#Pınar Süer - Sana Bir Şey Olmasın
Hayatım boyunca insanları kırmaktan kaçtım. Hayatım boyunca birçok defa ödün verdim. Onların mutlu olmaları için benliğimi susturdum. Hayatımda ilk defa bana aşkı tattıran adamı paramparça ettim. Oysa ben insanları asla kırmak istemezdim ama öğrendim ki, kıyamadıklarımız bize kıyıyormuş. O, bana kıyamıyorken ben ona acımasızca kıydım.
O anlar düşünemiyordum, ruh sağlığım iyi değildi. Kimseye diyemesem de gerçek anlamda ölmek istiyordum. Acı, beni mahvetmeye yemin etmiş gibiydi. Hayatım elimden alınmıştı. Onu benden almak zorundalar mıydı? Canı yanmış mıydı? Merdivenlerden yuvarlanırken benim canım çok yanmıştı. Onunki de yanmış mıydı?
Kızım doğsaydı, bir yaşında olacaktı.
***
Bu şehre veda ederken beni kimsenin anlamasını beklememiştim. Sadece bebeğimi hatırlatan her şeyden vakit kaybetmeden uzaklaşmak istiyordum. İçimdeki acının beni bir başımayken yiyip bitirmesini, hatta içten içe öldürmesini diliyordum. Babaannem çok haklıydı. Evlat acısı denen illet her şeyi unutturuyordu.
Sevdiğim adama dokunarak gözlerimi kapatmak onun kokusunu soluyarak uyumak, nefesini tenimde hissederek gözlerimi açmak... Bir mucize değildi de neydi bu? Uykusunda öyle huzursuzdu ki, her defasında uyanmış ve yanında olduğumu kendine ispat etmişti. Ben onun için iyileşmiştim, şimdi de sevdiğimi iyi edecektim.
Buradan giderken ardımda sadece kırgın bir adam bırakmamıştım. Hiç belli etmeseler de yalnız kalmak isterken dostlarımı üzmüştüm. Ve onlar beni her defasında affedip gelmişlerdi. Benim dengesiz ruh hallerimle uğraşmış ve içlerinde kopan fırtınaları hiç belli etmemişlerdi.
Çağla ile Yaprak'ın gönlünü almak o kadar kolay olmamıştı. Saatlerce uğraştıktan sonra sonuç alabilmiştim. Zaten hazırlıklı olduğum için yadırgamamıştım. Eskisi gibi yeniden üçümüz birlikteydik ve bu sefer hiç ayrılmamak üzere birbirimize kavuşmuştuk.
Gökyüzünün kararmaya başladığını fark etmemle ayaklandım ve sevdiğim adama gitmek için yola koyuldum. Sevdiğim adama gitmek... Bunun ne denli güzel bir şey olduğunun değerini anlamıştım. Taksiden inip kapıya doğru yürürken çantadan anahtarı çıkardım ve kilidi açtım. İçeriye girdikten sonra arkamdaki kapıyı kapattım ve önüme dönmemle kalakaldım.
Gözlerim odağını kaybetmiş gibi etrafta dolaşırken bedenim heyecandan titremeye başladı. Boğazımda kocaman bir yumru oluşurken gözümden birkaç damla aynı anda süzüldü. Bir iki adım atarken derin bir iç çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomantikTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...