Arkasını dönüp beni kontrol etme gereği bile duymamıştı. O kadar emindi ki onunla konuşacağımdan, istemsizce öfkelenmiştim. Bir süre boyunca hareket etmeden öylece durdum. Şimdi kaçsam ne işe yarardı? Önünde sonunda yüz yüze gelmeyecek miydi? Hem onunla konuştuğumda aklımdaki tüm sorulara bir cevap bulabilirdim.
Yavaş, isteksiz adımlarla eve doğru ilerlerken etrafı izliyordum. Göze çarpan arka bahçeyle derin bir iç çektim. Benim de evimin kocaman bir bahçesi vardı. Artık yoktu. Açık olan kapıdan içimde büyüyen gerginliğe rağmen geçtim. Evin içinde ölüm sessizliğe vardı. Etrafa bakınırken kaşlarım havalandı. Düzenli bir evdi.
Saniyeler sonra kulağıma dolan seslerle kafamı çevirdim ve merdivenlerden indiğini gördüm. Göz göze gelmemizle gözbebeğinde simsiyah bir mürekkep dağıldı. Yine o geceki gibi bakmaya başlamasıyla gözlerimi kaçırdım. Üzerindeki gömleği çıkarıp siyah bir tişört giymişti. Genelde siyah giydiğini fark ettim.
Yeniden ona bakmamla beni dikkatle izlediğini gördüm. Kaşlarımı çatarak ona karşılık vermemle kafasını iki yana salladı ve yanımdan geçerek bir kapıdan girdi. Kapı önünde durmanın saçma olacağını düşünüp peşinden ilerledim. Mutfak tezgâhında bir şeyler yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomanceTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...