#Ersay Üner - İki Aşık
Nefesime karışan nefesini hissettim. Saniyeler sonra dudaklarıma değen dudaklarını... Kaşlarımı çatarak bu dokunuşun bende yarattığı depremler karşısında ayakta durmaya çalışırken dudaklarını daha fazla yaklaştırdı ve dudaklarıma kendininkileri tamamen sürttü. Titrek bir nefes almamla yutkunduğunu hissettim.
İki dudağını araladığını hissetmemle gözlerimi sıkıca yumdum ve endişeyle ona tutundum. Tam o saniye aşağıdan bir gürültü koptu ve irkildim. Gözlerimi hızla aralamamla onun çoktan göz kapaklarını açtığını gördüm. Yüzüme utancın getirdiği kızıllık yayılırken derin bir nefes aldı fakat benden uzaklaşmak yerine daha fazla yakınıma geldi.
Yutkunarak ona baktım. Ellerini kaydırdı ve iki yanağımı gözlerini gözlerimden çekmeden sertçe avuçladı. Başparmakları elmacık kemiğimi okşuyor, dizlerimin bağını çözüyordu. Bakışları gözlerimden ayrıldı. Onu izlemek yanlış gelse de gözlerimi ondan çekemiyordum. Gözlerini takip etmeye devam ettim.
Karanlığın merkezi olan gözbebeği önce yüzümde gezindi. Her bir zerremi ezberlercesine inceledi. Bakışlarından tedirgin olmak zorunda hissettim kendimi fakat öyle güzel, öyle yoğun bakıyordu ki, olamıyordum. Yoğunluğu artıyordu her bir bakışında. Gözleri gözlerimi saniyeler sonra bulurken bu sefer yutkunan o oldu. Şimdiye kadar dağılan hep ben olmuştum. Bu sefer dağılan oydu.
"İçimi söndüren küçük bir yağmur damlası gibisin..."
Fısıltısıyla bakışlarım dudaklarına kaydı. Az önce gerçekleşmesi büyük ihtimal olan öpüşmeyi düşünmemle derin bir iç çektim. Gözlerim yine siyahları bulurken onun gözlerindeki yoğunluğu kaybetmeden beni izlediğini fark ettim. "Karan..." diye mırıldanıp sustum. Gözleri konuşmamı yasaklamış gibiydi. Sanki sözcükler aramıza girecekti.
Kulağımıza dolan gürültüyle ister istemez yeniden irkildim ve anlamayarak karşımdaki adamın gözlerine baktım. O da aşağıdan kopan gürültünün nedenini merak ediyor gibiydi fakat bir yandan da uzaklaşmak istemiyor gibi bir hali vardı.
O hareket etmedikçe böyle kalacaktık fakat yine de bir şeyler eksik geliyordu. Yavaşça geriye adımladım ve onun ellerinin arasından çekildim. Yüzündeki ifade kayboldu. Öyle derin bir nefes aldı ki, sanki dakikalardır nefessiz kalmıştı. Hiçbir şey demeden, ki sesimi bulamamaktan korkuyordum, arkamı döndüm ve kapıya yöneldim.
Kapı kulpunu kavrayamadan bileğime erkeksi parmaklar sahip çıktı. Şaşkınlıkla ona döndüğümde elini kaldırdı ve yüzüme düşen saç tutamlarını geriye itti, bazılarını kulağımın arkasına sıkıştırdı. Ve ben ne olduğunu anlamadan tamamen yaklaşıp dudaklarını alnıma sertçe bastırdı. Onun dudaklarını tenimde hissetmemle göz kapaklarım kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomansaTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...