#Mattia Cupelli - Love Lost
Herkes bazen unutmak ister. Kulağımıza dolan, zihnimizde yer eden sözleri bir çırpıda silmek isteriz. Fakat maalesef böyle bir şey mümkün değildi. Unutmak kolay değil, imkânsızdı.
Bütün gece boyunca onun gözlerimin içine bakarak sarf ettiği sözler beynimde yankılanmıştı. Acımasız varlığı yetmiyormuş gibi, sözleriyle de her bir zerremi zehirlemişti.
O gece de fark etmiştim. Bana nedenini bilmediğim bir şekilde öfkeliydi. Buna bir türlü anlam veremiyordum. İnsan tanımadığı ve ilk kez gördüğü birine öfke besleyebilir miydi?
Aynadaki yansımama bakmamla yüzümü buruşturdum. Gözlerimi esir alan tükenmişlik öyle gözler önüne seriliydi ki... Uzun, kumral saçlarım omuzlarımdan aşağı dökülüyordu. Yüzümde yok denecek kadar az makyaj vardı. Üzerime geçirdiğim yeşil pantolon ve siyah gömleğim yeterliydi. Bu gecenin benim için anlamsız olduğunu vurgularcasına düz ayakkabılar giydim. Üzerime aldığım ince, siyah bir ceketle odadan çıktım.
Telefonuma gelen mesajla birlikte merdivenlerin başında duraksadım ve ekrana baktım. Onun numarası olduğunu biliyordum ama kaydetmeyecektim.
'Kapının önündeyim.'
Telefon yeniden boynumdan geçirdiğim çantama koydum ve aşağı kata indim. Salona girmemle kızlar bana döndü. "Çok güzel olmuşsun..." diye mırıldanan Çağla ile derin bir nefes aldım.
"Güzel olmam gerekmiyor."
"Seni bekleyeceğiz. Bir şey olduğunda hemen bizi ara. Ne zaman geleceğin belli mi?" diye sorarken gözlerinde bambaşka bir ifade vardı. "Bilmiyorum..." diye karşılık verdim.
"Olumlu düşünmeye çalışırsan belki de kötü bir gece olmaz," dediğinde memnuniyetsizce ona baktım ve "Öyle bir şey olmayacak..." diye mırıldanıp kapıya yöneldim.
Temiz havaya çıkıp ardımdaki kapıyı çekmemle kafamı kaldırdım ve göz göze geldik. Beni izliyordu. Gecenin etkisiyle simsiyah görünen gözlerinin yüzümden aşağı kaymasıyla yutkundum ve yanaklarımın alev almaması için derin bir nefes aldım. Gözlerimi hızla ondan çektim ve etrafa bakındım. Karşısında durdum ve kafamı kaldırdım. Tek kaşını kaldırıp bana bakmasıyla gözlerimi kaçırdım.
Dün yaşanan şeylerden sonra o kapıdan çıkıp gitmiş ve kendimi ıssız bir sokakta yürürken bulmuştum. Peşimden gelmemişti, zaten gelmesini de istemiyordum.
İfadesiz yüz hatlarını umursamadan, "O gövdeni çekebilirsen binmeyi düşünüyorum," diye mırıldandım. Birkaç saniye yüzüme baktı, sonra kafasını iki yana sallayarak yana adımladı. Vakit kaybetmeden kapıyı açtım ve koltuğa oturdum. Kapıyı sertçe kapatıp önüme bakmamla eğlenen bakışlarını fark ettim. Şoför koltuğuna oturmak için yol alırken kafasını diğer tarafa çevirdi. Gözlerimi kısarak onu izlerken yine önüne döndü ve o saniye dudaklarındaki gülümsemeye yakaladım. Anlamayarak, biraz da şaşkınlıkla ona bakarken yerine oturdu ve arabaya çalıştırıp yola koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE KARASI
RomanceTek bir gece iki yabancının hayatını birleştirdi. Gece karası gözlerin büyüsüne kapılmaktan ölesiye korkan masum ve kırılgan bir kadın... Zümrüt yeşili gözleri gördüğü ilk andan beri aklından silemeyen acımasız ve öfke dolu bir adam... Geçmiş onları...